kuru - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kuru



"kuru" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
Medical
kuru i. kuru
kuru i. yeni gine yerlilerine özgü bir sinir hastalığı

"kuru" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kuru dry s.
General
kuru juice i.
kuru scholastic s.
kuru skinny s.
kuru bare s.
kuru poor s.
kuru thin s.
kuru dead s.
kuru corky s.
kuru naked s.
kuru dry s.
kuru unfurnished s.
kuru sapless s.
kuru dryer s.
kuru gaunt s.
kuru scraggy s.
kuru hungry s.
kuru juiceless s.
kuru vain s.
kuru withered s.
kuru withering s.
kuru meager s.
kuru dried s.
kuru arid s.
kuru empty s.
kuru drying s.
kuru dusty s.
kuru non-tacky s.
kuru meagre s.
kuru adry [obsolete] s.
kuru unwet s.
kuru hydrophobic s.
kuru hirstie s.
kuru dreye s.
kuru sandy s.
kuru scram [dialect] [uk] s.
kuru shrubless s.
kuru squalid [obsolete] s.
kuru streamless s.
Textile
kuru dry s.
Medical
kuru kuru i.
Environment
kuru nonirrigated s.
Art
kuru secco s.
Archaic
kuru moistless s.
kuru seare s.
Slang
kuru white-bread s.
kuru whitebread s.
kuru as dry as a dead dingo's donger expr.
kuru as dry as a nun's nasty expr.

"kuru" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kuru yemiş nut i.
euro kuru euro exchange rate i.
General
kuru gürültü nonsense i.
kuru plazma dried human plasma i.
fırında pişirilmiş kuru fasulye baked beans i.
kuru ot demeti truss i.
kuru meyve dried fruit i.
kuru yemiş snacks i.
kuru iftira sheer calumny i.
kuru meyve ve tahıl karışımından yapılan kahvaltı granola i.
kuru ot yığını rick i.
kuru ot fodder i.
kuru hava dry air i.
kuru ağırlık dry weight i.
kuru vadi dry valley i.
kuru pasta biscuit i.
denge kuru equilibrium rate of exchange i.
kuru ve kurutulmuş meyvelerin standardizasyonu standardization of dry and dried fruits i.
kuru ral dry rale i.
kuru öksürük dry cough i.
kuru damıtma destructive distillation i.
otun ince kuru sapı windlestraw i.
kuru ekmek crust i.
kuru gürültü much ado about nothing i.
kuru ekmek dry bread i.
kuru kedi maması dried cat food i.
kuru fasulye haricot i.
kambiyo kuru exchange rate i.
kuru maddeyle yangın söndürme dry firefighting i.
kuru ot hay i.
kuru fasulye dried beans i.
döviz kuru exchange rate i.
tatlı kuru pasta cookie i.
kuru ot yığını hayrick i.
kurutulmuş/kuru erik prune i.
kuru soğuk dry cold i.
kuru (iklim) arid i.
yaklaşık dokuz litrelik kuru ölçü peck i.
sahra çölü'nden akdeniz'e esen sıcak ve kuru yel scirocco i.
kuru fasulye haricot bean i.
kuru gürültü much ado for nothing i.
kuru iklim şartlarında yağan kar powder snow i.
kuru vadi arroyo i.
kuru temizleyici cleaner i.
kuru öksürük hack i.
kuru temizleyici dry cleaner i.
cari döviz kuru current exchange rate i.
kuru beriberi dry beriberi i.
kuru ve çabuk tutuşan madde (kav gibi) tinder i.
kuru sümük booger i.
kuru zemin dry ground i.
sultani kuru üzüm sultana i.
kuru sazdan yapılan mum rushlight i.
kuru yemiş dried fruit i.
kuru kalabalık useless crowd i.
kuru temizleyici dry cleaner's i.
kuru temizleme dry cleaning i.
kuru gürültü bluster i.
kuru ot yığını haystack i.
kuru temizleme dükkanı dry cleaner's i.
çamaşırların arasına konulan içi hoş kokulu kuru bitki vb ile dolu bez kese sachet i.
kuru soğuk black frost i.
kuru üzümlü kek raisin nut cookie i.
kuru köpek maması dried dog food i.
kuru gürültü empty talk i.
çapraz döviz kuru cross foreign exchange rate i.
kuru üzüm raisin i.
kuru tarım dry farming i.
kuru yemiş dried fruits i.
kuru havuz dry dock i.
kuru pil dry cell i.
kuru kalabalık crowd of idle onlookers i.
kuru kalabalık junk i.
kuru gürültü homan i.
kuru temizleme endüstrisi dry cleaning industry i.
kuru ortam dry environment i.
kuru gereç karışımı batch i.
kuru gürültü hue and cry i.
kuru temizleme deterjanı dry cleaning detergent i.
kayalık dağları'nın doğusunda esen sıcak ve kuru rüzgar chinook i.
kuru erik prune i.
kuru üzüm dried grape i.
kuru üzüm dried vine fruit i.
kuru dere wadi i.
çekirdeksiz kuru üzüm sultana i.
kuru ses dry voice i.
kuru yer dry place i.
kuru karışım dry mix i.
kuru yük dry cargo i.
kuru yaprak dry leaf i.
kuru ağaç deadwood i.
kuru temizleme işi dry cleaning business i.
gülen kuru kafa laughing skull i.
sıcak ve kuru çöller hot dry deserts i.
sıcak ve kuru çöller hot and dry deserts i.
kuru buz karışımları dried ice-mixes i.
kuru teşekkür plain/simple thanks i.
kuru teşekkür just a plain thanks i.
kuru kuşburnu dried rosehip i.
sürüklenen kuru çalı tumbleweed i.
kuru temizleme dükkanı dry cleaning store i.
kuru nane dry mint i.
kuru meyveli kek dried fruit cake i.
kuru meyveli pasta dried fruit cake i.
kuru ütü dry iron i.
kuru cilt dry skin i.
kuru mama dry food i.
kuru madde dry substance i.
kuru mama kibble i.
kuru cilt kremi dry skin cream i.
kuru dut dried mulberry i.
uzak doğu'da ilaç yapımında kullanılan kuru bambu özütü tabasheer i.
irice kırılmış kuru tütün yaprakları canaster i.
yol veya geçit olarak kullanılan kuru bir nehir yatağı rambla i.
kuru koyak rambla i.
kuru devedikeni teasel i.
kuru devedikeni teazel i.
kuru devedikeni teazle i.
yakıt olarak kullanılan kuru sığır gübresi casings i.
yahudilerin antik kuru hacim ölçüsü birimi ephah i.
kuru gürültü yawp i.
abd ölçü birimleri sisteminde kabul edilen, kuru ürünlerin ağırlığını belirten ölçü birimi united states dry unit i.
abd kuru birim ağırlığı united states dry unit i.
abd kuru birim hacim ağırlığı united states dry unit i.
ateş yakmak için kullanılan ince kuru çubuk kindler i.
çeşitli kuru yemişlerin ve diğer yağlı tohumların yağını çıkardıktan sonra geriye kalanların öğütülmesi ile elde edilen ürün meal i.
manzarayı bozmayan sınır veya çit niyetine kullanılan iç kısmında duvar olan kuru ark haw-haw i.
çeşitli eski fransız kuru hacim ölçü birimlerine verilen ad minot i.
kuru gürültü bounce [uk] i.
bir kuru ölçüm birimi bucket i.
saz, hasırotu veya kuru çiçek saplarından yapılan maori salı moki i.
keten iple birbirine bağlanan kuru çiçek saplarından yapılan maori salı mokihi i.
eski bir kuru madde ölçüm birimi moy i.
aşırı kuru hava kütlesi lug i.
genellikle tuz için kullanılan bir kuru hacim ölçüsü moy i.
yaklaşık 109 litreye eşit olan bir güney afrika kuru hacim ölçüsü muid i.
mısır, et, tuz gibi malzemeler için kullanılan bir kuru hacim ölçüsü muid i.
kuru küf mull i.
kuru sıkı tabanca prop gun i.
kuru sıkı silah prop gun i.
mevcut olandan daha sıcak ve daha kuru iklimli dönem optimum i.
dolar kuru dollar exchange rate i.
altın rengi elde etmek için sülfür dioksit uygulanan bir kuru üzüm çeşidi golden raisin i.
yakıt olarak kullanılan kuru inek gübresi cowblakes i.
kuru erik dried plum [us] i.
kuru temizleme ile temizlenenler dry cleaning i.
kuru arazi dry land i.
yer tozu almada kullanılan kuru temizlik bezi dry mop i.
yer tozu almada kullanılan kuru temizlik bezi dust mop i.
yer tozu almada kullanılan kuru temizlik bezi dustmop i.
ispanyolca konuşulan ülkelerde kullanılan geleneksel bir kuru ölçü birimi fanega i.
kuru gürültü fanfaronade i.
kuru temizleyiciye gönderilen ürün cleaning i.
yaş ve kuru ağırlık fresh and dry weight i.
kuru temizlemeci cleanser i.
bir kuru ölçüm birimi pecke i.
kuru insan gübresi poudrette i.
toz hale getirilmiş kuru yiyecek powder i.
(kuru temizlemede) ulaşılması zor yerleri ütülemede kullanılan ısıtılmış demir çubuk puffer i.
ısıtılmış demir çubuk ile ütü yapan kuru temizleme çalışanı puffer i.
kuru ve kırık yapılı cevher pulp i.
sıcak ve kuru bir rüzgar çeşidi siroc i.
kuru ot fother i.
tehlike anlamındaki kuru kafa sembolü skull and crossbones i.
kuru yüzey çöküntüsünde bataklık alan slue i.
evcil hayvanlar için kuru gıda provand [dialect] i.
evcil hayvanlar için kuru gıda provant [dialect] i.
kuru açkı makinesi stocks i.
hayvanları yatırmak için serilen saman veya kuru ot litter f.
çevirmek (döviz kuru vb) convert f.
çökertip sıkıştırmak (kuru bir maddeyi) settle f.
kuru ve anlamsız bir hayat sürmek vegetate f.
kuru otla örtmek mulch f.
çöküp daha sıkışık olmak (kuru bir madde) settle f.
kuru kuru öksürmek hack f.
tuzu kuru olmak sit pretty f.
kuru temizlemek dry-clean f.
bir şeyi kuru temizleyiciye vermek have something dry-cleaned f.
bir kuru temizleme dükkanı olmak have a dry cleaner f.
kuru fasulyeleri bir gece önceden ıslatmak soak the beans overnight f.
kuru fasulyeleri bir gece önceden ıslatmak soak the beans the night before f.
kuru fasulyeleri akşamdan ıslatmak soak the beans overnight f.
elbiseleri kuru temizlemeye götürmek take clothes to the dry-cleaner f.
kıyafetleri kuru temizlemeye götürmek take clothes to the dry-cleaner f.
hayvanların altına saman veya kuru ot sermek litter f.
kuru ve parlak kalmak (hava) hold f.
kuru temizleme yapmak clean f.
kuru temizlemek clean f.
öz suyunu kaybederek kuru ve sert hale gelmek season f.
başka bir maddenin etkisi ile kuru ve sert hale gelmek season f.
kuru ve sıcak ortamda yaşamaya uyum sağlamış olan xerophilous s.
soğuk ve kuru hava snappy s.
çok zayıf ve kuru gaunt s.
kuru ve soğuk (hava) crisp s.
en kuru driest s.
yeterince kuru dry enough s.
daha kuru dryer s.
kadar kuru as dry as s.
daha kuru drier s.
en kuru dryest s.
kuru gibi olan dryish s.
biraz kuru semiarid s.
kuru gibi semidry s.
tamtakır kuru bakır completely empty s.
serin ve kuru cool and dry s.
tümüyle kuru bone-dry s.
kuru temizleme yapılabilir dry-cleanable s.
kuru temizlemeye müsait dry-cleanable s.
kuru/sıkıcı (anlatım) bookish s.
kuru/sıkıcı (anlatım) pedantic s.
çok kuru parched s.
kuru üzüm içeren raisiny s.
kuru üzüme benzeyen raisiny s.
(ayak, ayakkabı) kuru dryshod s.
(ayak, ayakkabı) kuru dry-shod s.
çok kuru tinder-dry s.
kuru olmayan undried s.
(hava) çok sıcak ve kuru baking s.
soğuk ve kuru (hava) hask [dialect] [uk] s.
kaba ve kuru dokulu hask [dialect] [uk] s.
kuru gürültücü brash s.
aşırı kuru overdry s.
(ütülenmemiş çamaşır) kuru roughdried s.
yüzeyi kuru ve kalın bir tabakayla kaplı olan caked s.
kuru kemikli dry-boned s.
oldukça kuru dryish s.
nispeten kuru dryish s.
kuru çürümeye uğramış powder-posted s.
tuzu kuru olan out-of-touch s.
hissedilen fakat kuru termometrede görünmeyen sensile s.
tahtaları gevşek çatılmış (kuru malzeme varili) slack s.
kuru kuru dryly zf.
kuru kuruya in vain zf.
kuru bir biçimde aridly zf.
kuru bir şekilde dryly zf.
kuru bir şekilde squalidly zf.
kuru ile ilgili xero- ök.
kuru anlamı veren ön ek xer- ök.
kuru anlamı veren ön ek scler- ök.
kuru anlamı veren ön ek sclero- ök.
Phrases
soğuk ve kuru bir yerde muhafaza edin keep in a cool and dry place expr.
Proverb
aça kuru ekmek bal helvası gibi gelir hunger is the best spice
Colloquial
kuru sümük boogie i.
kuru meyveli kek (kuru ve lezzetsiz olduğundan şaka yollu göndermelerde de kullanılır) fruitcake i.
kuru et jerky i.
kuru havlu dry towel i.
kuru gürültü corral dust i.
kuru kalabalık çeken olay/etkinlik fanny-bumper i.
kuru gürültü gibber-gabber i.
kuru gürültü noise i.
kuru gürültü phedinkus i.
kuru yemiş squirrel i.
tuzu kuru olmak have nothing to worry about f.
kuru gürültü yapmak gas f.
kemik kadar kuru bone-dry s.
tuzu kuru in clover s.
ayaklarınızı kuru tutun keep your feet dry expr.
kuru gürültü all show and no go expr.
sadece kuru gürültü all bark and no bite expr.
tuzu kuru it's all right for some expr.
(birisinin) tuzu kuru nasıl olsa it's all right for some expr.
sırf kuru gürültü all talk expr.
sırf kuru gürültü all talk expr.
Idioms
kuru gürültü a load of nonsense i.
kuru laf karın doyurmaz all sizzle and no steak i.
kuru gürültü all cry and no wool i.
kuru gürültü hue and cry i.
kuru kuruya övünme hot air i.
tuzu kuru olma charmed existence i.
tuzu kuru hayat charmed life i.
tuzu kuru fat of the land i.
kuru ekmekle idare etmek eat the seed corn f.
kuru sıkı atmak fire blank f.
kuru sıkı atmak be firing blanks f.
kuru başına kalmak be left on one's tod f.
tuzu kuru olmak live on the fat of the land f.
tuzu kuru olmak sit pretty f.
tuzu kuru olmak have a charmed existence f.
tuzu kuru olmak lead a charmed existence f.
tuzu kuru olmak live a charmed existence f.
(birinin) kuru kalmasını sağlamak leave (one) high and dry f.
sırf kuru gürültü olmak be all hat and no cattle [us] f.
sadece kuru gürültü olmak be all hat and no cattle [us] f.
kuru gürültü olmak be all hat and no cattle [us] f.
tuzu kuru olmak be sitting pretty f.
tuzu kuru well-heeled s.
tuzu kuru well-off s.
tuzu kuru well-situated s.
tuzu kuru well-to-do s.
kuru soğuk colder than the shady side of a banker's heart s.
tuzu kuru made in the shade s.
kasa tamtakır kuru bakır cupboard is bare expr.
kasa tamtakır kuru bakır the cupboard is bare expr.
sırf kuru gürültü all hat and no cattle expr.
sırf kuru gürültü all sizzle and no steak expr.
sırf kuru gürültü all talk and no cider expr.
sırf kuru gürültü all talk and no trousers expr.
aşırı kuru dry as dust expr.
aşırı kuru dry as a bone expr.
aşırı kuru as dry as a bone expr.
aşırı kuru as dry as dust expr.
çok kuru as dry as dust expr.
çok kuru as dry as a bone expr.
çok kuru dry as a bone expr.
çok kuru dry as dust expr.
kuru tehdit more bark than bite expr.
tamtakır kuru bakır emptier than a banker's heart expr.
tuzu kuru in easy circumstances expr.
kuru gürültü great cry and little wool expr.
kuru gürültü great (or much) cry and little wool expr.
kuru gürültü more cry than wool expr.
tam takır kuru bakır cupboard is bare expr.
dolap tam takır kuru bakır cupboard is bare expr.
tam takır kuru bakır the cupboard is bare expr.
dolap tam takır kuru bakır the cupboard is bare expr.
sadece kuru gürültü all hat and no cattle [us] expr.
kuru gürültü all hat and no cattle [us] expr.
Speaking
geri kalan her şey kuru gürültü everything else is just noise i.
Trade/Economic
aynı türden birden fazla finansal araç satın alındığında riskin arttığı, döviz kuru riskine karşı vadeli piyasalarda işlem yapmanın tam tersi olan işlem texas hedge i.
açılış kuru opening rate i.
alıcı kuru buying rate i.
alış kuru buying rate i.
anında teslim döviz kuru spot exchange rate i.
anında teslim kuru spot exchange rate i.
aşırı değerlenmiş döviz kuru overvalued exchange rate i.
ayırımcı döviz kuru discriminatory exchange rate i.
ayrımcı döviz kuru discriminatory exchange rate i.
başa baş döviz kuru par exchange rate i.
başabaş döviz kuru par exchange rate i.
borçlandırma kuru debiting rate i.
çek döviz kuru check rate i.
cif döviz kuru riski c.i.f. exchange i.
çapraz döviz kuru cross exchange rates i.
cari döviz kuru exchange current i.
cari döviz kuru current exchange rate i.
çoklu döviz kuru multiple exchange rate i.
çoklu döviz kuru uygulaması multiple currency practice i.
değişken döviz kuru variable exchange i.
denge döviz kuru equilibrium exchange rate i.
denge kuru equilibrium exchange rate i.
dalgalı döviz kuru floating exchange rate i.
dalgalanma kuru floating exchange rate i.
dalgalı döviz kuru floating rate of exchange i.
değer kazanmış döviz kuru appreciated exchange rate i.
dalgalı döviz kuru fluctuating exchange rate i.
değer kaybetmiş döviz kuru depreciated exchange rate i.
döviz kuru sıçraması exchange rate overshooting i.
döviz kuru foreign exchange rate i.
döviz kuru garantisi exchange guarantee i.
döviz kuru politikası exchange rate policy i.
döviz kuru fx rate i.
döviz kuru bekleyişleri exchange rate expectations i.
döviz kuru hedeflemesi exchange-rate peg i.
döviz kuru kar/kayıpları (döviz kuru farkından kaynaklanan kar/zarar) exchange rate gain loss i.
döviz kuru farkları differences in rates of exchange i.
döviz alış kuru buying rate of exchange i.
döviz kuru dalgalanmaları exchange rate fluctuations i.
döviz kuru farkı exchange rate difference i.
döviz kuru yansıması exchange rate pass-through i.
döviz kuru par of exchange i.
döviz kuru istikrar fonu exchange stabilization fund i.
döviz kuru paritesi exchange parity i.
döviz kuru rejimleri exchange rate regimes i.
döviz kuru kotasy onları exchange rate quotations i.
döviz kuru farklılığı exchange rate disparity i.
döviz kuru rate of exchange i.
döviz kuru rate of foreign exchange i.
döviz kuru riski foreign exchange risk i.
döviz kuru dalgalanması exchange rate fluctuation i.
döviz kuru farkı difference of exchange rates i.
döviz kuru oranı exchange rate i.
döviz kuru politikası foreign exchange rate policy i.
döviz kuru rizikosuna karşı korunma işlemi yapan kurum hetlger i.
döviz kuru sistemi exchange rate system i.
döviz kuru ayarlamaları exchange rate adjustments i.
döviz kuru yüksek ülke high exchange rate country i.
döviz kuru denklemi equation of exchange i.
döviz kuru rizikosuna karşı korunma hedging i.
döviz kuru riski exchange rate risk i.
döviz kuru rejimi foreign exchange regime i.
döviz kuru riskine karşı vadeli piyasalarda işlem yapma hedging i.
döviz kuru hedeflemesi exchange rate targeting i.
döviz kuru yönetimi exchange rate management i.
döviz kuru exchange rate i.
döviz kuru currency exchange rate i.
döviz satış kuru selling rate of exchange i.
döviz kuru rejimi exchange rate regime i.
döviz kuru riski foreign exchange exposure i.
döviz kuru arbitrajı arbitration of exchange i.
döviz kuru forex rate i.
döviz kuru mekanizması exchange rate mechanism i.
doğrudan vadeli teslim kuru outright forward rate i.
döviz kuru riski exchange risk i.
döviz kuru rejimi currency regime i.
döviz kuru sistemi foreign exchange system i.
döviz kuru birliği exchange rate union i.
düşük döviz kuru low exchange rate i.
döviz kuru farkı exchange rates difference i.
döviz kuru sistemi free exchange rate system i.
döviz kuru farkı difference in exchange rates i.
dolar kuru exchange rate of dollar i.
emisyon kuru issue price i.
esnek döviz kuru flexible exchange rate i.
emisyon kuru rate of issue i.
efektif döviz kuru effective exchange rate i.
esnek döviz kuru sistemi flexible exchange rate regime i.
esnek döviz kuru flexible exchange rates i.
efektif döviz kuru effective exchange rate i.
esas döviz kuru central exchange rate i.
esnek döviz kuru sistemi flexible exchange rate system i.
eksik değerlenmiş döviz kuru under-valued exchange rate i.
emisyon kuru emission price i.
efektif döviz kuru effective rate of exchange i.
euro kuru exchange rate of euro i.
gelecekteki döviz kuru future exchange rate i.
gelecekte teslim döviz kuru forward exchange rate i.
geçerli döviz kuru prevalent exchange rate i.
geniş dalgalanma marjlı döviz kuru sistemi wider band i.
gerçek döviz kuru real foreign exchange rate i.
günlük döviz kuru daily exchange rate i.
gözetimli dalgalan döviz kuru managed floating exchange rate i.
gözetimli döviz kuru sistemi dirty exchange rate system i.
gösterge niteliğindeki döviz kuru indicative exchange rate i.
hiç müdahale edilmeyen döviz kuru sistemi clean exchange rate system i.
hükümet müdahalelerinin bulunmadığı bir döviz kuru sistemi free float i.
ikili döviz kuru dual exchange rate i.
ikili döviz kuru sistemi dual exchange rate system i.
ileriki döviz kuru future exchange rate i.
istikrarlı fakat ayarlanabilir döviz kuru stable but adjustable exchange rate i.
interbank kuru interbank rate i.
ilk döviz kuru initial exchange rate i.
iki bağlı döviz kuru sistemi two-tier exchange rate system i.
ınterbank kuru interbank rate i.
kambiyo kuru exchange rate i.
kambiyo kuru par of exchange i.
kambiyo kuru rate of exchange i.
kambiyo denetimli döviz kuru exchange controlled exchange rate i.
kambiyo kuru foreign exchange rate i.
kambiyo kuru rate of foreign exchange i.
kapanış kuru closing rate i.
kapanış kuru closing rate i.
kaygan döviz kuru crawling peg exchange rate i.
katlı döviz kuru multiple exchange rate i.
katı döviz kuru hedeflemesi hard exchange-rate peg i.
kuru etkileyen faktörler exchange rate determinant i.
kuru yükselme eğilimi gösteren kuvvetli para birimi hard currency i.
kuru bazlı üretim esası dry based production basis i.
kuru tarım dry farming i.
kuru ot fodder i.
kuru dökme yük piyasası dry bulk market i.
kuru temizleme sanayii dry-cleaning industry i.
kuru mülkiyet bare ownership i.
kote edilen döviz kuru quoted exchange rate i.
kotasyon kuru rate of substitution i.
müdahaleli döviz kuru sistemi dirty exchange rate system i.
mübadele kuru exchange rate i.
ortalama döviz kuru average rate of the exchange i.
nominal döviz kuru nominal exchange rate i.
nominal efektif döviz kuru nominal effective exchange rate i.
nominal döviz kuru nominal exchange rates i.
poliçeye veya çeke uyglunan döviz kuru sight rate i.
parite kuru par of exchange i.
par değer kuru par exchange rate i.
para kuru money rate i.
satış kuru selling rate i.
resmi döviz kuru official exchange rate i.
reel döviz kuru real exchange rate i.
sabit döviz kuru sistemi fixed exchange rate i.
reel döviz kuru politikası real exchange rate policy i.
reel döviz kuru real exchange rate i.
sabit döviz kuru fixed exchange rate i.
reel döviz kuru real exchange rates i.
resmi döviz kuru official exchange rate i.
sabit kambiyo kuru fixed exchange rate i.
sabit döviz kuru fixed exchange rate i.
resmi döviz kuru legal rate i.
reel efektif döviz kuru real effective exchange rate i.
sabit döviz kuru sistemi fixed exchange rate system i.
sabitleştirilmiş döviz kuru pegged exchange rate i.
serbest döviz kuru free floating currency rate i.
serbest döviz kuru rejimi free foreign exchange regime i.
serbest piyasa kuru free market rate i.
spot değişme kuru ile gelecekteki kur arasındaki fark exchange agio i.
spot döviz kuru spot exchange rate i.
ticaret borsasında döviz kuru rizikosuna karşı korunma commodity exchange hedging i.
tarihi döviz kuru historical exchange rate i.
ticaret ağırlıklı döviz kuru trade-weighted exchange rate i.
vadeli döviz kuru forward exchange rate i.
vadeli parite kuru forward parity i.
vadeli teslim kuru forward rate i.
vasati döviz kuru average rate of the exchange i.
vadeli döviz kuru forward exchange rate i.
vadeli teslim döviz kuru forward exchange rate i.
uygunsuz döviz kuru unfavourable exchange rate i.
yarı sabit döviz kuru semi fixed exchange rate i.
yarı sabit döviz kuru semi fixed rate i.
yüzen döviz kuru floating exchange rate i.
yıl sonu döviz alış kuru year-end buying exchange rate i.
döviz kuru geçişkenliği exchange rate pass-through i.
(hindistan'da) döviz kuru batta i.