Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
advising
a string
Geçmiş
Cümleler
"a string"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
fasten with a string
f.
iple bağlamak
2
Genel
string out a utility line
f.
kablo çekmek
3
Genel
like beads-on-a-string
s.
art arda dizili/dizilmiş
4
Genel
on a string
zf.
sermayesiz olarak baskı veya kontrol altında
5
Genel
on a shoe string
zf.
çok az para ile
6
Genel
on a string
zf.
baskı veya kontrol altında
7
Genel
like beads-on-a-string
zf.
sıra halinde/birbiri ardına gelen
Colloquial
8
Konuşma Dili
junkie with a long string of convictions
i.
sabıkası kabarık bir keş
9
Konuşma Dili
having (thousands/hordes/a string of) men/women at her/his beck and call
expr.
elini sallasa ellisi (başını sallasa tellisi)
Idioms
10
Deyim
a string of (good) luck
i.
şansın yaver gittiği dönem
11
Deyim
a string of (good) luck
i.
şanslı dönem
12
Deyim
a string of (good) luck
i.
üst üste şanslı olayların gerçekleştiği dönem
13
Deyim
a string of (good) luck
i.
talihin yüze güldüğü dönem
14
Deyim
a string of (good) luck
i.
bir dizi şanslı olay
15
Deyim
a string of bad luck
i.
şanssızlıklar silsilesi
16
Deyim
a string of bad luck
i.
üst üste gelen talihsizlikler
17
Deyim
a string of bad luck
i.
talihsiz/şanssız bir dönem
18
Deyim
a string of bad luck
i.
üst üste şanssızlıkların yaşandığı bir dönem
19
Deyim
a string of bad luck
i.
şanssızlıklar/talihsizlikler serisi
20
Deyim
a string of bad luck
i.
bir dizi şanssızlık/talihsizlik
21
Deyim
a string of bad luck
i.
talihsizlik zinciri
22
Deyim
have somebody on a string
f.
dizginlerini elinde tutmak
23
Deyim
have somebody on a string
f.
parmağının ucunda oynatmak
24
Deyim
have someone on a string
f.
parmağında oynatmak
25
Deyim
have the world on a string
f.
dünyanın dizginlerini elinde gibi hissetmek
26
Deyim
have the world on a string
f.
dünya kendi etrafında dönüyor gibi hissetmek
27
Deyim
have the world on a string
f.
her şey lehinde gittiği için mutlu/kendinden emin hissetmek
28
Deyim
have a second string to (one's) bow
f.
bir şeye giden ikinci bir yolu olmak
29
Deyim
have a second string to (one's) bow
f.
bir şeye ulaşmak için başka bir yolu olmak
30
Deyim
have a second string to (one's) bow
f.
bir şeye ulaşmakta alternatif bir yolu olmak
31
Deyim
have a second string to your bow
f.
bir şeye giden ikinci bir yolu olmak
32
Deyim
have a second string to your bow
f.
bir şeye ulaşmak için başka bir yolu olmak
33
Deyim
have a second string to your bow
f.
bir şeye ulaşmakta alternatif bir yolu olmak
34
Deyim
have a second string to your bow
f.
ilk çare başarısız olursa devreye sokabileceği alternatif bir çaresi olmak
35
Deyim
have a second string to your bow
f.
ikinci/alternatif bir eylem planı olmak
36
Deyim
have a second string to your bow
f.
yedek bir yol haritası olmak
37
Deyim
keep (one) on a string
f.
(birini) parmağında oynatmak
38
Deyim
keep (one) on a string
f.
(birinin) iplerini elinde tutmak
39
Deyim
keep (one) on a string
f.
(birinin) dizginlerini elinde tutmak
40
Deyim
keep (one) on a string
f.
(birini) kukla gibi oynatmak
41
Deyim
have/keep somebody on a string
f.
birini parmağında oynatmak
42
Deyim
have/keep somebody on a string
f.
birinin iplerini elinde tutmak
43
Deyim
have/keep somebody on a string
f.
birinin dizginlerini elinde tutmak
44
Deyim
have/keep somebody on a string
f.
birini kukla gibi oynatmak
45
Deyim
have/keep somebody on a string
f.
birini kontrolü altına almak
46
Deyim
have/keep somebody on a string
f.
birini istediği gibi yönetmek
47
Deyim
have/keep somebody on a string
f.
birine her istediğini yaptırmak
48
Deyim
how long is a piece of string
expr.
ahiret sorusu
49
Deyim
how long is a piece of string
expr.
ahret sorusu
50
Deyim
how long is a piece of string
expr.
kesin yanıtı olmayan zihin zorlama amaçlı sorulan soru
51
Deyim
how long is a piece of string
expr.
kesin yanıtı olmayan zihin zorlama amaçlı soru
Trade/Economic
52
Ticaret/Ekonomi
run on a shoe-string
f.
az parayla işletmek
Gastronomy
53
Mutfak
walnuts on a string dipped in starch grape molasses
i.
cevizli sucuk
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a string
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy