| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Speaking | ||
| Konuşma | i've been there | o yollardan geçtim |
| Konuşma | i've been there | (bu olay) benim de başıma geldi |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | (I've) been there(, done that) expr. | (bana da) olmuştu (, bilirim) | ||
|
I've always been there for you. Ben hep senin yanında oldum. More Sentences |
||||
| Konuşma Dili | (I've) been there(, done that) expr. | (ben de) o yollardan geçtim (, bilirim) | ||
|
I think we've all been there. Sanırım hepimiz o yollardan geçtik. More Sentences |
||||
| Konuşma Dili | (I've) been there(, done that) expr. | (benim de) başıma geldi (, bilirim) | ||
| Konuşma Dili | (I've) been there(, done that) expr. | (benim de) deneyimlediğim bir şey (, bilirim) | ||
| Konuşma Dili | (I've) been there(, done that) expr. | sen giderken ben geliyordum/dönüyordum | ||
| Speaking | ||||
| Konuşma | I've been there expr. | o yollardan geçtim | ||
| Konuşma | I've been there expr. | (bu olay) benim de başıma geldi | ||
