Geçmiş

silik

"silik" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	silik	wishy-washy i.
2	Genel	silik	rubbed out s.
3	Genel	silik	retiring s.
4	Genel	silik	weak s.
5	Genel	silik	indistinct s.
6	Genel	silik	insignificant s.
7	Genel	silik	pallid s.
8	Genel	silik	meek s.
9	Genel	silik	colorless s.
10	Genel	silik	worn s.
11	Genel	silik	gray s.
12	Genel	silik	subfusc s.
13	Genel	silik	obscure s.
14	Genel	silik	unobtrusive s.
15	Genel	silik	colourless s.
16	Genel	silik	neutral s.
17	Genel	silik	obliterate s.
18	Genel	silik	fameless s.
19	Genel	silik	paly s.
20	Genel	silik	innocuous s.
21	Genel	silik	inobtrusive s.
22	Genel	silik	stricken s.
Colloquial
23	Konuşma Dili	silik	drippy s.
Idioms
24	Deyim	silik	pencil-necked s.
Computer
25	Bilgisayar	silik	gray/grayed i.
Art
26	Sanat	silik	umbratilous [obsolete] s.
Slang
27	Argo	silik	zhlubby s.

"silik" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	sapı silik	drifter i.
2	Genel	silik olma	wishy-washiness i.
3	Genel	silik olma	fogginess i.
4	Genel	silik ve ufak gökkuşağı	sundog i.
5	Genel	ışık veya radyasyona maruz kalarak silik hale gelmek	fog f.
6	Genel	sapı silik	vagrant s.
7	Genel	silik olmayan	self-assertive s.
8	Genel	silik bir şekilde çizilmiş	umbrated s.
Colloquial
9	Konuşma Dili	silik biri	a nobody i.
10	Konuşma Dili	silik biri	a nobody i.
11	Konuşma Dili	silik kişi	hamburger i.
12	Konuşma Dili	silik bir anı	a dim memory i.
Idioms
13	Deyim	silik tip	abbreviated piece of nothing i.
14	Deyim	silik kimse	pencil neck i.
15	Deyim	eski halinin silik bir gölgesi	a shadow of (one's) former self i.
16	Deyim	eski halinin silik bir gölgesi	a shadow of (one's) old self i.
17	Deyim	eski halinin silik bir gölgesi	a shadow of (oneself) i.
18	Deyim	eski halinin silik bir gölgesi olmak	be a shadow of itself f.
19	Deyim	eski halinin silik bir gölgesi olmak	be a shadow of one's former self f.
20	Deyim	eski halinin silik bir gölgesi olmak	be shadow of oneself f.
21	Deyim	silik olmak	not set the woods on fire f.
22	Deyim	silik olmak	disappear into the woodwork f.
23	Deyim	(biri veya bir şey) eski halinin silik bir gölgesi olmak	be a ghost of (someone or something's) former self f.
24	Deyim	(biri veya bir şey) eski halinin silik bir gölgesi olmak	be a shadow/ghost of your/its former self f.
25	Deyim	eski halinin silik bir gölgesi olmak	be a shadow of (someone's or something's) former self f.
26	Deyim	eski halinin silik bir gölgesi haline gelmek	become a shadow of (someone's or something's) old self f.
27	Deyim	eski halinin silik bir gölgesi haline gelmek	become a shadow of (someone's or something's) former self f.
28	Deyim	silik (fakat gerekli)	under erasure expr.
Trade/Economic
29	Ticaret/Ekonomi	silik ve aşınmış madeni para	garbling coin i.
Technical
30	Teknik	silik renk	faint i.
31	Teknik	silik gravür	faint lettering silika i.
Medical
32	Medikal	silik bulguların fiziksel ve nörolojik değerlendirilmesi	physical and neurological assessment of subtle signs i.
33	Medikal	silik nörolojik bulgular	neurological soft signs i.
Printing
34	Baskı Teknikleri	mürekkebinin yeniden doldurulması gereken bir kalıpla yapılan silik ve belli belirsiz bir baskı	macalature i.
Literature
35	Edebiyat	silik olmayan	unmeek s.
Meteorology
36	Meteoroloji	gökkuşağına eşlik eden silik ikincil gökkuşağı	water gall i.
Slang
37	Argo	silik tip	twirp i.
38	Argo	silik tip	dorkus maximus i.
39	Argo	silik/düz bir kadın	a plain jane i.