he is

"he is" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 118 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	someone who believes that he is very intellectual i.	entel
2	Genel	judge he is no good f.	notunu vermek
3	Genel	make (someone) straighten up and do as he is supposed to do f.	yola getirmek
Proverb
4	Atasözü	talk of the devil and he is sure to appear	iyi insan lafının üstüne gelirmiş
5	Atasözü	talk of the devil and he is sure to appear	iti an çomağı hazırla
6	Atasözü	talk of the devil and he is bound to appear	iyi insan lafının üstüne gelirmiş
7	Atasözü	talk of the devil and he is bound to appear	iti an çomağı hazırla
8	Atasözü	devil is not so black as he is painted	kimse söylendiği kadar kötü değildir
9	Atasözü	speak of the devil, and he is sure to appear	iyi insan lafının üstüne gelirmiş
Colloquial
10	Konuşma Dili	whoever he is and wherever he comes from expr.	her kim ise ve nereden geliyorsa
11	Konuşma Dili	talk of the devil (and he is sure to appear) expr.	iti an çomağı hazırla
12	Konuşma Dili	talk of the devil (and he is sure to appear) expr.	iyi insan lafı üzerine gelirmiş
13	Konuşma Dili	whoever he is he knows more expr.	o her kimse daha fazlasını biliyor
Idioms
14	Deyim	devil is not so black as he is painted expr.	hiç kimse anlatıldığı kadar kötü değildir
15	Deyim	(s)he thinks (s)he is the cat's whiskers expr.	kendini bulunmaz hint kumaşı sanmak
16	Deyim	(s)he thinks (s)he is the bee's knees expr.	kendini bulunmaz hint kumaşı sanmak
17	Deyim	(s)he thinks (s)he is the be-all and end-all expr.	kendini bulunmaz hint kumaşı sanmak
18	Deyim	he is a/works like a/a regular trojan expr.	çalışkan kimse
19	Deyim	he is a/works like a/a regular trojan expr.	azimli kimse
20	Deyim	he is a/works like a/a regular trojan expr.	kararlı kimse
21	Deyim	he is a/works like a/a regular trojan expr.	enerjik kimse
Speaking
22	Konuşma	he is working hard to reach his goal i.	amacına ulaşmak için çok çalışıyor
23	Konuşma	ask somebody how he is f.	hatır sormak
24	Konuşma	he is supposed to be here expr.	burada olması gerekiyor
25	Konuşma	find out who he is expr.	bu adamın kim olduğunu öğren
26	Konuşma	do you know where i think he is? expr.	bence nerede biliyor musun?
27	Konuşma	he is a grand fellow expr.	bulunmaz adamdır
28	Konuşma	he is riding for a fall expr.	belasını arıyor
29	Konuşma	he is not one of us expr.	bizden değildir
30	Konuşma	he is making all that noise on purpose expr.	bu kadar çok sesi bilerek çıkarıyor
31	Konuşma	I think he is lost expr.	bence o kayboldu
32	Konuşma	he is rolling in it expr.	denizde kum onda para
33	Konuşma	he is not responding expr.	cevap vermiyor
34	Konuşma	he is not replying expr.	cevap vermiyor
35	Konuşma	he is not answering expr.	cevap vermiyor
36	Konuşma	if he is lucky expr.	eğer şanslıysa
37	Konuşma	he is right expr.	hakkı var
38	Konuşma	he is survived by his wife and four children expr.	eşi hayattadır; ardında dört çocuk bırakmıştır
39	Konuşma	can you at least tell me where he is? expr.	en azından nerede olduğunu söyleyebilir misin?
40	Konuşma	can you at least tell me where he is? expr.	en azından nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?
41	Konuşma	no matter how busy he is expr.	iki eli kanda olsa
42	Konuşma	I gather he is ill expr.	işittiğime göre hastadır
43	Konuşma	he is welcome to come and go at his pleasure expr.	istediği zaman gelip gidebilir
44	Konuşma	he is a little shorter than me expr.	o benden biraz kısa
45	Konuşma	he is in 1st grade expr.	o 1. sınıfta
46	Konuşma	he is not married expr.	o evli değildir
47	Konuşma	how can I say that he is dead expr.	nasıl söylerim öldüğünü
48	Konuşma	he is a little shorter than me expr.	onun boyu benimkinden biraz kısa
49	Konuşma	he is a little shorter than me expr.	onun boyu benim boyumdan biraz kısa
50	Konuşma	he is not himself expr.	kendinde değil
51	Konuşma	he is never late for school expr.	o asla okula geç kalmaz
52	Konuşma	as far as he is concerned expr.	ona kalırsa
53	Konuşma	he is the luckiest person i know expr.	o tanıdığım en şanslı insandır
54	Konuşma	he is just a kid expr.	o daha bir çocuk
55	Konuşma	he is a strict moslem expr.	koyu bir müslümandır
56	Konuşma	he is in first grade expr.	o 1inci sınıfta
57	Konuşma	if you have any idea where he is expr.	nerede olduğuyla ilgili bir bilgin varsa
58	Konuşma	he is in the army now expr.	o şimdi asker
59	Konuşma	how can I say that he is dead expr.	öldüğünü nasıl söylerim
60	Konuşma	he is confusing you expr.	kafanı karıştırıyor
61	Konuşma	he's not who you think he is expr.	o sandığın gibi biri değil
62	Konuşma	did he say where he is? expr.	nerede olduğunu söyledi mi?
63	Konuşma	he is so untidy expr.	o çok dağınık
64	Konuşma	he is gonna pay for it expr.	o bedelini ödeyecek
65	Konuşma	he is cut off for this job expr.	o bu iş için biçilmiş kaftandır
66	Konuşma	he is a hero expr.	o bir kahraman
67	Konuşma	he is a little shorter than me expr.	onun boyu benden biraz kısa
68	Konuşma	do you know where he is? expr.	nerede olduğunu biliyor musun?
69	Konuşma	he is my twin expr.	o benim ikizim
70	Konuşma	did you tell him where he is? expr.	ona nerede olduğunu söyledin mi?
71	Konuşma	he is in 1st grade expr.	o 1inci sınıfta
72	Konuşma	he is gonna pay for it expr.	o bunun bedelini ödeyecek
73	Konuşma	he is not a man to trifle with expr.	o hafife alınacak bir kimse değildir
74	Konuşma	he is so untidy expr.	o çok düzensiz
75	Konuşma	he is a bit slow expr.	kafası pek basmıyor
76	Konuşma	he is just a child expr.	o daha bir çocuk
77	Konuşma	he is turning 6 years old expr.	o altı yaşına giriyor
78	Konuşma	as long as he is free expr.	o özgür olduğu sürece
79	Konuşma	he is right expr.	o haklı
80	Konuşma	he is a good person expr.	o iyi biri
81	Konuşma	as far as he is concerned expr.	ona sorarsan
82	Konuşma	he is a character expr.	o bir alemdir
83	Konuşma	he is a university student expr.	o bir üniversite öğrencisi
84	Konuşma	he is my husband expr.	o benim kocam
85	Konuşma	he is in first grade expr.	o 1. sınıfta
86	Konuşma	I don't know where he is expr.	onun nerede olduğunu bilmiyorum
87	Konuşma	I don't know how serious he is expr.	onun ne kadar ciddi olduğunu bilmiyorum
88	Konuşma	he is gonna pay a price for it expr.	o bunun bedelini ödeyecek
89	Konuşma	he is gonna pay a price for it expr.	o bedelini ödeyecek
90	Konuşma	he is on the phone expr.	şu an telefonu meşgul
91	Konuşma	he is on the phone expr.	şu anda telefonu meşgul
92	Konuşma	he is on the phone expr.	şu anda telefonda konuşuyor
93	Konuşma	I think he is lost expr.	sanırım kayboldu
94	Konuşma	he is as good as his word expr.	sözünün eridir
95	Konuşma	he is in a meeting right now expr.	şu an bir toplantıda
96	Konuşma	he is in a meeting right now expr.	şu anda bir toplantıda
97	Konuşma	I think he is lost expr.	sanırım kayıp
98	Konuşma	he is probably better off than we are expr.	şu anda bizden daha iyi durumdadır
99	Konuşma	he is just not that into you expr.	sana o kadar da ilgi duymuyor
100	Konuşma	he is on the phone expr.	telefonda şu anda
101	Konuşma	he is in first grade expr.	1. sınıfa gidiyor
102	Konuşma	he is in 1st grade expr.	1inci sınıfta okuyor
103	Konuşma	he is in 1st grade expr.	1inci sınıfa gidiyor
104	Konuşma	he is in 1st grade expr.	1. sınıfa gidiyor
105	Konuşma	he is a friend of mine expr.	(o benim) arkadaşımdır
106	Konuşma	he is in first grade expr.	1inci sınıfta okuyor
107	Konuşma	he is a friend of mine expr.	(o benim) arkadaşım
108	Konuşma	he is in first grade expr.	1. sınıfta okuyor
109	Konuşma	he is in first grade expr.	1inci sınıfa gidiyor
110	Konuşma	he is in 1st grade expr.	1. sınıfta okuyor
111	Konuşma	he is said to be very rich expr.	zengin olduğu söyleniyor
112	Konuşma	he is past hope expr.	ümitsiz durumda
113	Konuşma	he is always late expr.	o hep geç kalır
114	Konuşma	he is always late expr.	o her zaman geç alır
115	Konuşma	he is always late expr.	o daima geç kalır
116	Konuşma	he is always late expr.	her zaman geç kalır
117	Konuşma	he is always late expr.	hep geç kalır
Slang
118	Argo	he is rooting her expr.	onu beceriyor