Geçmiş

pleasure

"pleasure" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 27 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	pleasure i.	zevk
2	Yaygın Kullanım	pleasure i.	haz
3	Yaygın Kullanım	pleasure i.	keyif
4	Yaygın Kullanım	pleasure i.	memnuniyet
General
5	Genel	pleasure i.	keyif
6	Genel	pleasure i.	kıvanç
7	Genel	pleasure i.	sevinç
8	Genel	pleasure i.	memnuniyet
9	Genel	pleasure i.	zevk
10	Genel	pleasure i.	memnunluk
11	Genel	pleasure i.	sefa
12	Genel	pleasure i.	tat
13	Genel	pleasure i.	irade
14	Genel	pleasure i.	emir
15	Genel	pleasure i.	lezzet
16	Genel	pleasure i.	şeref
17	Genel	pleasure i.	lütuf
18	Genel	pleasure i.	istek
19	Genel	pleasure i.	safa
20	Genel	pleasure i.	eğlence
21	Genel	pleasure f.	keyif peşinde koşmak
22	Genel	pleasure f.	tatile çıkmak
23	Genel	pleasure f.	gezmeye çıkmak
24	Genel	pleasure f.	cinsel zevk vermek
25	Genel	pleasure f.	memnun etmek
Psychology
26	Psikoloji	pleasure i.	haz
Philosophy
27	Felsefe	pleasure i.	haz

"pleasure" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 182 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	pleasure principle i.	zevk ilkesi
2	Genel	pleasure boat i.	eğlence gemisi
3	Genel	sexual pleasure i.	cinsel zevk
4	Genel	sexual pleasure i.	cinsel haz
5	Genel	intense pleasure i.	büyük zevk
6	Genel	great pleasure i.	büyük zevk
7	Genel	intense pleasure i.	yoğun zevk
8	Genel	enormous pleasure i.	büyük zevk
9	Genel	pleasure seeker i.	keyif düşkünü
10	Genel	holiday pleasure i.	tatil keyfi
11	Genel	driving pleasure i.	sürüş keyfi
12	Genel	evening pleasure i.	akşam sefası
13	Genel	earthly pleasure i.	dünyevi zevk
14	Genel	guilty pleasure i.	aslında yapılmaması gereken ancak yapmaktan zevk alınan eylemler
15	Genel	a momentary pleasure i.	bir anlık zevk
16	Genel	pleasure trip i.	gezinti
17	Genel	pleasure trip i.	gezi
18	Genel	aesthetic pleasure i.	estetik zevk
19	Genel	pleasure of coffee i.	kahve keyfi
20	Genel	coffee pleasure i.	kahve keyfi
21	Genel	visual pleasure i.	göz zevki
22	Genel	childish pleasure i.	çocukça zevk
23	Genel	coffee pleasure i.	kahve keyfi
24	Genel	pleasure-house i.	eğlence evi
25	Genel	breakfast pleasure i.	kahvaltı keyfi
26	Genel	guilty pleasure i.	yapılmaması gerektiğine inandığın ancak yapmaya devam edip içten içe pişmanlık duyduğun zevkler
27	Genel	pleasure spots i.	eğlence/gezinti yerleri
28	Genel	play pleasure i.	boş eğlence
29	Genel	pleasure ground i.	eğlence parkı
30	Genel	pleasure-seeker i.	zevk düşkünü kimse
31	Genel	pleasure-seeker i.	keyif düşkünü kimse
32	Genel	pleasure-seeking i.	keyif düşkünlüğü
33	Genel	pleasure-seeking i.	zevk düşkünlüğü
34	Genel	find pleasure in f.	lezzet almak
35	Genel	find pleasure in f.	zevk almak
36	Genel	give pleasure f.	zevk vermek
37	Genel	lead a life of pleasure f.	keyif sürmek
38	Genel	spoil the pleasure f.	burnundan getirmek
39	Genel	take pleasure f.	zevk almak
40	Genel	take pleasure f.	haz almak
41	Genel	take pleasure f.	hoşuna gitmek
42	Genel	feel pleasure f.	haz duymak
43	Genel	lead a life of pleasure f.	zevk ve sefa sürmek
44	Genel	improve one's pleasure and health f.	cana can katmak
45	Genel	give someone pleasure f.	zevkine gitmek
46	Genel	spoil (someone's) pleasure or fun f.	zevkini bozmak
47	Genel	give someone pleasure f.	zevkini okşamak
48	Genel	discover pleasure f.	zevkine varmak
49	Genel	give sexual pleasure f.	cinsel zevk vermek
50	Genel	receive sexual pleasure f.	cinsel zevk almak
51	Genel	get pleasure f.	zevk almak
52	Genel	gain pleasure f.	zevk duymak
53	Genel	derive pleasure f.	zevk duymak
54	Genel	take pleasure f.	zevk duymak
55	Genel	derive pleasure f.	zevk almak
56	Genel	find pleasure f.	zevk almak
57	Genel	find pleasure f.	zevk duymak
58	Genel	gain pleasure f.	zevk almak
59	Genel	get pleasure f.	zevk duymak
60	Genel	get pleasure out of life f.	hayattan zevk almak
61	Genel	have pleasure f.	memnuniyet duymak
62	Genel	give pleasure f.	memnuniyet vermek
63	Genel	take pleasure in f.	haz almak
64	Genel	take pleasure in f.	zevk almak
65	Genel	take pleasure in doing something f.	(bir şeyi) yapmaktan keyif almak
66	Genel	take pleasure in doing something f.	-den keyif almak
67	Genel	be a pleasure to help f.	yardım etmekten zevk duymak
68	Genel	give someone pleasure f.	zevkini vermek
69	Genel	give someone pleasure to help f.	yardım etme zevkini vermek
70	Genel	afford pleasure f.	sevinç vermek
71	Genel	afford pleasure f.	neşe vermek
72	Genel	take pleasure in f.	keyif almak
73	Genel	take a vicarious pleasure in f.	başkasının adına mutlu olmak
74	Genel	pleasure (in) f.	zevk almak
75	Genel	pleasure-seeking s.	zevk düşkünü
76	Genel	pleasure-seeking s.	eğlence düşkünü
77	Genel	pleasure-loving s.	keyif düşkünü
78	Genel	at one's pleasure zf.	istediği zaman
79	Genel	with pleasure zf.	seve seve
80	Genel	with pleasure zf.	memnuniyetle
81	Genel	at one's pleasure zf.	isteğine göre
82	Genel	with pleasure zf.	baş üstüne
83	Genel	for pleasure zf.	keyif için
84	Genel	with pleasure zf.	keyifle
85	Genel	for one’s own pleasure zf.	kendi zevki için
86	Genel	for his own pleasure zf.	kendi zevki için
Phrases
87	İfadeler	more than a pleasure expr.	zevkten öte
Proverb
88	Atasözü	an hour of pain is as long as a day of pleasure	bir saatlik acı bir günlük zevke bedeldir
89	Atasözü	he that would go to sea for pleasure, would go to hell for a pastime	denizci olanın aklı yoktur
90	Atasözü	business before pleasure	önce iş gelir
91	Atasözü	business before pleasure	önce iş sonra eğlence
92	Atasözü	there is no pleasure without pain	cefa çekmeden sefa sürülmez
93	Atasözü	there is no pleasure without pain	sıkıntı/zorluk/cefaya katlanmadan rahatlık olmaz
Colloquial
94	Konuşma Dili	guilty pleasure i.	insanın suçluluk veya utanç duysa da vazgeçemediği zevk
95	Konuşma Dili	moments of pleasure i.	keyifli anlar
96	Konuşma Dili	guilty pleasure i.	yasak zevk
97	Konuşma Dili	guilty pleasure i.	mahcup zevk
98	Konuşma Dili	have had the pleasure f.	biriyle daha önce tanışmış olmak
99	Konuşma Dili	have had the pleasure f.	biriyle daha önce tanışma şerefine erişmiş olmak
100	Konuşma Dili	to what do I owe this pleasure? expr.	bu zevki neye borçluyum?
101	Konuşma Dili	for pleasure expr.	zevk için
102	Konuşma Dili	to what do I owe the pleasure? expr.	(özellikle birisi bir yere geldiğinde) bu şerefi neye borçluyum?
103	Konuşma Dili	what's your pleasure? expr.	ne istersin?
104	Konuşma Dili	what's your pleasure? expr.	ne tercih edersin?
105	Konuşma Dili	what's your pleasure? expr.	ne alırsın?
106	Konuşma Dili	(it is) (one's) pleasure expr.	(biri için) bir zevk
107	Konuşma Dili	(it is) (one's) pleasure expr.	o zevk (birine) ait
108	Konuşma Dili	(it is) (one's) pleasure expr.	zevkle
109	Konuşma Dili	at your/somebody's pleasure expr.	senin/birinin isteğine göre
110	Konuşma Dili	at your/somebody's pleasure expr.	sen/biri istediği zaman
111	Konuşma Dili	at your/somebody's pleasure expr.	senin/birinin keyfine göre
112	Konuşma Dili	don't believe I've had the pleasure expr.	daha önce sizinle tanışma şerefine ermedim
113	Konuşma Dili	the pleasure is all mine expr.	o zevk bana ait
114	Konuşma Dili	my pleasure expr.	zevkle
115	Konuşma Dili	my pleasure expr.	o zevk bana ait
116	Konuşma Dili	my pleasure expr.	benim için bir zevk
117	Konuşma Dili	my pleasure expr.	zevk duyarım
118	Konuşma Dili	my pleasure expr.	lafı mı olur
119	Konuşma Dili	my pleasure expr.	lafı bile olmaz
Idioms
120	Deyim	purr with pleasure f.	başı göğe ermek
121	Deyim	mix business with pleasure f.	iş ile eğlenceyi karıştırmak
122	Deyim	mix business with pleasure f.	işle eğlenceyi karıştırmak
123	Deyim	at her majesty's pleasure [uk] expr.	süresi belirsiz (hapis)
124	Deyim	at her majesty's pleasure [uk] expr.	bir ingiliz hapishanesinde tutuklu
125	Deyim	at his majesty's pleasure [uk] expr.	bir ingiliz hapishanesinde tutuklu
Speaking
126	Konuşma	it is my pleasure to solve this problem expr.	bu sorunu çözmek benim için bir zevk
127	Konuşma	it was a great pleasure for me expr.	benim için büyük zevkti
128	Konuşma	what do I owe this pleasure? expr.	bu zevki neye borçluyum?
129	Konuşma	it's a pleasure to have you with us expr.	bize katılmana çok memnun olduk
130	Konuşma	It was great pleasure expr.	büyük zevkti
131	Konuşma	it's my pleasure expr.	benim için bir zevk
132	Konuşma	it is my pleasure expr.	benim için bir zevk
133	Konuşma	with great pleasure expr.	başım gözüm üstüne
134	Konuşma	it was a pleasure for me expr.	benim için bir zevkti
135	Konuşma	it's a pleasure expr.	benim için bir zevktir
136	Konuşma	with great pleasure expr.	büyük zevkle
137	Konuşma	I don't believe I've had the pleasure expr.	daha önce sizinle tanışma şerefine ermedim
138	Konuşma	business or pleasure? expr.	iş mi eğlence mi?
139	Konuşma	the pleasure of doing a favor expr.	iyilik yapmanın zevki
140	Konuşma	business or pleasure? expr.	iş için mi eğlence için mi?
141	Konuşma	he is welcome to come and go at his pleasure expr.	istediği zaman gelip gidebilir
142	Konuşma	it is my pleasure expr.	o zevk bana ait
143	Konuşma	it's my pleasure expr.	o zevk bana ait
144	Konuşma	it'd be my pleasure to take you there expr.	seni oraya götürmekten zevk duyarım
145	Konuşma	it was a pleasure to meet you expr.	sizinle tanışmak bir zevkti
146	Konuşma	what a pleasure to meet you expr.	sizinle tanışmak büyük zevk
147	Konuşma	it's a pleasure to meet you expr.	sizinle tanışmak bir zevk
148	Konuşma	it's my pleasure expr.	zevkle
149	Konuşma	with pleasure expr.	zevkle
Trade/Economic
150	Ticaret/Ekonomi	pleasure boat i.	eğlence gemisi
Law
151	Hukuk	pleasure-inducing substance i.	keyif verici madde
152	Hukuk	pleasure-giving substance i.	keyif verici madde
Politics
153	Siyasal	at her majesty's pleasure expr.	majestelerinin emrinde/hizmetinde
154	Siyasal	at his majesty's pleasure expr.	majestelerinin emrinde/hizmetinde
Marine
155	Denizcilik	certificate of competence for operators of pleasure craft i.	amatör denizci belgesi
156	Denizcilik	pleasure boat i.	dinlence amaçlı tekne
157	Denizcilik	pleasure craft i.	dinlence amaçlı tekne
158	Denizcilik	pleasure craft i.	eğlence gemisi
159	Denizcilik	pleasure boat i.	eğlence gemisi
160	Denizcilik	pleasure ground i.	eğlence meydanı
161	Denizcilik	pleasure pier i.	gezinti rıhtımı
162	Denizcilik	pleasure boat i.	gezinme sandalı
163	Denizcilik	inboard-engined pleasure craft i.	içten motorlu gezinti teknesi
164	Denizcilik	pleasure steamer i.	gezinti teknesi
Psychology
165	Psikoloji	activity pleasure i.	etkinlik hazzı
166	Psikoloji	principle of pleasure and suffering i.	haz acı ilkesi
167	Psikoloji	pleasure and suffering i.	haz ve elem
168	Psikoloji	pleasure principle i.	haz ilkesi
169	Psikoloji	principle of pleasure i.	haz ilkesi
170	Psikoloji	pleasure-pain principle i.	haz-acı ilkesi
171	Psikoloji	pleasure-unpleasure principle i.	haz-acı ilkesi
Gastronomy
172	Mutfak	with real pleasure expr.	afiyetle
Botanic
173	Botanik	gold of pleasure i.	ketencik
174	Botanik	gold of pleasure i.	kamelina benzeri çiçekli bir akdeniz bitkisi
175	Botanik	gold-of-pleasure i.	kamelina benzeri çiçekli bir akdeniz bitkisi
176	Botanik	gold of pleasure (camelina sativa) i.	ketencik
177	Botanik	gold of pleasure (camelina sativa) i.	avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da yaygın olarak yetiştirilen, kamelina benzeri çiçekli tek yıllık bir akdeniz bitkisi
Slang
178	Argo	lady of pleasure i.	fahişe
179	Argo	lady of pleasure i.	orospu
Star Wars
180	Star Wars	gardulla besadii's pleasure garden i.	gardulla besadii'nin zevk bahçesi
181	Star Wars	pleasure cruiser i.	zevk krüvazörü
182	Star Wars	rulaarian pleasure yacht i.	rulaarian zevk yatı