|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
karpuz (lamba için) |
globe i.
|
|
2 |
Genel |
karpuz kabuğundan madalya |
wooden spoon i.
|
|
3 |
Genel |
kelek karpuz |
unripe watermelon i.
|
|
4 |
Genel |
(karpuz) çekirdek tükürme yarışı |
seed spitting contest i.
|
|
5 |
Genel |
ayağının altına karpuz kabuğu koymak |
undermine somebody's position f.
|
|
6 |
Genel |
bir koltukta iki karpuz taşımak |
wear more than one hat f.
|
|
7 |
Genel |
karpuz çatlatmak |
crack open a watermelon f.
|
|
8 |
Genel |
karpuz kesmek |
cut a watermelon f.
|
|
9 |
Genel |
karpuz dilimlemek |
slice a watermelon f.
|
|
10 |
Genel |
karpuz şeklinde |
watermelon shaped s.
|
|
|
Phrases |
|
11 |
İfadeler |
iki karpuz bir koltuğa sığmaz |
you can't dance at two weddings (with one behind) expr.
|
|
Proverb |
|
12 |
Atasözü |
iki karpuz bir koltuğa sığmaz |
if you run after two hares you will catch neither
|
|
13 |
Atasözü |
bir koltukta iki karpuz taşınmaz |
if two ride on a horse, one must ride behind
|
|
14 |
Atasözü |
bir koltukta iki karpuz taşınmaz |
watermelons cannot be held under one arm
|
|
15 |
Atasözü |
iki karpuz bir koltuğa sığmaz |
if you chase two rabbits, you will not catch either one
|
|
Idioms |
|
16 |
Deyim |
ayağının altına karpuz kabuğu koymak |
cut the ground from under someone's feet f.
|
|
17 |
Deyim |
ayağının altına karpuz kabuğu koymak |
pull the rug from under someone's feet f.
|
|
18 |
Deyim |
bir koltuğa iki karpuz sığdırmak |
bite off more than one can chew f.
|
|
19 |
Deyim |
bir koltuğa iki karpuz sığmaz |
do not have too many irons in the fire expr.
|
|
20 |
Deyim |
iki karpuz bir koltukta taşınmaz |
between two stools, one falls to the ground [uk] expr.
|
|
Textile |
|
21 |
Tekstil |
karpuz kol |
puff sleeve i.
|
|
22 |
Tekstil |
karpuz kol |
balloon sleeve i.
|
|
23 |
Tekstil |
bol kesim, yüksek yaka, karpuz kol, uzun etek, fırfırlı ve dantelli süs gibi özellikleri olan (kadın giysisi) |
grannie s.
|
|
24 |
Tekstil |
bol kesim, yüksek yaka, karpuz kol, uzun etek, fırfırlı ve dantelli süs gibi özellikleri olan (kadın giysisi) |
granny s.
|
|
Medical |
|
25 |
Medikal |
karpuz mide |
watermelon stomach i.
|
|
Botanic |
|
26 |
Botanik |
acı karpuz |
bitter apple i.
|
|
27 |
Botanik |
acı karpuz |
colocynth i.
|
|
28 |
Botanik |
acı karpuz |
colocynth apple i.
|
|
29 |
Botanik |
acı karpuz |
bitter cucumber i.
|
|
30 |
Botanik |
acı karpuz |
bitter gourd i.
|
|
|
31 |
Botanik |
acı karpuz |
citrullus colocynthis i.
|
|
32 |
Botanik |
kabakgiller familyasına mensup, karpuz, kantalup kavunu ve salatalık gibi çeşitli sarmaşık meyvelerine verilen ad |
melon vine i.
|
|
33 |
Botanik |
içi beyaz bir tür karpuz |
citron i.
|
|
34 |
Botanik |
içi beyaz bir tür karpuz |
citrullus lanatus citroides i.
|
|
35 |
Botanik |
meyvesi yenmeyen, sert kabuklu bir karpuz çeşidi |
citron i.
|
|
36 |
Botanik |
meyvesi yenmeyen, sert kabuklu bir karpuz çeşidi |
citron melon i.
|
|
37 |
Botanik |
meyvesi yenmeyen, sert kabuklu bir karpuz çeşidi |
citrullus vulgaris citroides i.
|
|
Agriculture |
|
38 |
Tarım |
karpuz tohumu |
watermelon seed i.
|
|
Slang |
|
39 |
Argo |
karpuz (kalça) |
cake i.
|
|
40 |
Argo |
karpuz (kalça) |
cakes i.
|
|
41 |
Argo |
afrika kökenli amerikalı siyahilerin karpuz yetiştirip satmalarına gönderme olarak 1863'teki özgürlük bildirgesi'nin ardından onların özgürlüklerine karşı çıkan beyazlar tarafından kullanılan aşağılayıcı bir klişe |
african grape i.
|
|
42 |
Argo |
afrika kökenli amerikalı siyahilerin karpuz yetiştirip satmalarına gönderme olarak 1863'teki özgürlük bildirgesi'nin ardından onların özgürlüklerine karşı çıkan beyazlar tarafından kullanılan aşağılayıcı bir klişe |
african golf ball i.
|
|