siyah - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

siyah



"siyah" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
siyah black s.
General
siyah ivory-black i.
siyah jig i.
siyah onyx i.
siyah dark s.
siyah swarthy s.
siyah colored s.
siyah coloured s.
siyah sable s.
siyah negro s.
siyah ebon s.
siyah atramentaceous s.
siyah soot-black s.
siyah sootish s.
siyah sooty-black s.
Technical
siyah ebony i.
Dyeing
siyah nigricant s.

"siyah" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
siyah acayip kukla golliwog i.
siyah harf boldface i.
siyah keklik blackcock i.
amerikan siyah ayısı american black bear i.
bilardodaki siyah 8 numaralı topun adı eightball i.
volkanik siyah taş trap i.
siyah poks hastalığı helminthosporium papulosum i.
küçük siyah karınca little black ant i.
edebiyatta siyah ingilizcesi black english in literature i.
siyah leylek black stork i.
siyah nokta black spot i.
siyah nokta blackhead i.
güzel kokulu siyah çay oolong i.
amerika'ya özgü küçük siyah benekli vahşi kedi ocelot i.
ortası siyah benek blackhead i.
siyah boya blacking i.
göz kamaşmasını önlemek için göz altına sürülen siyah boya eyeblack i.
ciltteki siyah nokta blackhead i.
siyah çürüklük botryosphaeria obtusa i.
siyah renk verme ebonizing i.
siyah boya black i.
siyah giysi black i.
siyah keklik black cock i.
siyah beyaz resim black and white i.
siyah benekli beyaz köpek coach dog i.
ortası siyah çizgili kırmızı gagalı siyah ve beyaz renkli büyük bir batı afrika leyleği saddlebill i.
siyah papyon kravat black tie i.
siyah amerikalılara özgü dini müzik türü gospel music i.
tabut örtüsü (siyah çuha veya kadifeden) pall i.
siyah renkli bir köpek chow i.
asya siyah ayısı asiatic black bear i.
siyah gücü black power i.
siyah göz black eye i.
siyah bira bock i.
başı siyah olan sivilce blackhead i.
gövdesi sarı ve siyah renkli bir tür yabanarısı yellow jacket i.
siyah elmas black diamond i.
kara kehribar gibi parlak siyah jet black i.
judo siyah kuşak black belt i.
siyah elmas bort i.
siyah müslümanlar black muslims i.
siyah boya sepia i.
siyah pars black leopard i.
siyah ırk black race i.
kalın siyah harfler boldface i.
siyah milliyetçiliği black nationalism i.
siyah inci black pearl i.
siyah mantar morel i.
siyah ayakkabı boyası blacking i.
mavi ve siyah arası renklerde bir boya türü nigrosine i.
bakır veya gümüşle karışık siyah kükürt alaşımı niello i.
siyah ingilizcesi black english i.
siyah edebiyatı black literature i.
siyah tiyatrosu black theater i.
siyah kadın black woman i.
siyah ekmek brown bread i.
siyah-beyaz fotoğrafçılık black-and-white photography i.
güney-orta asya'da yaşayan sırtı siyah yüzü ise gri tüylü bir maymun türü wanderoo i.
siyah hat ground profile i.
deride oluşan siyah nokta blackhead i.
bordo ile siyah arası bir renk wenge i.
son siyah kuşak ultimate black belt i.
siyah kalem ucu black lead i.
siyah kedi black cat i.
siyah gözler black eyes i.
siyah ceket black jacket i.
siyah gül black rose i.
siyah nokta bandı blackhead strip i.
siyah tükenmez kalem black pen i.
siyah saç black hair i.
kısa düz siyah saç short straight black hair i.
siyah-beyaz kırçıllı saç salt and pepper hair i.
siyah tişört black t-shirt i.
siyah duman black smoke i.
genç bir siyah adam a young black man i.
siyah kuğu black swan i.
fakir siyah insanlar poor black people i.
siyah sığır black cattle i.
siyah çikolata black chocolate i.
çarşaf, müslüman kadınların giydiği tepeden tırnağa kadın bedenini örten genellikle siyah renkli olan tesettür için kullanılan çarşaf abaya i.
siyah renk verme ebonising i.
siyah giyen adamlar men in black i.
siyah güneş gözlüğü dark sun-glasses i.
siyah güneş gözlüğü black sunglasses i.
siyah kazak black sweater i.
siyah çikolata dark chocolate i.
bordo bölgesinde yetişen bir tür şaraplık siyah üzüm merlot i.
siyah kına dövmesi black henna tattoo i.
koyu/siyah bira porter i.
koyu/siyah bira stout i.
koyu/siyah bira porter's beer i.
siyah mercimek black gram i.
doygun siyah intense black i.
siyah örümcek adam black spiderman i.
siyah kelebek black butterfly i.
siyah kartal black eagle i.
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası capatain i.
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası capotain i.
genellikle siyah renkli uzun ve hafif konik bir orta çağ şapkası copotain i.
siyah fitil black match i.
siyah büyücü black sorcerer i.
siyah köpek black dog i.
sri lanka'da yetişen bir siyah çay çeşidi ceylon i.
siyah kadife black velvet i.
siyah ten rengi nigrescence i.
siyah taksi black cab i.
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi hackney i.
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi hackney carriage i.
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi black cab i.
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi hack i.
(özellikle ingiltere'de yaygın olan) siyah taksi london taxi i.
siyah bölücü black divider i.
siyah şapka black hat i.
19 haziran siyah amerikanın kölelikten kurtuluş günü juneteenth i.
19 haziran siyah amerikanın kölelikten kurtuluş günü freedom day i.
19 haziran siyah amerikanın kölelikten kurtuluş günü jubilee day i.
19 haziran siyah amerikanın kölelikten kurtuluş günü liberation day i.
19 haziran siyah amerikanın kölelikten kurtuluş günü emancipation day i.
kötü kokulu ve siyah renge sahip lahana v.b bitki haşeresi cabbage bug i.
siyah renkli sıvı bir madde atrament i.
genellikle keçe ve koyun postundan yapılan yüksek siyah bir başlık kalpac i.
siyah veya kırmızı uçlu kurşunkalem keelivine i.
siyah veya kırmızı uçlu kurşunkalem keelyvine pen i.
siyah matem giysisi sable i.
siyah bir kuş olarak temsil edilen kötü fırtına tanrısı zu i.
siyah bir kuş olarak temsil edilen kötü fırtına tanrısı zubird i.
burma, bangladeş ve hindistan'ın bazı kısımlarındaki mongoloid özellikler gösteren, düz siyah saçlı, buğday tenli ve kahverengi gözlü insanlardan oluşan dağlı kabilelere mensup kimse kuki i.
anglikan piskoposunun siyah-beyaz renkli tören giysisi magpie i.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı mamaku i.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı mamako i.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı mamakau i.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı black tree fern i.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı cyathea medullaris i.
(satranç, dama) siyah taş black i.
(satranç, dama) siyah taşlarla oynayan oyuncu black i.
(bilardo) siyah top black i.
siyah giyinen bir grubun üyesi black i.
siyah kalem black i.
siyah havai fişek black [uk] i.
siyah cila blackwash i.
siyah kıyafetli kimse blackguard [obsolete] i.
siyah kıyafet ve aksesuarlar blacks i.
ham potas veya siyah tuz üreten kimse blacksalter i.
siyah bir madde bleck [scotland] i.
siyah ayakkabı boyası bleck [scotland] i.
siyah gres bleck [scotland] i.
özellikle ispanyol veya latin amerikalı kadınların başlarını ve omuzlarını örtmek için kullandığı genellikle siyah kumaştan yapılan şal manto i.
siyah koyun marker i.
siyah matem kurdelesi hatband i.
bir tür siyah tentür bufo [obsolete] i.
yas göstergesi olan siyah örtü mort cloth i.
yas göstergesi olan siyah örtü mort-cloth [obsolete] [uk] i.
siyah boya link [obsolete] i.
kıvamı kil veya humusa benzeyen siyah bir toprak muck i.
parlak siyah saç glossy black hair i.
genellikle tarım işçilerinin giydiği siyah yünlü atlet bush singlet [new zealand] i.
siyah güneş gözlüğü dark glasses i.
resmi veya yarı resmi etkinliklerde koyu renk pantolon ve siyah kravatla giyilen, şal yakalı açık renk ceket dinner jacket i.
grimsi cildi, bombeli siyah gözleri ve kocaman kafası olan dünya dışı varlık gray i.
hint kino ağacının ilaç, bronzlaşma için kullanılan kırmızımsı ya da siyah reçinesi gum kino i.
siyahımsı mor ila morumsu siyah arasında bir renk admiral i.
çin ve tayvan'a özgü bir siyah çay oolong i.
çin'de yetiştirilen çeşitli siyah çaylara verilen ad oopack i.
siyah pembe black pink i.
(hanedan armalarında) siyah renk dwale i.
at arabası veya vagon tekerinin dingiline sürülen siyah gres yağı gome i.
abd'nin atlantik kıyılarında yaşayan siyah benekli küçük işkine benzeri bir balık goody i.
(çizgi roman) siyah-beyaz görselleri renklendirip gölgelendiren ressam colorist i.
(çizgi roman) siyah-beyaz görselleri renklendirip gölgelendiren ressam colourist i.
siyah mermer paragon i.
genellikle siyah, gri veya kahverengi olup kil ve grafitten üretilen pastel boya conte i.
parlak bir yüzeyde görülen morumsu siyah renk crow i.
siyah kimyon cumin i.
siyah kimyon cummin i.
(kalem, mürekkep veya dijital grafik programı ile) çizime siyah çizgi ekleyen sanatçı inker i.
yüksek kalitede siyah çay pecco i.
siyah ayin kıyafetleri penitential i.
siyah dini elbiseler penitential i.
siyah kapak black cover i.
siyah bira cooper i.
siyah nokta şeklinde görünen karasinek dışkısı flyspeck i.
siyah kuşüzümü gazel i.
siyah kürklü hayvan parson i.
siyah benekleri veya lekeleri olan hayvan parson i.
siyah cisim maddesi phantom i.
alman cam eşyaları ve seramiğinde 17. ve 18. yüzyıllarda popüler olan bir tür siyah süsleme schwarzlot i.
yünlü ve ekoseli siyah beyaz bir kumaş shepherd's plaid i.
genellikle siyah, yuvarlak ve parlak olan ayakkabı düğmesi shoe buttons i.
ormancıların giydiği siyah yün bir dış kıyafet singlet [new zealand] i.
siyah kapı black door i.
(on sekizinci yüzyılda erkeklerin giydiği) siyah ipek boyun bağı solitaire i.
bazı müslüman ülkelerde kadınlar tarafından giyilen uzun siyah elbise abaya i.
siyah kürkten yapılmış uzun asker şapkası bearskin i.
18. yüzyılda erkeklerin giydiği siyah ipek boyunbağı solitaire i.
kağıdın yakılması ile elde edilen siyah pigment spanish black i.
siyah renk vermek ebonise f.
siyah duman yaymak emit black smoke f.
siyah duman atmak emit black smoke f.
siyah duman çıkartmak emit black smoke f.
siyah kuşağı olmak have a black belt f.
siyah renk vermek ebonize f.
siyah cilayla cilalamak blacken f.
(gemi armasını) ziftle veya siyah yağ ile kaplamak black (down) f.
siyah kurşunla boyamak black lead f.
siyah kurşunla ovmak black lead f.
siyah makyaj yapmak black up f.
siyah cila ile boyamak blackwash f.
(araba yarışlarında) siyah bayrak göstermek black-flag f.
siyah giyinmek mourn f.
siyah beyaza dönüştürmek grayscale f.
yas göstergesi olarak (bayrak direğine) siyah bez bağlamak drape f.
siyah sırtlı black backed s.
kara kehribar gibi siyah jet s.
siyah mürekkepli inky black s.
kadar siyah as black as s.
(harf) siyah bold s.
siyah tayt giymiş dressed in black tights s.
siyah saçlı (someone) with black hair s.
siyah saçlı black haired s.
siyah-mavi black and blue s.
siyah-mavi black-and-blue s.
siyah gözlü black eyed s.
siyah gözlü with black eyes s.
parlak siyah raven s.
kuzguni siyah raven s.
siyah, krem veya sarı renkli benekleri olan tortoiseshell s.
siyah, krem veya sarı renkli benekli tortoiseshell s.
siyah, krem veya sarı renkli benekli ev kedisine ait tortoiseshell s.
siyah, krem veya sarı renkli benekli ev kedisi ile ilgili tortoiseshell s.
siyah renkli jetty s.
siyah-beyaz bitonal s.
(kayak pisti) siyah black s.
etrafı siyah nesnelerle kaplı black s.
siyah nesnelerle karartılmış black s.
(grup) siyah giyimli black s.
siyah bir nesnenin sembolik kullanımıyla onursuzluk ifade eden black s.
beyaz zemin üstünde siyah yazılı black-and-white s.
siyah şeritli black-barred s.
siyah kaplı black-coated s.
siyah harflerle yazılmış black-letter s.
siyah harflerle basılmış black-letter s.
siyah işaretli black-marked s.
maviye çalan siyah renkte blue-black s.
koyu renk veya siyah pigmentli melanian s.
siyah saçlı melanocomous s.
siyah saçı ve koyu renk cildi olan melanous s.
kahverengiye çalan siyah renkte brown-black s.
kahverengiye çalan siyah renkte brownish-black s.
parlak siyah bugle s.
siyah beyaz (görüntüleme) grayscale s.
(hayvan) birbirine karışmış siyah ve beyaz tüylü grey s.
siyah renkte onyx s.
kırmızımsı siyah renkli (at) rubican s.
siyah mürekkep renginde olan inky-black s.
siyah turmalinden schorlaceous s.
siyah turmalin içeren schorlaceous s.
siyah turmalin gibi schorlaceous s.
siyah turmalinden schorlous s.
siyah turmalin içeren schorlous s.
siyah turmalin gibi schorlous s.
siyah turmalinden schorly s.
siyah turmalin içeren schorly s.
siyah turmalin ile ilgili schorly s.
siyah üzüm rengi gözleri olan sloe-eyed s.
siyah renk ile darkly zf.
siyah anlamı veren bir ön ek mel- ök.
siyah anlamı veren bir ön ek mela- ök.
siyah anlamı veren bir ön ek melo- ök.
siyah anlamı veren bir ön ek melam- ök.
siyah anlamı veren bir ön ek melan- ök.
siyah anlamı veren ön ek melano- ök.
siyah ve beyaz bw (black and white) kısalt.
Phrasals
(siyah/kırmızı ile) yuvarlak içine almak circle something in (red/black) f.
Colloquial
siyah beyaz polis arabası black and white i.
siyah beyaz devriye arabası black and white i.
siyah rus black russian i.
siyah üçgen black triangle i.
siyah arkadaş/kanka blood i.
siyah kadın polis black female cop i.
standart siyah standard black i.
siyah nokta pip i.
otoyollarda rastlanan uzun, siyah kopmuş tekerlek parçası alligator i.
otoyollarda rastlanan uzun, siyah kopmuş tekerlek parçası gator i.
siyah frenk üzümü şurubu black i.
yarım pint siyah bira medium i.
(görüntüde) siyah yerine koyu gri görünen milky s.
ne siyah ne beyaz not all black and white expr.
siyah ve beyaz değil not all black and white expr.
Idioms
siyah twitter black twitter i.
siyah yaka black-collar worker i.
siyah yakalı işçi black-collar worker i.
sürekli siyah giyen, genelde özenti insan black-collar worker i.
siyah yakalılar black-collar workers i.
siyah yakalı işçiler black-collar workers i.
sürekli siyah giyen, genelde özenti insanlar black-collar workers i.
siyah ipekten duba black-silk barge i.
kutsal siyah karakter saintly black character i.
siyah köpek the black dog i.
siyah tuval blank canvas i.
siyah yaka black-collar worker i.
siyah yakalı işçi black-collar worker i.
sürekli siyah giyinen, genelde yaratıcı alanlarda çalışan yapmacık kişi black-collar worker i.
siyah yaka black-collar workers i.
siyah yakalı işçi black-collar workers i.
sürekli siyah giyinen, genelde yaratıcı alanlarda çalışan yapmacık kişi black-collar workers i.
siyah beyaz kadar net as clear as black and white s.
siyah beyaz kadar net black and white s.
kömür kadar siyah black as night s.
kömür kadar siyah black as pitch s.
kömür kadar siyah black as the ace of spades s.
burnundaki siyah noktaları görecek kadar up in someone’s gold ones zf.
burnundaki siyah noktaları görecek kadar up on someone’s bumper zf.
siyah ve beyaz kadar net as clear as black and white zf.
hiçbir şey siyah ve beyaz değil not all black and white expr.
kömür gibi siyah black as a sweep expr.
kömür kadar siyah black as pitch expr.
kömür gibi siyah black as night expr.
kömür gibi siyah black as coal expr.
kömür gibi siyah black as pitch expr.
kömür kadar siyah black as a stack of black cats expr.
kömür kadar siyah black as coal expr.
kömür gibi siyah black as a skillet expr.
kömür kadar siyah black as a sweep expr.
kömür gibi siyah black as the ace of spades expr.
kömür kadar siyah black as the ace of spades expr.
kömür kadar siyah black as a skillet expr.
kömür gibi siyah black as a stack of black cats expr.
kömür kadar siyah black as night expr.
tamamen siyah (as) dark as a pocket expr.
Speaking
siyah bir bıyığı vardı he had a black moustache expr.
siyah bıyıkları vardı he had a black moustache expr.
siyah gözleri var he/she has black eyes expr.
Trade/Economic
siyah kuşak black belt i.
usta siyah kuşak master black belt i.
Law
(eskiden) hakimin idam cezası verirken taktığı siyah başlık blackcap [uk] i.
Politics
siyah ekonomik güçlendirme bee (black economic empowerment) i.
Industry
siyah kaşu bitkisinden elde edilen boya hammaddesi japan earth i.
eşyalara siyah cila uygulayan işçi blacker i.
iplik veya kumaşta görülen siyah leke mote i.
ince bir tür siyah sac shaven latten i.
Technical
yeşilimsi gri ya da siyah demir silikat ya da alüminyum silikat chamosite i.
beyazdan sonra siyah black after white i.
eşdeğer siyah cisim sıcaklığı blackbody equivalent temperature i.
hayvansal siyah animal black i.
jelatin tip siyah ve beyaz film gelatin type black-and white film i.
siyah turmalin schorl i.
siyah elmas carbonado i.
siyah-beyaz alıcı monochrome receiver i.
siyah-beyaz televizyon monochrome television i.
siyah cam black glass i.
siyah hazneli termometre black bulb thermometer i.
siyah kehribar black amber i.
siyah cisim black body i.
siyah boru kaynakçısı carbon steel pipe welder i.
siyah yağlar black oils i.
siyah sac black sheet i.
siyah fener dark lantern i.
siyahtan daha siyah bölge blacker-than-black zone i.
siyah su bazlı çini mürekkebi water-based india ink i.
siyah-beyaz cctv kameraları black and white cctv cameras i.
siyah laletaşı black spinel i.
siyah amber black amber i.
siyah tepe black peak i.
siyah-beyaz görüntü black-and-white image i.
siyah doruğu peak black i.
siyah-beyaz ekran monochrome display i.
siyah laka black japan i.
siyah gümüş black silver i.
siyah çelik boru black steel pipe i.
siyah cevher (çinko ağırlıklı) black ore i.
siyah ışık kaynağı black light source i.
siyah akım dark current i.
siyah boya black dye i.
siyah mikalı granit granitite i.
siyah seviyesi genliği blanking level i.
siyah boru black pipe i.
siyah toz boya lampblack i.
siyah somun black nut i.
siyah-beyaz televizyon black-and-white television i.
siyah altı infrablack i.
siyah-beyaz yayın monochrome transmission i.
siyah sac steel plate i.
siyah kuşak black belt i.
siyah-beyaz monochrome i.
silikatlı siyah volkanik kaya gabbro i.
siyah seviyesi black level i.
siyah beyaz black-and-white i.
siyah kurşun black lead i.
siyah ekran black screen i.
siyah antimuan sülfür black antimony sulphide i.
siyah kot ground elevation i.
tek banyolu siyah one-bath black i.
toz siyah boya black lamp i.
tek banyolu siyah one-dip aniline black i.
siyah yuvarlak yöneltmesiz mikrofon eight ball i.
siyah bir tür vernik berlin black i.
petrol ve asfalt arasında meydana gelen, yapışkan siyah bir madde malthite i.
siyah sac black latten i.
siyah pigment black pigment i.
siyah cila black wash i.
siyah ayakkabı cilası blackening i.
haddeleme, dövme gibi işlemler için ısıtılan demir ve çeliğin üzerinde oluşan siyah manyetik oksit katmanı millscale i.
siyah bir tür cila brunswick black i.
biri müslin kaplı diğeri ise siyah camdan iki ampulü bulunan bükülü bir cam tüpten oluşan bir tür higrometre daniell's hygrometer i.
üzerinde ağaca benzer siyah veya kahverengi izler bulunan bir akik çeşidi dendrachate i.
cilalı mavi siyah oksit kaplamalı demir sac levha russia iron i.
siyah yüzeyli gravür plakası scratchboard i.
siyah yüzeyli gravür plakası üzerinde yaratılan eser scratchboard i.
siyah gravür plakası yüzeyinin kazındığı bir çizim tekniği scratchboard i.
siyah yüzeyli gravür plakası scratchcard i.
siyah yüzeyli gravür plakası üzerinde yaratılan eser scratchcard i.
siyah gravür plakası yüzeyinin kazındığı bir çizim tekniği scratchcard i.
ahşap, tahta gibi maddeleri siyah yapmak ebonize f.
tahta gibi maddeleri siyah yapmak ebonise f.
(armacılık) siyah hat çizmek entrail f.
bir dereceye kadar siyah darkish s.
siyah kehribara benzeyen jetty s.
siyah bir oksit katmanıyla kaplı black s.
Computer
beyaz üstüne siyah black on white i.
beyaz üzerine siyah black on white i.
beyaz dolgulu siyah black with white fill i.
foto siyah photo black i.
gri ton dolgulu siyah black with grayscale fill i.
iki sayfalık siyah beyaz ekran two page monochrome monitor i.
kesin siyah ve beyaz solid black and white i.
mavi ve siyah blue and black i.
siyah zemin fiyat teklifi refined quote i.
siyah ve beyaz black and white i.
siyah beyaz asetatlar black and white overheads i.
siyah/fotoğraf black/photo i.
siyah metin black text i.
siyah beyaz gri ölçek b w grayscale i.
siyah düzeyi black level i.
siyah harfler boldface i.
siyah ve beyaz black white i.
siyah beyaz çizim bw drawing i.
siyah beyaz black and white i.
siyah ok black arrow i.
siyah-beyaz black-and-white i.
siyah zemin iadesi refined refund i.
siyah örgü black thatch i.
siyah zeminli katalog refined catalog i.
siyah beyaz black white i.
siyah-beyaz ekran black and white display i.
siyah zemin faturası refined invoice i.
siyah ref black ref i.
siyah zemin refined i.
siyah eğri black curve i.
yasal siyah çizgi legal blackline i.
video sinyalinde siyah/gri/beyaz olarak görülen bilgi luma i.
siyah (harf) boldfaced s.
siyah (harf) bold s.
siyah/renkli black/color s.
(görüntü) siyah-beyaz bilevel s.
siyah ve renkli black and color expr.
siyah beyaz'a sıkıştır compress to black and white expr.
palmiyeler siyah palms black expr.
salt siyah black only expr.
siyah beyaz otomatik b w automatic expr.
siyah üzerine beyaz white on black expr.
siyah üstüne beyaz white on black expr.
siyah beyaz yazdır print in black and white expr.
siyah ve gri black and gray expr.
siyah beyaz gösterme b w don't show expr.
sadece siyah beyaz yazdır print in black and white only expr.
siyah slaytla bitir end with black slide expr.
siyah kartuş boş black cartridge empty expr.
yüksek karşıtlık siyah high contrast black expr.
yalnızca siyah ve beyaz pure black and white expr.
yıldızlar siyah stars black expr.
siyah bşv black ref kısalt.
siyah beyaz b w kısalt.
Informatics
siyah-beyaz ekran monochrome display i.
Telecom
kırmızı/siyah kavram red/black concept i.
referans siyah seviye reference black level i.
siyah renk patlaması black burst i.
siyah-beyaz panchromatic s.
renkli yayınların siyah-beyaz gösterilebildiği televizyon sistemine ilişkin compatible s.
Mechanic
siyah temper döküm blackheart malleable cast iron i.
Television
beyazdan sonra siyah black after white i.
bir resimde en beyaz yer ile en siyah yer arasındaki ışık şiddeti oranı contrast i.
siyah beyaz televizyon tüpü black and white television tube i.
siyah düzeyi black level i.
siyah seviyesi genliği blanking level i.
siyah ekran black screen i.
siyah seviyesi black level i.
siyah beyaz televizyon black and white television i.
siyah doruğu peak black i.
siyah-beyaz televizyon tüpü black-and-white television tube i.
siyah-beyaz film black-and-white film i.
siyah altı infrablack i.
siyah beyaz ve renkli televizyon işaretinin iletimi ölçümleri measurements for monochrome and colour television transmission i.
siyah beyaz film black and white film i.
siyah beyaz ve renkli televizyon işaretinin iletimi monochrome and colour television transmission i.
siyah beyaz görüntü black and white image i.
siyah tepe black peak i.
siyah ekran slug i.
Textile
karagül koyununun yeni doğmuş kuzularından elde edilen siyah kıvrımlı kürk caracul i.
siyah zemin üzerine ince beyaz çizgi desenli giysi chalkstripe i.
kiri göstermeyen siyah tişört thousand-miler i.