İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | sardine i. | sardalya | ||
I packed a can of sardines for my picnic lunch. Piknikte yemek için bir konserve sardalya aldım. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | sardine i. | sardalye | ||
General | ||||
Genel | sardine i. | ateşbalığı | ||
Genel | sardine i. | saklanan biriyle başlayıp saklananı bulanların da bu kişiyle beraber saklandığı bir oyun | ||
Mining | ||||
Maden | sardine i. | kırmızı akik taşı | ||
Gastronomy | ||||
Mutfak | sardine i. | ateş balığı | ||
Mutfak | sardine i. | sardalye balığı | ||
Mutfak | sardine i. | sardalya |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | pacific sardine i. | pasifik sardalyası |
Genel | sardine oil i. | sardalye yağı |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | sardine class i. | sıkış tepiş seyahat ederek yapılan uçak yolculuğu |
Marine Biology | ||
Deniz Biyolojisi | slender rainbow sardine i. | hint sardalyası |
Deniz Biyolojisi | oil sardine (clupea scombrina) i. | doğu hint adaları'na özgü yağı değerli olan bir ringa balığı |