politikacı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

politikacı



"politikacı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
politikacı politician i.
Colloquial
politikacı polly i.
politikacı hired gun i.
politikacı pol i.
Politics
politikacı politician i.
Archaic
politikacı politic i.
politikacı politian s.
Slang
politikacı twatface i.
politikacı polly i.
politikacı flesh-presser i.
politikacı palm-presser i.
politikacı pol (politician) kısalt.

"politikacı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bağımsız politikacı freelance i.
güvenilir bir politikacı a safe politician i.
parti disiplinine uymayan politikacı maverick i.
ihtilalde şiddeti başlatan politikacı jacobin i.
sertlik yanlısı politikacı hawk i.
maceracı politikacı carpetbagger i.
başka devletlerin işine karışmayan ülke ya da politikacı noninterventionist i.
beklenmedik başarı gösteren politikacı dark horse i.
seçim gezisine çıkan politikacı barnstormer i.
başarısızlığa uğrayan politikacı also ran i.
ılımlı politikacı dove i.
ılımlı politikacı dive i.
başka devletlerin işine karışmayan ülke ya da politikacı non-interventionist i.
fikir danışılan çok deneyimli eski politikacı kadın elder stateswoman i.
tutucu politikacı hardliner i.
Colloquial
oy toplamak için çocukları kucağına alıp seven politikacı baby-kisser i.
göze girme çabası içindeki politikacı baby-kisser i.
oy toplamak için halka aşırı yakınlık gösteren politikacı baby-kisser i.
taviz vermeyen muhafazakar politikacı dry [uk] i.
Idioms
başarısızlığa uğrayan politikacı also-ran i.
hiç bilinmediği halde seçimi kazanan politikacı dark horse i.
sahte yakınlık/dostluk gösterisi yapan kimse (çoğunlukla politikacı) glad-hander i.
doğduğu yerde/memleketinde popüler olan sanatçı, politikacı, oyuncu somebody's favourite son i.
memleketinin gözdesi sanatçı, politikacı, oyuncu somebody's favourite son i.
favori politikacı, sanatçı favorite son i.
hemşehrileri tarafından desteklenen politikacı, sanatçı favorite son i.
hemşehrilerinin tuttuğu politikacı, sanatçı favorite son i.
memleketinde tanınmış/iyi bilinen kimse, politikacı, sanatçı favorite son i.
(politikacı için) bir meseleyi veya fikri kendi çıkarı için kullanmak play the card f.
ancak sizin gibi bir politikacı/yönetici böyle zor bir işin üstesinden gelebilirdi only nixon could go to china expr.
ancak sizin gibi bir politikacı/yönetici böyle tabu olarak görünen bir işi yapabilirdi only nixon could go to china expr.
Trade/Economic
bağımsız politikacı freelance i.
Politics
arabulucu eski politikacı access broker i.
maceraperest politikacı carpet bagger i.
politikacı grubu bloc i.
hırsız politikacı kleptocrat i.
Slang
bir pozisyona aday olan ve insanlarla bire bir görüşüp, tanışıp, onları dinleyen politikacı flesh-presser i.
oy toplamak için insanları ziyaret eden politikacı flesh-presser i.
halkın gözünde olumlu bir görüntü çizmeye çalışan politikacı palm presser i.
herkesle el sıkışıp olumlu izlenim bırakmaya çalışan politikacı palm presser i.
bir pozisyona aday olan ve insanlarla bire bir görüşüp, tanışıp, onları dinleyen politikacı palm-presser i.
oy toplamak için insanları ziyaret eden politikacı palm-presser i.
ahlaksız (politikacı) gombeen [ireland] i.