sansür - Türkçe İngilizce Sözlük

sansür

"sansür" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
sansür censorship i.
We can only achieve this in practice if censorship through violence is abolished.
Bunu pratikte ancak şiddet yoluyla sansür kaldırılırsa başarabiliriz.

More Sentences
General
sansür censorship i.
This leads to more censorship and less freedom of the press and freedom of speech.
Bu da daha fazla sansüre ve daha az basın ve ifade özgürlüğüne yol açmaktadır.

More Sentences
Trade/Economic
sansür censorship i.
Government censorship of foreign publications is rare.
Yabancı yayınlara yönelik hükümet sansürü nadirdir.

More Sentences
Computer
sansür censorship i.
So we do not need complex censorship and filtering systems in programmes.
Dolayısıyla programlarda karmaşık sansür ve filtreleme sistemlerine ihtiyacımız yok.

More Sentences
Common Usage
sansür censor i.
General
sansür bowdlerization i.
sansür blue pencil i.
sansür expurgation i.
sansür bowdlerisation i.
sansür ban i.
sansür muzzle i.
sansür curtain i.
sansür censorial s.
Psychology
sansür censor i.

"sansür" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sansür uygulamak censor f.
I wonder which country will be the first to censor Tatoeba.
Merak ediyorum, ilk defa hangi ülke Tatoeba'ya sansür uygulayacak.

More Sentences
sansür işleri censorship i.
sansür memuru censor i.
sansür mekanizması censorship mechanism i.
sansür karşıtlığı anticensorship i.
sıkı sansür strict censorship i.
sansür uygulama castration i.
(sanatta) lüzumsuz sansür comstock i.
(sanatta) lüzumsuz sansür comstocker i.
bazı kısımları çıkararak veya sansür ederek bir yazıyı kuşa benzetmek emasculate f.
sansür uygulamak precensor f.
sansür uygulamak bowdlerize f.
sansür uygulamak bowdlerise f.
sansür uygulamak castrate f.
sansür edilebilir censurable s.
sansür edilmiş censored s.
resmi sansür uygulanan hush-hush s.
Colloquial
sansür koymak blue pencil f.
Politics
milli sansür national censorship i.
oto sansür self-censorship i.
sansür karşıtlığı anticensorship i.
ahlaka aykırılık gerekçesiyle abartılı sansür uygulama comstockism i.
sansür etmek censor f.
Military
askeri sansür şefi chief military censor i.
askeri sansür military censorship i.
esas sansür primary censorship i.
esas sansür base censorship i.
esas sansür base examiner i.
harp esirlerine uygulanan sansür prisoner of war censorship i.
sivil sansür civil censorship i.
temel sansür primary censorship i.
tali sansür secondary censorship i.
silahlı kuvvetlerde bulunan kişiler arasında iletişimi kısıtlayan askeri sansür armed forces censorship i.