soykırım - Türkçe İngilizce Sözlük

soykırım

"soykırım" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 10 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
soykırım genocide i.
This seems to me to be a silent genocide that is hardly mentioned in the international press.
Bu bana uluslararası basında neredeyse hiç bahsedilmeyen sessiz bir soykırım gibi görünüyor.

More Sentences
General
soykırım pogrom i.
The history books documented the brutal pogroms.
Tarih kitapları, acımasızca planlanmış soykırımları belgeledi.

More Sentences
soykırım holocaust i.
It is a veritable holocaust.
Bu gerçek bir soykırım.

More Sentences
Law
soykırım genocide i.
It will prosecute the worst kind of crimes, such as genocide, mass slaughter, widespread rape and ethnic cleansing.
Soykırım, toplu katliam, yaygın tecavüz ve etnik temizlik gibi en kötü türden suçları kovuşturacaktır.

More Sentences
Politics
soykırım genocide i.
Here I call for a prosecution of Saddam Hussein and his officials under the 1948 Genocide Convention.
Burada Saddam Hüseyin ve yetkililerinin 1948 Soykırım Sözleşmesi uyarınca yargılanması çağrısında bulunuyorum.

More Sentences
General
soykırım battue i.
soykırım racial extermination i.
Politics
soykırım race murder i.
soykırım racial extermination i.
History
soykırım hurban i.

"soykırım" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
General
büyük antiller ve bahamalar'da yaşamış olup, kültürleri soykırım, asimilasyon ve salgın hastalıklar sebebiyle yok edilmiş arawak soyundan olan kimse taíno i.
soykırım faaliyetlerinde yer alan kimse pogromist i.
soykırım yapmak mow down f.
soykırım yapmak carry out massacre f.
soykırım yapmak carry out genocide f.
soykırım uygulamak pogrom f.
Phrasals
soykırım yapmak mow down f.
Law
soykırım ve insanlığa karşı suçlar genocide and offences against humanity i.
soykırım suçlusu genocidaire i.
soykırım planlama suçu conspiracy to commit genocide i.
Politics
birleşmiş milletler soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesi un convention on the prevention and punishment of the crime of genocide i.
genel soykırım genocide i.
sözde soykırım so-called genocide i.
soykırım iddiası genocide allegation i.
soykırım suçlaması charge of genocide i.
soykırım yalanı genocide lie i.
yahudilere uygulanan soykırım holocaust i.
naziler'in 6 milyon yahudi'yi öldürerek bir soykırım gerçekleştirdiği avrupa'daki yahudiler'i ortadan kaldırma planı the final solution i.
soykırım savunucusu genocide i.
History
nazilerin yahudi soykırım planı final solution i.
soykırım sonrası postholocaust s.
Military
toplu katliam veya soykırım sonucu çok sayıda insanın öldüğü alan killing field i.