Geçmiş

zarar

"zarar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 85 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	zarar	loss i.
2	Yaygın Kullanım	zarar	damage i.
3	Yaygın Kullanım	zarar	injury i.
4	Yaygın Kullanım	zarar	harm i.
General
5	Genel	zarar	mischief i.
6	Genel	zarar	injuries i.
7	Genel	zarar	wrong i.
8	Genel	zarar	encroachment i.
9	Genel	zarar	wreckage i.
10	Genel	zarar	maleficence i.
11	Genel	zarar	devastation i.
12	Genel	zarar	abuse i.
13	Genel	zarar	disfavor i.
14	Genel	zarar	insalubriousness i.
15	Genel	zarar	damages i.
16	Genel	zarar	harm i.
17	Genel	zarar	bad i.
18	Genel	zarar	deprediation i.
19	Genel	zarar	cost i.
20	Genel	zarar	ill i.
21	Genel	zarar	hurt i.
22	Genel	zarar	scathe i.
23	Genel	zarar	derogation i.
24	Genel	zarar	evil i.
25	Genel	zarar	disservice i.
26	Genel	zarar	average i.
27	Genel	zarar	eviler i.
28	Genel	zarar	ravage i.
29	Genel	zarar	injuriousness i.
30	Genel	zarar	disadvantage i.
31	Genel	zarar	havoc i.
32	Genel	zarar	deficit i.
33	Genel	zarar	forfeit i.
34	Genel	zarar	detriment i.
35	Genel	zarar	injury i.
36	Genel	zarar	impairment i.
37	Genel	zarar	damage i.
38	Genel	zarar	noxa i.
39	Genel	zarar	bane i.
40	Genel	zarar	wastage i.
41	Genel	zarar	scath i.
42	Genel	zarar	disfavour i.
43	Genel	zarar	shortfall i.
44	Genel	zarar	accroachment i.
45	Genel	zarar	vengeance [obsolete] i.
46	Genel	zarar	endamagement [obsolete] i.
47	Genel	zarar	bale i.
48	Genel	zarar	miss [dialect] i.
49	Genel	zarar	danger [obsolete] i.
50	Genel	zarar	dere i.
51	Genel	zarar	despite i.
52	Genel	zarar	grill i.
53	Genel	zarar	ruin i.
54	Genel	zarar	impeachment [obsolete] i.
55	Genel	zarar	disinterest i.
56	Genel	zarar	domage i.
57	Genel	zarar	disamenity i.
58	Genel	zarar	discomfiture i.
59	Genel	zarar	shendship i.
60	Genel	zarar	shonde i.
61	Genel	zarar	skaddle i.
62	Genel	zarar	skaith i.
63	Genel	zarar	sore i.
Idioms
64	Deyim	zarar	red ink i.
Trade/Economic
65	Ticaret/Ekonomi	zarar	deficiency i.
66	Ticaret/Ekonomi	zarar	damage i.
67	Ticaret/Ekonomi	zarar	average i.
68	Ticaret/Ekonomi	zarar	loss i.
69	Ticaret/Ekonomi	zarar	prejudice i.
70	Ticaret/Ekonomi	zarar	sacrifice i.
71	Ticaret/Ekonomi	zarar	deficit i.
Law
72	Hukuk	zarar	impairment i.
73	Hukuk	zarar	harm i.
74	Hukuk	zarar	lesion i.
75	Hukuk	zarar	mischief i.
76	Hukuk	zarar	damage i.
Insurance
77	Sigortacılık	zarar	damage i.
Technical
78	Teknik	zarar	injury i.
Latin
79	Latince	zarar	noxia i.
80	Latince	zarar	damnum i.
Archaic
81	Eski Kullanım	zarar	teen i.
82	Eski Kullanım	zarar	grame i.
83	Eski Kullanım	zarar	offence i.
84	Eski Kullanım	zarar	offense i.
85	Eski Kullanım	zarar	disprofit i.

"zarar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	tek kademeli kar zarar tablosu	single step income statement i.
2	Yaygın Kullanım	zarar vermek	damage f.
3	Yaygın Kullanım	hayvanlara zarar vermek	harm animals f.
General
4	Genel	zarar verme	wrecking i.
5	Genel	afetten zarar görebilirlik	disaster vulnerability i.
6	Genel	zarar ziyan	damnum i.
7	Genel	zarar vericilik	injuriousness i.
8	Genel	zarar veren kimse veya şey	annihilator i.
9	Genel	zarar verme	endamaging i.
10	Genel	zarar veren	defacer i.
11	Genel	çok taraflı zarar	collateral damage i.
12	Genel	zarar veya istenmeyen değişimlere karşı korunan bölge	conservation area i.
13	Genel	zarar ziyan	damages i.
14	Genel	büyük hata yaparak müvekkile zarar verme	malpractice i.
15	Genel	cismani zarar	personal injuries i.
16	Genel	zarar ödemesi	indemnity i.
17	Genel	zarar verici olma	balefulness i.
18	Genel	zarar eden kimse	loser i.
19	Genel	zarar veren kişi	wrecker i.
20	Genel	kar zarar hesabı	profit and loss account i.
21	Genel	ortalama zarar	average damage i.
22	Genel	zarar verme	scourging i.
23	Genel	bitkilere zarar veren küçük hayvan veya böcek	pest i.
24	Genel	kasıtlı yapılan zarar	barratry i.
25	Genel	zarar ziyan	havoc i.
26	Genel	ikincil zarar	collateral damage i.
27	Genel	zarar verebilirlik	disadvantagedness i.
28	Genel	zarar görmüşlük	disadvantagedness i.
29	Genel	zarar görmezlik	invulnerability i.
30	Genel	bir başkasının malına kasti olarak zarar veen kimse	vandalist i.
31	Genel	kendi kendine zarar verme	self destruction i.
32	Genel	zarar verme	endamagement i.
33	Genel	telafisi imkansız mali zarar	write off i.
34	Genel	başkalarına zarar veya sıkıntı veren şey	nuisance i.
35	Genel	beynin tedavi edilemeyecek şekilde zarar görmesi	brain damage i.
36	Genel	zarar görmüş	injured party i.
37	Genel	sosyal zarar	social harm i.
38	Genel	ağır zarar	severe damage i.
39	Genel	ağır zarar	severe loss i.
40	Genel	ağır zarar	severe injury i.
41	Genel	ağır zarar	grave harm i.
42	Genel	bilerek zarar verme	intentional harm i.
43	Genel	kasti zarar	intentional harm i.
44	Genel	zarar tehlikesi	risk i.
45	Genel	zarar azaltma	harm reduction i.
46	Genel	kendi kendine zarar verme	self-destruction i.
47	Genel	telafi edilmesi imkansız mali zarar	write-off i.
48	Genel	zarar ziyan tazminatı	damages i.
49	Genel	zarar sebebi	cause of loss i.
50	Genel	zarar veren kişi	person causing the loss i.
51	Genel	bedeni zarar	physical injury i.
52	Genel	maddi zarar	physical injury i.
53	Genel	bedeni zarar	personal injury i.
54	Genel	manevi zarar	moral damage i.
55	Genel	zarar ziyan	detriment i.
56	Genel	bebeklerin tenine zarar vermeyecek şekilde tasarlanmış ıslak mendil	baby wipe i.
57	Genel	çevresine zarar vermesi muhtemel akıl hastalarının konulduğu hücre	padded cell i.
58	Genel	kar/zarar	gain/loss i.
59	Genel	insan sağlığına zarar veren maddeler	hazardous substances on human health i.
60	Genel	doğaya zarar veren maddeler	environmentally hazardous substances i.
61	Genel	doğaya zarar veren maddeler	substances that are harmful to nature i.
62	Genel	doğaya zarar veren maddeler	substances that are hazardous to nature i.
63	Genel	zarar azaltma	damage reduction i.
64	Genel	zarar vericilik	detrimentalness i.
65	Genel	darbe/kaza sonrası zarar görmüş kulak	cauliflower ear i.
66	Genel	giderilemez zarar/hasar	irreparable damage i.
67	Genel	ne kar ne zarar etme	breaking even i.
68	Genel	büyük hata yaparak müvekkile zarar verme	malpractise i.
69	Genel	fiziksel zarar	physical injury i.
70	Genel	kendine kasten zarar verme	self-sabotage i.
71	Genel	uzun süren zarar	lasting damage i.
72	Genel	koltuk altında zarar görmeden taşınmak için tasarlanmış üç ya da dört köşeli katlanabilir şapka	chapeau bras i.
73	Genel	büyük zarar ve acıyı gözler önüne seren manzara	charnel house i.
74	Genel	büyük zarar ve acıyı gözler önüne seren manzara	charnel-house i.
75	Genel	zarar veren kimse	nickum i.
76	Genel	borcun ödenmemesi sonucu oluşan zarar	nonremittal i.
77	Genel	çocukların zarar görmeyeceği şekilde tasarlama	childproofing i.
78	Genel	çocuklara zarar vermeyecek biçimde yapma	childproofing i.
79	Genel	zarar veren kimse	underminer i.
80	Genel	zarar veren cinsel ilişki	entanglement i.
81	Genel	zarar görme	lapse i.
82	Genel	zarar verici olma	unwholesomeness i.
83	Genel	zarar verme veya kötülük yapma	maleficence i.
84	Genel	zarar verme	vandalization i.
85	Genel	zarar verme	vandalisation i.
86	Genel	zarar verme	blame [obsolete] i.
87	Genel	zarar verici etki	blast i.
88	Genel	zarar veren kimse	hammer i.
89	Genel	genellikle bomba patlatarak kendini imha ederken başkalarına zarar verme	martyr operation i.
90	Genel	zarar verme	blighting i.
91	Genel	gereksiz yere veya kasti olarak verilen zarar veya uygulanan şiddet	mayhem i.
92	Genel	verilebilecek en büyük zarar	worst i.
93	Genel	kolayca zarar görme	breakability i.
94	Genel	etrafına zarar veren kimse	hun i.
95	Genel	zarar veren kimse	mischief i.
96	Genel	kardan ziyade zarar ettiren şey	money-loser i.
97	Genel	zarar verici	hurter i.
98	Genel	zarar verme	business i.
99	Genel	sürüklenen kütüklerin kıyıya zarar vermemesi için nehir kıyısına yapılmış dayanak	buttress i.
100	Genel	zarar sebebi	detriment i.
101	Genel	zarar verici şey	detrimental i.
102	Genel	kandırmak ve zarar vermek için verilen hediye	greek gift i.
103	Genel	diğer insanlara fiziksel zarar veren çete	hit squad i.
104	Genel	zarar veren şey	offender i.
105	Genel	resmi yetki kullanması sonucu zarar gören kimselere karşı sorumluluk nedeniyle bir kamu görevlisine tanınan kişisel dokunulmazlık	official immunity i.
106	Genel	zarar verici etki	rust [obsolete] i.
107	Genel	taşınmaza zarar vermeden kaldırılamayan kişisel mülk	immoveable i.
108	Genel	zarar veren şey	disease i.
109	Genel	zarar verme	disseveration i.
110	Genel	zarar verme	infection i.
111	Genel	bedensel zarar	personal injury i.
112	Genel	bütüne zarar veren parça	weak sister i.
113	Genel	ipek böceklerine zarar vermeden kozalarından elde edilen ipek	ahimsa silk i.
114	Genel	kanala zarar vermeksizin fazla suyu daha düşük seviyeye tahliye edebilen açık su kanalı yapısı	drop i.
115	Genel	zarar önleyici	conservatory [obsolete] i.
116	Genel	zarar veren kimse	injurer i.
117	Genel	zarar görmezlik	invulnerableness i.
118	Genel	armut dallarına zarar veren küçük bir böcek	pear blight i.
119	Genel	üfleyerek zarar verici cisim atmaya yarayan on fit uzunluğunda boru	sarbacane i.
120	Genel	üfleyerek zarar verici cisim atmaya yarayan on fit uzunluğunda boru	sarbican i.
121	Genel	(spor takımı) rakiplere zarar vermesi muhtemel oyuncu	danger man i.
122	Genel	yangın çıkararak zarar vermeyi amaçlayan vandal	fire bug i.
123	Genel	zarar ziyan iş	fist [dialect] i.
124	Genel	(zarar verme ihtimali yüksekken) hareket özgürlüğü	rope i.
125	Genel	zarar vermeden korkutan şey	scarecrow i.
126	Genel	kendine zarar veren kimse	self-destroyer i.
127	Genel	kendine zarar verme	self-violence i.
128	Genel	zarar görme	shamble i.
129	Genel	zarar görmemesi için nesnenin altına yerleştirilen kalas	shole i.
130	Genel	mala ve cana zarar vermekle tehdit ederek haraç isteme	protection racket i.
131	Genel	beraberlik durumunda bahisçinin kar veya zarar etmediği bahis	push i.
132	Genel	zarar görme	suicide i.
133	Genel	zarar vermek	disadvantage f.
134	Genel	zarar vermek	get at f.
135	Genel	zarar vermek	scathe f.
136	Genel	zarar görmek	suffer f.
137	Genel	çok zarar vermek	wreak havoc on f.
138	Genel	zarar vermek (hastalık)	affect f.
139	Genel	zarar vermek	flaw f.
140	Genel	bir şeye çok zarar vermek	take a heavy toll f.
141	Genel	zarar etmek	make a loss f.
142	Genel	zarar vermek (bir uzva)	hurt f.
143	Genel	zarar etmek	lose money f.
144	Genel	bir şeyden zarar görmeyecek kadar bir mesafede durmak	stand clear of f.
145	Genel	zarar görmek	hurt f.
146	Genel	çizerek zarar vermek/berelemek	scratch f.
147	Genel	zarar vermek	infest f.
148	Genel	zarar vermek (bir uzva)	injure f.
149	Genel	bir şeyden zarar görmeyecek kadar bir mesafede durmak	stand clear f.
150	Genel	saygınlığına zarar vermek	vilify f.
151	Genel	maddi zarar vermek	damage financially f.
152	Genel	-e rağmen çok zarar görmemek	be none the worse f.
153	Genel	zarar vermek (bir şeyin yüzeyine)	deface f.
154	Genel	birini korkutarak yaklaşıp zarar vermesini önlemek	keep someone at bay f.
155	Genel	ülkeye vb'ne zarar vermek	do disservice to f.
156	Genel	zarar vermek (yavaş yavaş/sinsice)	undermine f.
157	Genel	birini korkutarak yaklaşıp zarar vermesini önlemek	hold someone at bay f.
158	Genel	zarar vermek	spite f.
159	Genel	zarar vermek	shatter f.
160	Genel	itibarına zarar vermek	harm someone's reputation f.
161	Genel	zarar görmek	sustain an injury f.
162	Genel	zarar vermek	labefy f.
163	Genel	zarar vermek	scourge f.
164	Genel	gözlerine zarar vermek	strain one's eyes f.
165	Genel	zarar vermek	injure f.
166	Genel	disk üzerindeki bilgiye zarar vermek	scag f.
167	Genel	zarar vermek	do a disservice f.
168	Genel	zarar vermek	cripple f.
169	Genel	zarar görmek	be damaged f.
170	Genel	zarar vermek	wreck f.
171	Genel	şöhretine zarar vermek	damage the reputation f.
172	Genel	zarar etmemek	be afloat f.
173	Genel	zarar vermek	do harm f.
174	Genel	zarar vermek (soyut bir şeye)	make inroads on f.
175	Genel	zarar vermek	endanger f.
176	Genel	zarar vermek	hurt f.
177	Genel	zarar vermek	encroach f.
178	Genel	zarar vermek	shend f.
179	Genel	zarar vermek	bring damage f.
180	Genel	zarar vermek	cause a loss f.
181	Genel	zarar vermek	harm f.
182	Genel	zarar vermek	damage f.
183	Genel	zarar gelmek	(for someone) suffer at the hands of f.
184	Genel	zarar gelmek	be wronged by f.
185	Genel	zarar gelmek	be treated unjustly f.
186	Genel	zarar açıklamak	declare loss f.
187	Genel	zarar açıklamak	announce loss f.
188	Genel	zarar yapmak	incur loss f.
189	Genel	zarar etmek	make loss f.
190	Genel	zarar yapmak	make loss f.
191	Genel	zarar görmemek	hold harmless f.
192	Genel	zarar vermek istemek	intend to harm f.
193	Genel	zarar vermek istemek	want to harm f.
194	Genel	zarar kapatmak	recover the loss f.
195	Genel	zarar yapmak	sustain loss f.
196	Genel	zarar kapatmak	offset the loss f.
197	Genel	zarar kapatmak	recoup the loss f.
198	Genel	zarar vermemek	not harm f.
199	Genel	birinden zarar gelmek	be harmed f.
200	Genel	zarar görmek	get harmed f.
201	Genel	zarar görmek	get harm f.
202	Genel	birinden zarar gelmek	get injured by f.
203	Genel	birinden zarar gelmek	be damaged by f.
204	Genel	çevreye zarar vermek	damage the environment f.
205	Genel	zarar vermek	strain f.
206	Genel	zarar getirmek	bring harm f.
207	Genel	zarar vermek	impair f.
208	Genel	bir uzva zarar vermek	injure f.
209	Genel	bir uzva zarar vermek	hurt f.
210	Genel	birine zarar vermek	take it's toll on someone f.
211	Genel	bir şeyin yüzeyine zarar vermek	deface f.
212	Genel	zarar görmeden yapabilmek	afford f.
213	Genel	zarar görmesini engellemek	hold harmless f.
214	Genel	zarar vermek	vandalize f.
215	Genel	çevreye zarar vermek	harm the environment f.
216	Genel	zarar vermemek	do no harm f.
217	Genel	kendi kendine zarar vermek	self-harm f.
218	Genel	zarar ettirmek	cause loss f.
219	Genel	zarar ettirmek	disprofit f.
220	Genel	yüzünden zarar görmek	be damaged due to f.
221	Genel	-den dolayı zarar görmek	be damaged because of f.
222	Genel	yüzünden zarar görmek	be damaged because of f.
223	Genel	daha fazla zarar görmek	be damaged further f.
224	Genel	daha fazla zarar vermek	damage further f.
225	Genel	zarar vermek	vandalise f.
226	Genel	doğaya zarar vermek	damage the nature f.
227	Genel	doğaya zarar vermek	harm the nature f.
228	Genel	ağır zarar vermek	damage heavily f.
229	Genel	ağır zarar vermek	damage badly f.
230	Genel	ağır zarar vermek	inflict heavy damage f.
231	Genel	hiç zarar görmemek	come to no harm f.
232	Genel	başkasına zarar vermesini önlemek	stop someone from hurting anyone else f.
233	Genel	sağlığına zarar vermek	harm one's health f.
234	Genel	zarar gelmek	(harm) to come to f.
235	Genel	zarar gelmek	get harmed f.
236	Genel	zarar gelmek	be hurt f.
237	Genel	zarar vermek	vitiate f.
238	Genel	-den dolayı zarar görmek	be damaged due to f.
239	Genel	ağır şekilde zarar vermek	bang up f.
240	Genel	zarar vermek	bang up f.
241	Genel	rekabetten zarar görmek	suffer from competition f.
242	Genel	mala zarar vermekle suçlanmak	be charged with property damage f.
243	Genel	zarar karşılamak	recompense f.
244	Genel	zarar karşılamak	cover the loss f.
245	Genel	zarar karşılamak	compensate f.
246	Genel	kötü göstermek (saygınlığına zarar vermek)	villainize f.
247	Genel	hayvanları, arazideki bitki örtüsü aşırı zarar görene kadar otlatmak	overgraze f.
248	Genel	zarar vermek	punish f.
249	Genel	zarar vermek	aggrieve f.
250	Genel	yeniden zarar vermek	redamage f.
251	Genel	yeniden zarar vermek	reinjure f.
252	Genel	yangın sonucu zarar görmek	be burned out f.
253	Genel	zarar vermek	be in mischief f.
254	Genel	zarar vermek	do violence to f.
255	Genel	zarar görmek	touch f.
256	Genel	zarar vermeye başlamak	attack f.
257	Genel	zarar vermek	emperish f.
258	Genel	zarar vermek	endamage f.
259	Genel	anahtarla çizerek zarar vermek	key f.
260	Genel	çiğneyerek zarar vermek	chew f.
261	Genel	zarar vermek	eviscerate f.
262	Genel	zarar vermek	maim f.
263	Genel	zarar verme amacı ile büyü yapmak	maleficiate [obsolete] f.
264	Genel	zarar vermek	vulnerate [obsolete] f.
265	Genel	zarar vermek	wither f.
266	Genel	(bir şeyden) zarar görmemek	withstand f.
267	Genel	sert davranarak zarar vermek	hack f.
268	Genel	(birine) devamlı zarar vermek	hammer f.
269	Genel	(bir kimseye veya şeye) açık bir zarar vermek	bloody f.
270	Genel	pustan zarar görmek	bloom f.
271	Genel	pusla zarar vermek	bloom f.
272	Genel	zarar vererek ortaya çıkmak	happen f.
273	Genel	keserek zarar vermek	mince f.
274	Genel	gerçek karakterine ve namına zarar vermek	break f.
275	Genel	zarar vermek	hinder [obsolete] f.
276	Genel	zarar vermek	misbede f.
277	Genel	zarar görmek	miscarry [obsolete] f.
278	Genel	zarar vermek	mischief f.
279	Genel	zarar vermek	bung f.
280	Genel	zarar vermek	riddle f.
281	Genel	(itibarına, saygınlığına) ağır şekilde zarar vermek	demolish f.
282	Genel	zarar vermek	dere f.
283	Genel	zarar vermek	dinge f.
284	Genel	olgunlaşmış patatesleri toprağa zarar vermeden çıkarmak	grabble [dialect] f.
285	Genel	gravür gibi görselleri keserek kitaba zarar vermek	grangerize f.
286	Genel	gravür gibi görselleri keserek kitaba zarar vermek	grangerise f.
287	Genel	gravürleri kırparak (kitaba) zarar vermek	grangerise f.
288	Genel	zarar verici faaliyetleri gizleyerek çevre dostuymuş gibi görünmeye çalışmak	greenwash f.
289	Genel	(cihaz veya objeyi) insanlara zarar vermemesi için belirli bir parça ile teçhiz etmek	guard f.
290	Genel	zarar vermek	offend f.
291	Genel	kalıcı zarar vermek	incapacitate f.
292	Genel	zarar vermek	infringe [obsolete] f.
293	Genel	ekolojik ilişkilere zarar vermek	disturb f.
294	Genel	sarsarak zarar vermek	disturb f.
295	Genel	sallayarak zarar vermek	disturb f.
296	Genel	zarar vermek	crack f.
297	Genel	kendi kendine zarar vermek	cut f.
298	Genel	zarar vermek	curse f.
299	Genel	zarar vermek	injury [obsolete] f.
300	Genel	gitgide zarar vermek	invade f.
301	Genel	zarar vermek	savage f.
302	Genel	zarar vermek	scaith f.
303	Genel	zarar vermek	give harm to f.
304	Genel	zarar vermek	disaster [obsolete] f.
305	Genel	zarar vermek	disavaunce [obsolete] f.
306	Genel	zarar vermek	flaw f.
307	Genel	(sert cisim) baskıdan dolayı zarar görmek	flow f.
308	Genel	peşin hüküm ile zarar vermek	prejudice f.
309	Genel	kendine zarar vermek	self-destroy f.
310	Genel	kendine zarar vermek	self-destruct f.
311	Genel	(birine) zarar vermek	serve f.
312	Genel	zarar vermek	shent f.
313	Genel	zarar vermek	founder f.
314	Genel	zarar vermek	skaith f.
315	Genel	zarar vermek	skin f.
316	Genel	zarar vermek	poison f.
317	Genel	zarar vermek	spight f.
318	Genel	zarar görmemek	survive f.
319	Genel	(kar/zarar) açıklamak	post f.
320	Genel	çok büyük (yanlış/zarar/kayıp/acı)	grievous s.
321	Genel	zarar verici	counterproductive s.
322	Genel	zarar görmemiş	uninjured s.
323	Genel	zarar verici	damaging s.
324	Genel	zarar veren	damaging s.
325	Genel	zarar görmüş (hastalıktan)	affected s.
326	Genel	zarar görmez	invulnerable s.
327	Genel	zarar görmüş	jiggered s.
328	Genel	zarar gören	losing s.
329	Genel	zarar görmemiş	unhurt s.
330	Genel	zarar doğuran	wrongful s.
331	Genel	zarar gören	disadvantaged s.
332	Genel	zarar verici	malignant s.
333	Genel	zarar veren	detrimental s.
334	Genel	zarar görmüş	wrecked s.
335	Genel	zarar görmemiş	unscathed s.
336	Genel	zarar verici	debilitative s.
337	Genel	zarar verici	mischievous s.
338	Genel	zarar görmemiş	scatheless s.
339	Genel	zarar görmüş	disadvantaged s.
340	Genel	zarar verilmiş	damaged s.
341	Genel	zarar görmekten veya yaralanmaktan tamamen korunmuş	invulnerable s.
342	Genel	çok zarar veren	ruinous s.
343	Genel	zarar görmemiş	unharmed s.
344	Genel	zarar verilmiş	endamaged s.
345	Genel	zarar görmemiş	undamaged s.
346	Genel	zarar görmüş	damaging s.
347	Genel	zarar veren	nocuous s.
348	Genel	çevreye zarar vermeden toprakta çözünebilen	biodegradable s.
349	Genel	büyük (zarar)	severe s.
350	Genel	zarar görmemiş	unimpaired s.
351	Genel	zarar verici	unwholesome s.
352	Genel	zarar görmüş	injured s.
353	Genel	zarar vermeyen	non destructive s.
354	Genel	zarar verici	enervating s.
355	Genel	zarar verici	impairing s.
356	Genel	kendi kendine zarar veren	self destructive s.
357	Genel	zarar verici	knockout s.
358	Genel	zarar veren	endamaging s.
359	Genel	vücuda zarar verici	injurious s.
360	Genel	zarar görmüş	damaged s.
361	Genel	zarar verici olmayan	noninjurious s.
362	Genel	zarar verici olmayan	nonmalignant s.
363	Genel	böceklere zarar vermeyen	noninsecticidal s.
364	Genel	zarar verici olmayan	nonmalicious s.
365	Genel	zarar verici	noxal s.
366	Genel	sıhhate zarar veren	noxious s.
367	Genel	zarar verme potansiyeline sahip	potentially harmful s.
368	Genel	zarar verici	detrimental s.
369	Genel	zarar verici	counter-productive s.
370	Genel	savaştan zarar görmüş	war-worn s.
371	Genel	savaştan zarar görmüş	war-torn s.
372	Genel	gizlice zarar veren	insidious s.
373	Genel	zarar verici	prejudicial s.
374	Genel	çocuğa zarar vermeyen	childproof s.
375	Genel	çocukların zarar görmeyeceği şekilde tasarlanmış	childproof s.
376	Genel	mala mülke zarar vermeye meyilli	vandalistic s.
377	Genel	kendine/amaca zarar veren	counterproductive s.
378	Genel	(bir doğal afette) en çok zarar gören	worst-hit s.
379	Genel	zarar verici olmayan	non-malignant s.
380	Genel	zarar görebilir	vulnerable s.
381	Genel	havaya maruz kalarak zarar görmüş	weathered s.
382	Genel	dalgalar tarafından zarar görmüş	wave-battered s.
383	Genel	akıllara zarar	shocking s.
384	Genel	akıllara zarar	amazing s.
385	Genel	akıllara zarar	astounding s.
386	Genel	akıllara zarar	astonishing s.
387	Genel	zarar verilemez	undestroyable s.
388	Genel	zarar vermeyen	nontoxic s.
389	Genel	zarar vermeyen	non-toxic s.
390	Genel	çocuğa zarar vermeyen	childproofing s.
391	Genel	zarar verilmemiş	unafiled s.
392	Genel	zarar verilmemiş	undefiled s.
393	Genel	zarar görebilir	endamageable s.
394	Genel	zarar verilmiş	underwrought [obsolete] s.
395	Genel	zarar verilmemiş	undespoiled s.
396	Genel	manevi olarak zarar görmemiş	unharmed s.
397	Genel	ruhsal açıdan zarar görmemiş	unharmed s.
398	Genel	zarar vermeyen	unharming s.
399	Genel	zarar veremeyen	unharming s.
400	Genel	zarar verilmemiş	unhazarded s.
401	Genel	zarar verilemeyen	unimpairable s.
402	Genel	zarar görmemiş	unobnoxious [obsolete] s.
403	Genel	zarar görmemiş	unprejudiced [obsolete] s.
404	Genel	çocukların zarar görmeyeceği şekilde tasarlanmış	child-proof s.
405	Genel	çocuğa zarar vermeyen	child-proof s.
406	Genel	zarar veren	unsalutary s.
407	Genel	çizerek zarar verilmemiş	unscratched s.
408	Genel	zarar verilmemiş	untouched s.
409	Genel	savaştan zarar görmüş	battle-scarred s.
410	Genel	zarar veren	maleficient s.
411	Genel	zarar verici	blighting s.
412	Genel	yıkım veya patlama nedeniyle zarar görmüş	blown-up s.
413	Genel	zarar görmüş	wrackful s.
414	Genel	zarar görmez	woundless [obsolete] s.
415	Genel	zarar görmemiş	harmless s.
416	Genel	zarar görmüş	hazardous s.
417	Genel	zarar veren	minus s.
418	Genel	zarar verilen	riddled s.
419	Genel	delikle zarar verilen	riddled s.
420	Genel	delinerek zarar gören	riddled s.
421	Genel	zarar veren	damnatory s.
422	Genel	zarar verici	damnific s.
423	Genel	zarar verebilir	dangerous s.
424	Genel	zarar veya yıkıma sebep olan	ruinous s.
425	Genel	zarar görmeyen	impassible s.
426	Genel	zarar görmeyen	impatible [obsolete] s.
427	Genel	(yaralanma) kalıcı zarar veren	incapacitating s.
428	Genel	başkalarına zarar verecek şekilde yakın ilişkiler içeren	incestuous s.
429	Genel	zarar verici	infest [obsolete] s.
430	Genel	zarar veren	infestant s.
431	Genel	zarar verici	infestuous [obsolete] s.
432	Genel	zarar görmemiş	infract s.
433	Genel	ahlaka zarar veren	corrupting s.
434	Genel	zarar görmüş	cracked s.
435	Genel	uyuşturuculardan zarar görmüş	druggy s.
436	Genel	zarar veremeyecek durumda olan	fangless s.
437	Genel	zarar gören	paralysed s.
438	Genel	zarar gören	paralyzed s.
439	Genel	zarar verebilen	fearful s.
440	Genel	zarar görmez	invulnerate [obsolete] s.
441	Genel	zarar görmemiş	scaithless s.
442	Genel	zarar veren	predatory [obsolete] s.
443	Genel	çok sayıda skandal sebebiyle zarar görmüş	scandal-plagued s.
444	Genel	zarar görmemiş	scathless s.
445	Genel	zarar görmemiş	scot-free s.
446	Genel	zarar görmemiş	scratchless s.
447	Genel	kendine zarar veren	self-destruct s.
448	Genel	kendine zarar veren	self-destructive s.
449	Genel	kendine zarar verme eğiliminde olan	self-destructive s.
450	Genel	zarar veren	shrewd [obsolete] s.
451	Genel	zarar görmemiş	sincere [obsolete] s.
452	Genel	ağaç dalı yüzünden zarar gören	snagged s.
453	Genel	zarar veren	poisonous s.
454	Genel	zarar veren	poisonsome [obsolete] s.
455	Genel	zarar veren	squalid s.
456	Genel	zarar veren	subversionary s.
457	Genel	kişiye zarar veren	suicidal s.
458	Genel	zarar veren	suicide s.
459	Genel	zarar vererek	damagingly zf.
460	Genel	zarar vererek	evilly zf.
461	Genel	zarar verici bir biçimde	balefully zf.
462	Genel	hiçbir zarar görmeden	not a penny the worse zf.
463	Genel	zarar görmüş bir şekilde	damagingly zf.
464	Genel	zarar vererek	deleteriously zf.
465	Genel	zarar vererek	consumptively zf.
466	Genel	zarar vermeden	without detriment to zf.
467	Genel	zarar verici şekilde	perniciously zf.
468	Genel	zarar meydana geldiğinde	in case of loss zf.
469	Genel	zarar vermeden	without harming zf.
470	Genel	zarar vermeksizin	without harming zf.
471	Genel	zarar veren bir şekilde	injuriously zf.
472	Genel	kendine zarar vererek	self-destructively zf.
473	Genel	zarar vererek	naughtily zf.
474	Genel	zarar vererek	blightingly zf.
475	Genel	zarar vererek	hurtfully zf.
476	Genel	zarar vererek	shrewdly zf.
477	Genel	zarar vererek	squalidly zf.
478	Genel	zarar vermeden	without prejudice to ed.
479	Genel	-e zarar veren	prejudicial to ed.
Phrasals
480	Öbek Fiiller	zarar vermek	offend against f.
481	Öbek Fiiller	kar/zarar getirmek	pay off f.
482	Öbek Fiiller	masraf/zarar olarak kaydetmek	charge (something) off as (something) f.
483	Öbek Fiiller	masraf/zarar olarak kaydetmek	charge something off as something f.
484	Öbek Fiiller	hasar/zarar vermek	bung up f.
485	Öbek Fiiller	hasar/zarar vermek	bung something up f.
486	Öbek Fiiller	zarar etmek	turn a loss f.
487	Öbek Fiiller	zarar olarak kaydetmek	charge something off as something f.
488	Öbek Fiiller	birine kötü davranmak/zarar vermek/kötülük etmek	mess someone over f.
489	Öbek Fiiller	cilasına/boyasına vb zarar vererek bir şeyin üzerinde küçük çentikler açmak/oluşturmak	nick something up f.
490	Öbek Fiiller	çizerek zarar vermek/berelemek	scratch away f.
491	Öbek Fiiller	ne kar ne zarar etmek	break even f.
492	Öbek Fiiller	zarar görmek	come to harm f.
493	Öbek Fiiller	zarar vermek	rack up f.
494	Öbek Fiiller	(sırayı/masayı) çizerek zarar vermek	mar something up f.
495	Öbek Fiiller	zarar ettirmek	leave down f.
496	Öbek Fiiller	zarar vermek	mow down f.
497	Öbek Fiiller	birinin hakkında ona zarar verecek bir bilgi edinmek	get something on someone f.
498	Öbek Fiiller	(birine) zarar vermeye çalışmak	strike out at (one) f.
499	Öbek Fiiller	büyük zarar/hasar vermek	take out f.
500	Öbek Fiiller	zarar vermek	mess up f.