| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | watch out for f. | dikkatli olmak | ||
|
Hot weather will continue, so please watch out for food poisoning. Sıcak hava devam edecek, bu nedenle lütfen gıda zehirlenmesine karşı dikkatli olun. More Sentences |
||||
| Genel | watch out for f. | dikkat etmek | ||
|
Watch out for thieves around here. Buralarda hırsızlara dikkat edin. More Sentences |
||||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | watch out for someone f. | birine göz kulak olmak |
| Öbek Fiiller | watch out for (someone or something) f. | (birine/bir şeye) dikkat etmek |
| Öbek Fiiller | watch out for (someone or something) f. | (birine/bir şeye) gözünü dört açmak |
| Öbek Fiiller | watch out for (someone or something) f. | (birine/bir şeye) hazırlıklı olmak |
| Öbek Fiiller | watch out for (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) gözlemek |
| Öbek Fiiller | watch out for (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) beklemek |
| Öbek Fiiller | watch out for (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) yolunu gözlemek |
| Öbek Fiiller | watch out for (someone or something) f. | (birine/bir şeye) göz kulak olmak |
| Öbek Fiiller | watch out for (someone or something) f. | (birine/bir şeye) bakmak |
| Idioms | ||
| Deyim | be on the watch out for anything to happen f. | aportta olmak |
