saat - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

saat



"saat" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
saat clock i.
saat hour i.
saat watch i.
General
saat meter i.
saat timepiece i.
saat timer i.
saat time keeper i.
saat hour i.
saat clock i.
saat register i.
saat timekeeper i.
saat metre i.
saat horology i.
saat horometer i.
saat horometry i.
saat owre [obsolete] i.
saat clock time i.
saat o'clock zf.
Technical
saat gauge i.
saat time i.
saat gage i.
Computer
saat hours i.
saat hr i.
saat watch i.
saat at i.
saat hrs kısalt.
Automotive
saat clock i.
saat clock i.
Slang
saat ticker i.
British Slang
saat kettle i.

"saat" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
saat camı watch glass i.
köstekli saat pocket watch i.
General
saat ücreti hourly wage i.
saat tutma timing i.
elektronik saat electronic clock i.
saat ücreti hourly earnings i.
saat ayarı time signal i.
alarmlı saat alarm clock i.
saat hakemi timekeeper i.
mil/saat mph i.
yerel ya da lokal saat local time i.
saat yöntemi clock method i.
saat dilimlerini çok hızlı geçmekten kaynaklanan bedensel ritim bozukluğu jet lag i.
saat maşası escapement i.
yarım saat half hour i.
saat kulpu watchband i.
saat darbesi clock pulse i.
çeyrek saat quarter hour i.
ayar dişlisi saat fly i.
kuzey ve güneyin uç enlemlerinde yazları güneşin 24 saat görülebilme durumunu ifade eden terim midnight sun i.
saat aksi yönünde dönüş levorotation i.
saat kayışı watchband i.
saat ücreti gross hourly earnings i.
lokal saat local time i.
milletlerarası saat greenwich mean time i.
saat koruyucusu watch cap i.
saat atışı clock pulse i.
saat cebi fob i.
sarkaçlı saat pendulum clock i.
saat makinası watch movement i.
saat zembereği watch spring i.
katoliklerin saat üç ayini nones i.
köstekli saat chain watch i.
gün ışığından tasarruf etmeye uyarlanmış saat daylight time i.
yirmidört saat twenty four hours i.
saat akrebi hour hand i.
gece yarısından sonraki üç dört saat small hours i.
saat yelkovanı the minute hand i.
lümen saat lumen hour i.
sandıklı saat grandfather clock i.
saat kulesi clock tower i.
saat cebi watch pocket i.
sarkaçlı büyük saat longcase clock i.
saat başına ücret hourly rate i.
saat hakemi timer i.
saat kayışı watchstrap i.
saat farkından dolayı rahatsızlık jet lag i.
büyük sarkaçlı saat grandfather clock i.
saat yayı hairspring i.
saat aksi yönüne hareket left hand motion i.
guguklu saat cuckoo clock i.
saat koruyucusu watch case i.
saat kadranında saniye ibresi second hand i.
dızlama ile çalan saat buzzer i.
saat zinciri watch chain i.
saat mekanizması clock mechanism i.
saat taşı jewel i.
saat çarkı hour wheel i.
yarım saat half an hour i.
saat sinyali clock signal i.
megavat saat megawatt hour i.
kilometre/saat km/h i.
saat kutusu watch box i.
saat camı crystal i.
dolaplı saat grandfather clock i.
saat ücreti wage per hour i.
ileri saat fast watch i.
miliamper saat milliampere hour i.
saati standart zamanın bir saat ilerisine geçirerek akşamları gün ışığından bir saat daha faydalanma daylight saving i.
saat farkı time difference i.
mil/saat miles per hour i.
saat kösteği watch chain i.
(saat) akrep hand i.
saat vuruşu stroke i.
milletlerarası saat greenwich time i.
saat camı watch crystal i.
altın saat golden hour i.
saat sesi tick i.
yaklaşık her 12 saat 25 dakikada bir deniz ve okyanusların kabarıp çekilmesi tide i.
geri kalma (saat için) slowness i.
saat anahtarı winder i.
kalabalık saat rush hour i.
saat ücreti time wage i.
saat tarifesi timetable i.
saat meridyeni time meridian i.
saat kurgusu winder i.
çalar saat alarm clock i.
yerel saat local time i.
saat dilimi timezone i.
24 saat 24 hours i.
ilk saat first hour i.
saat yapımı clock and watch making i.
vat saat watt hour i.
altın saat gold watch i.
kurmalı saat clockwork watch i.
(saat vb için) bele takılan kancalı zincir chatelaine i.
geç saat late hour i.
saat devresi clock circuit i.
saat vurumu clock pulse i.
saat ibresi yönü moment clockwise moment i.
şu anki saat current time i.
amper-saat ampere-hour i.
eşref-i saat appropriate time for favourable opportunities i.
günde sekiz saat çalışma sistemi eight-hour day i.
saat kuleleri clock-towers i.
saat sesi tick-tack i.
yirmi dört saat daily delegate tarifesi twenty-four hour delegate rate i.
vat saat watt-hour i.
saat başı gözlem hourly observation i.
saat ücreti hourly pay i.
tren saat dörtte kalkar the train leaves at four o'clock i.
saat ücreti hourly rate i.
saat başına ücret hourly wage i.
saat yelkovanı minute hand i.
(saat) yelkovan minute hand i.
adam-saat man-hour i.
ingiltere parlamentosundaki büyük saat çanı big ben i.
saat ayarlı bomba time bomb i.
yerel saat local hour i.
evrensel saat universal time i.
mahalli saat local time i.
mahalli saat local hour i.
saat sinyali time signal i.
bir buçuk saat one and half hour i.
saat pili watch battery i.
abanoz saat ebony clock i.
saat tasarımcısı watchmaker i.
saat kaytanı watch guard i.
saat kösteği fob i.
saat farkı time-difference i.
saat tamircisi watch repairer i.
yerel saat ayarı local time setting i.
su geçirmez saat waterproof watch i.
su geçirmez saat water-proof watch i.
su geçirmez saat water-resistant watch i.
saat başı ücret alan temizlikçi hourly-rate cleaner i.
biyolojik saat internal clock i.
biyolojik saat biological clock i.
gümüş kartal kanatlı saat silver eagle winged watch i.
(saat) kurma kolu crown i.
saat kurma kolu watch crown i.
saat kadranı clock face i.
saat kadranı clock dial i.
antika saat antique clock i.
saat kordonu watch strap i.
saat kordonu watchband i.
saat kordonu wristband i.
saat kordonu watch bracelet i.
saat zinciri albert i.
saat başı the top of the hour i.
sirkadiyen saat circadian rhythm i.
saat aksi yönünde dönüş laevorotation i.
saat kordonu watch band i.
saat mekanizması movement i.
7 gün 24 saat 7 days 24 hours i.
7 gün 24 saat 7 24 i.
akrep(saat) hour hand i.
erkek saat modelleri men's watch models i.
pahalı saat expensive watch i.
ton/saat ton per hour (tph) i.
bakımın gerçekleştirileceği saat aralığı maintenance window i.
takvimli saat calendar clock i.
rüzgar yönünün saat yönünün tersine değişmesi backing i.
seyahat edenler için tasarlanmış, üstten saplı kutu biçiminde portatif saat carriage clock i.
saat rakkası regulator i.
londra'da yerel saatin geçerli olduğu eşgüdümlü evrensel saat dilimi utc (coordinated universal time) i.
saat kadranındaki rakamlardan her biri chapter i.
saat 9 nine i.
saat dokuz-beş arası mesai yapan kimse nine-to-fiver i.
eski roma ve doğu hesaplarına göre saat dokuza denk gelen kanonik zaman noon [obsolete] i.
daha önceden saat 15:00'de yapılan, şimdilerde roma katolik kilisesi'nde biraz daha erkene alınmış bir ayin noon [obsolete] i.
saat on ten i.
bir eylem için belirlenmiş dönem, saat veya tarih termtime [scottish] i.
akıllı saat smartwatch i.
bir işçinin çalışmaya başladığı veya çalışmayı bitirdiği saatlerini kaydeden saat the clock i.
saat 3 three i.
saat tıkırtısı ticktack i.
saat tıkırtısı tictac i.
saat, telgraf cihazı vb. tıkırtısı ticking i.
saat hakemi time clerk i.
çeyrek ve yarımlarda farklı çalan saat tingtang i.
sarkacı olan yaylı bir saat tipi trunk dial i.
saat 2 two i.
analog saat analogue clock i.
dijital olmayan saat analogue clock i.
analog saat analogue watch i.
dijital olmayan saat analogue watch i.
son saat eleventh hour i.
aralıksız bir yıl çalışan saat year clock i.
kilometre/saat kmph (kilometers per hour) i.
saat kadranı face i.
çeyrek saat quarter i.
saat başını on beş dakika geçe quarter-hour i.
saat başına on beş dakika kala quarter-hour i.
akrep (saat) little hand i.
big ben kulesindeki saat big ben i.
(saat) yelkovan big hand i.
doğaüstü olayların meydana geldiği düşünülen saat witching hour i.
saat çanını çalan alet hammer i.
öğleden sonra saat 2 ile 4 arasındaki zaman dilimi midafternoon i.
bazı fantastik saatlerde saat başı zili çalan figür minute-jack i.
saati zincire takmak için kullanılan saat gövdesi halkası bow i.
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı branle i.
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı bransle i.
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı brawl i.
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan bir denge adımı brawl i.
saat zincirine takılan bir süs breloque i.
saat kaytanı brequet chain i.
saat kitabı horary i.
(güneş saati veya eski bir pandüllü saat gibi) ilk veya ilkel zaman ölçüm cihazı horologe i.
saat yapan kimse horologer i.
saat yapan kimse horologiographer i.
saat bilimi horologiography i.
saat üretme zanaatı horologiography i.
(saat veya güneş saati gibi) zaman ölçüm aleti horologium i.
saat kulesi horologium i.
saat yapma sanatı horology i.
köstekli saat hunter i.
fransa'ya özgü bir saat birimi ligne i.
isviçre'ye özgü bir saat birimi ligne i.
mahalli vasati saat lmt (local mean time) i.
(saat mekanizması) parçaları birbiri içinde hareket eden birleşik bir alet gimmals i.
saat mekanizmasındaki çan chime i.
sarkaçlı büyük saat grandmother clock i.
kaybolmaması için saat veya bileziğe takılan küçük kayış guard i.
kişinin işte olmadığı saat off-hour i.
baget saat kasası stilindeki saat motoru baguet i.
baget saat kasası stilindeki saat motoru baguette i.
(saat) denge çarkında bulunan döner mil balance staff i.
dar kasalı yuvarlak bir tür sarkaçlı saat banjo clock i.
saat pili button battery i.
biyolojik saat clock i.
analog saat clock [obsolete] i.
tam saati gösteren saat vuruşu clock [obsolete] i.
vuruşla belirtilen saat başı clock [obsolete] i.
saat sarkacı clock pendulum i.
saat tamircisi clocksmith i.
saatte temel saat ekranı dışındaki özellik complication i.
küresel yok oluşa kalan süreyi gösteren bir saat doomsday clock i.
dupleks eşapmanlı saat duplex watch i.
saat kolu index i.
sokağa çıkma yasağının başladığı saat curfew i.
aşırı hassas saat isochronon i.
zamanı saniyesine kadar doğru gösteren saat isochronon i.
saat bobini üzerinde yer alan mil pendant i.
saat bobini üzerinde yer alan mil pendent i.
sarkaçlı saat pendule i.
18. yüzyıl sonlarına özgü süslemeli bir saat türü pendule i.
(18. yüzyılda) sarkaçlı saat pendulum watch i.
saat balansı pendulum wheel i.
(saat hareketliliğinin devam edebileceği) dikey yönlü ayarlama position i.
saat denge çarkının alt mil yatağını taşıyan vida potence i.
saat çarkında destekleyici braket potence i.
samoa saat dilimi samoa time i.
(saat) beş five i.
saat mekanizmasının negatif ayarında bulunan kavrama kolu shipper i.
saat altı six i.
saat kadranını örten sert saydam kaplama crystal i.
saat dört four i.
saat ya da eşapmanının çıkardığı tik tak sesi beat i.
veri noktasından ikinci bir noktaya doğru saat yönünde ölçülen yatay açı grid bearing i.
saat sarkacının hareketini kolaylaştırmak için duvar saatinin arkasına çakılan çivi spur i.
saat kayışı strap i.
saat kadranını düzelten kimse surfacer i.
saat tutmak clock f.
doğru olmamak (saat) be off f.
ileri gitmek (saat) gain f.
göstermek (saat belirli bir zamanı) go f.
geri kalmak (saat) lose f.
ileri almak (saat) put something forward f.
saat gibi işlemek run smoothly f.
ileri gitmek (saat) gain time f.
tik tak etmek (saat) tick f.
saat her zaman zamanı doğru göstermek keep good time f.
kurmak (saat) wind up f.
geri kalmak (saat) be slow f.
saat üretmek watchmaking f.
geri kalmak (saat) lose time f.
çalmak (saat belirli bir zamanı) strike f.
saat ile ölçmek meter f.
saat vb gibi bir şey kurmak wind something up f.
durmak (saat kurgusu bittiği için) run down f.
saat üretmek watchmake f.
vurmak (saat başlarını) chime f.
çalmak (saat) strike f.
ahenkli bir sesle çalmak (saat/zil/çan) chime f.
her zaman zamanı doğru göstermek (saat) keep time f.
kurulmak (saat) be wound f.
zamanı göstermek (saat) tell the time f.
saat tutmak time f.
ileri almak (saat) put forward f.
saat takmak wear watch f.
saat takmak have on watch f.
saat ayarlamak set watch f.
saat çalmak chime f.
(saat) ileri gitmek gain f.
(saat) kurmak wind up f.
saat sormak ask the time f.
patlamadan iki saat önce öldürülmek be killed two hours before the explosion f.
bir saat uyumak sleep for an hour f.
saat ileri gitmek watch to gain f.
saat ile ölçmek metre f.
kuzey yarımkürede saat yönünün tersine yönde ve güneyde saat yönünde yön değiştirmek back f.
saat gibi işlemek tick f.
(saat) tik-tak sesi çıkarmak tock f.
(saat, yaş gibi belirli bir noktaya) gelmek turn f.
3 saat sürmek last for 3 hours f.
3 saat sürmek take 3 hours f.
(saat/alarm) kurmak wind f.
(saat) fazla kurmak overwind f.
saat cebine koymak fob f.
(saat vs) çalmak bong f.
(özellikle bir toplantı yapmak amacıyla birisiyle) tarih ve saat belirlemek/randevulaşmak book time with (someone) f.
(saat) vurmak strike f.
saat yönünde olan clockwise s.
saat yönünün tersinde contraclockwise s.
ileri (saat) fast s.
dakik (saat) precise s.
saat aksi yönünden dönerek çalışan lefthanded s.
geri (saat) slow s.
saat başı hourly s.
saat yönünün tersi anticlockwise s.
saat yönü clockwise s.
saat yönünde dextrorotatory s.
saat yönünde dextrogyrate s.
saat yönüne dextrogyrate s.
saat yönüne dextrorotatory s.
otomatik olarak kurulan (saat) self-winding s.
saat yönünde deasil s.
saat/saatçilik ile ilgili horological s.
elle kurulan (saat) hand-wound s.
yirmi dört saat süren twenty-four-hour s.
24 saat içinde birden fazla meydana gelen ultradian s.
mücevherli (saat) jewelled s.
saat yönünün tersine levorotary s.
avukatın müvekkili adına çalıştığı ve buna göre ücretlendirildiği (saat sistemi) billable s.
saat başına ücret alan horal s.
saat yönünde olan rightwise [rare] s.
saat yönünde hareket eden rightwise [rare] s.
(sinema) belirli saat aralıklarıyla sürekli gösterimde olan grind s.
(saat) fazla kurulu overwound s.
saat gibi clocklike s.
(saat, kadran, saat mekanizması) çerçevesiz skeleton s.
saat ayarlı synchronous s.
saat başı on the hour zf.
48 saat içinde within 48 hours zf.
saat kaçta at what time zf.
saat yelkovanının ters yönünde counterclockwise zf.
her saat in every hour zf.
saat yönüne ters ccw zf.
her saat any time on zf.
saat yelkovanı yönünde clockwise zf.
saat yönünde cw zf.
saat dönüş yönünde clockwise zf.
saat başında on the hour zf.
saat tam dörtte at four o'clock sharp zf.
saat gibi like clockwork zf.
saat tam dokuzda on the stroke of nine zf.
saat gibi smoothly zf.
saat gibi precisely zf.
ahenkle çalarak (saat) chimingly zf.
her saat every hour zf.
saat yönünde clockwise zf.
24 saat öncesinden 24 hours in advance zf.
üç saat önce three hours ago zf.
her geçen saat with every passing hour zf.
bir saat boyunca for an hour zf.
saat yelkovanının aksi yönünde anticlockwise zf.
24 saat aralıksız 24 hours nonstop zf.
saat yönünün tersine counter-clockwise zf.
her saat başı hourly zf.
saat yönünün tersine counterclockwise zf.
saat tam 1'de at one o'clock sharp zf.
saat (tam saatlerle kullanılır) o'clock zf.
saat ücreti per hour zf.
saat hesabıyla hourly zf.
saat önceden hours beforehand zf.
saat önceden hours in advance zf.
bir saat önce an hour ago zf.
iki saat önce two hours ago zf.
her geçen saat every passing hour zf.
birkaç saat önce a few hours ago zf.
iki saat içinde in a couple of hours zf.
birkaç saat içinde in a few hours zf.
saat başında at the top of the hour zf.
altı saat aralıklarla at intervals of 6 hours zf.
saat on birde. at eleven o'clock zf.
her saat at all hours zf.
saat yönüne deosil zf.
saat yönü deosil zf.
birkaç saat sonra a few hours later zf.
haftada altı saat six hours a week zf.
haftada 6 saat six hours a week zf.
en az bir yarım saat daha at least for another half-hour zf.
bir yarım saat daha for another half hour zf.
bir yarım saat daha for another 30 minutes zf.
1 saat içinde within an hour zf.
2 saat sonra 2 hours later zf.
sadece bir saat just an hour zf.
tam saat üçte at three o'clock sharp zf.
saat tam üçte at three o'clock sharp zf.
saat altıda at six o'clock zf.
saat altıda at 6 o'clock zf.
saat 6'da at 6 o'clock zf.
yirmi dört saat for 24 hours zf.
saat yönünün tersine doğru left-handed zf.
yarım saat sonra half [uk] zf.
saat başına horaly zf.
saat uyarınca o’clock zf.
saat yönünde rightwise [rare] zf.
saat yönünde deiseal zf.
saat yönünde deisheal zf.
her saat başı every hour zf.
saat başı every hour zf.
saat yönünün tersine contraclockwise zf.
saat yönünün tersine sinistrorsally zf.
saat yönünde sunwise zf.
(saat) kala to ed.
geçe (saat) after ed.
her geçen (saat vb.) by ed.
(bir saat veya olaydan) önce until bağ.
masa bu akşam saat dokuz için rezerve edildi the table is booked for nine o'clock this evening expr.
tur yaklaşık saat ...'da başlıyor the tour starts at about ... expr.
saat bilimi hor kısalt.
saat bilimi hor. kısalt.
yerel saat lt (local time) [us] kısalt.
saat yönünün tersine hareket lod (line of dance) kısalt.
saat yönü ckw (clockwise) kısalt.
saat yönü cw. (clockwise) kısalt.
saat yönünde cw. (clockwise) kısalt.
Phrasals
(saat) geri alınmak go back f.
iki saat öncesinden haber vererek at two hours' notice zf.
Phrases
her saat başı every hour on the hour zf.
biyolojik saat işliyor biological clock is ticking expr.
biyolojik saat işliyor biological clock is ticking expr.
bir saat geç an hour late expr.
bir saat sonra one hour later expr.
bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir even a stopped watch is right twice a day expr.
bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir even a broken watch is right twice a day expr.
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir even a broken watch is right twice a day expr.
bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir even a broken watch is right twice a day expr.
bir saat zarfında inside of an hour expr.
bir saat içinde within an hour expr.
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir even a stopped watch is right twice a day expr.
bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir even a stopped watch is right twice a day expr.
bir saat içerisinde within an hour expr.
bir saat içinde in an hour expr.
bir saat sonra an hour later expr.
bir saat içerisinde in an hour expr.
saat 6'da at 6 o'clock expr.
saat 6'da at six o'clock expr.
saat farkı gözetmeden out of hours expr.
saat yedi buçuk it's half past seven expr.
tam bir saat a full hour expr.
1 saat içinde within one hour expr.
1 saat içinde in the next hour expr.
yaklaşık dört saat about four hours expr.
uygulamadan 48 saat önce 48 hours before application expr.
7 gün 24 saat 24/7 expr.
Proverb
bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir even a blind pig can find an acorn once in a while
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir a dead clock is correct twice a day
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir a dead clock is right twice a day
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir even a blind pig can find an acorn once in a while
durmuş saat bile günde iki kez doğruyu gösterir even a blind pig can find an acorn once in a while
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir even a blind pig can find an acorn once in a while
bozuk/durmuş saat bile günde iki defa/kere doğruyu gösterir even a blind hog finds an acorn every now and then
bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir even a blind squirrel finds a nut once in a while
bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir a stopped clock is right twice a day
bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir even a stopped/broken clock is right twice a day
Colloquial
her saat başı by the hour i.
meşhur saat famous clock i.
on beş saat fifteen hours i.
saat kulesi clock tower i.
son üç saat last three hours i.
saat, telgraf cihazı tıkırtısı tickin i.
bir saat ertelemek push it an hour f.
iki saat ertelemek push it two hours f.
otelde bir saat geçirmek spend an hour at the hotel f.
üç saat sürmek last three hours f.
üç saat sürmek take three hours f.
günde bir saat one hour a day zf.
günde 1 saat one hour a day zf.
saat başına per zf.
altı saat önce six hours ago expr.
altı saat sonra six hours later expr.
beş saat önce five hours ago expr.
bir saat kadar önce about an hour ago expr.
günde üç saat aralıksız three hours a day straight expr.
iki saat içinde in a couple of hours expr.
ilk birkaç saat içerisinde in the first few hours expr.
iki saat içinde within two hours expr.
saat bir gibi like one o’clock expr.
sekiz saat önce eight hours ago expr.
saat çok geç değil mi? isn't it too late? expr.
saat farkı gözetmeden regardless of the time difference expr.
saat geldi it's time expr.
saat gibi like clockwork expr.
saat bir civarı like one o’clock expr.
saat bir sularında like one o’clock expr.
saat tam altıda at 6.00 on the button expr.