karanlık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

karanlık



"karanlık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 105 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
karanlık dark i.
karanlık darkness i.
General
karanlık the dark i.
karanlık night i.
karanlık obscureness i.
karanlık obscurity i.
karanlık saturninity i.
karanlık somberness i.
karanlık inkiness i.
karanlık shade i.
karanlık shadow i.
karanlık murk i.
karanlık deepness i.
karanlık funny peculiar i.
karanlık gloominess i.
karanlık murkiness i.
karanlık obscuration i.
karanlık semidarkness i.
karanlık darkness i.
karanlık gloom i.
karanlık sombreness i.
karanlık caliginosity [rare] i.
karanlık nowhere i.
karanlık blindness i.
karanlık mirk i.
karanlık mopery i.
karanlık obtenebration i.
karanlık opacity i.
karanlık benightment i.
karanlık dirkness i.
karanlık somber i.
karanlık sombre i.
karanlık dun s.
karanlık darkling s.
karanlık darksome s.
karanlık obscure s.
karanlık cloudy s.
karanlık somber s.
karanlık pitchy s.
karanlık sombre s.
karanlık shady s.
karanlık caliginous s.
karanlık tenebrous s.
karanlık clouded s.
karanlık foggy s.
karanlık dusky s.
karanlık doubtful s.
karanlık murky s.
karanlık black s.
karanlık dingy s.
karanlık unlit s.
karanlık shadowy s.
karanlık stygian s.
karanlık dreamy s.
karanlık funny s.
karanlık tenebrious s.
karanlık dark s.
karanlık gloomy s.
karanlık funerary s.
karanlık fishy s.
karanlık louche s.
karanlık fuscous s.
karanlık acheronian s.
karanlık acherontic s.
karanlık adumbral s.
karanlık adnubilated s.
karanlık adust s.
karanlık rayless s.
karanlık lampless s.
karanlık nighted s.
karanlık nubilose s.
karanlık nubilous s.
karanlık tenebricose [obsolete] s.
karanlık tenebrific s.
karanlık tenebrose s.
karanlık sable s.
karanlık lightless s.
karanlık brown s.
karanlık moky [obsolete] s.
karanlık glooming s.
karanlık glummy [obsolete] s.
karanlık darn s.
karanlık derk s.
karanlık dimpsy [dialect] [uk] s.
karanlık grave s.
karanlık murksome s.
karanlık infernal s.
karanlık schleppy s.
karanlık deep zf.
Colloquial
karanlık dern s.
karanlık sketchy s.
Idioms
karanlık as black as pitch expr.
karanlık as dark as pitch expr.
Technical
karanlık darkness i.
karanlık dark i.
Lighting
karanlık dim i.
karanlık unillumed s.
Forestry
karanlık tulgey s.
Archaic
karanlık tenebrificous s.
karanlık unillumined s.
karanlık unlightsome s.
karanlık blind s.
karanlık mirksome s.
Slang
karanlık clouded s.
karanlık funny-peculiar s.

"karanlık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 343 sonuç

Türkçe İngilizce
General
karanlık devirler the dark ages i.
filtreli karanlık oda lambası safelight i.
karanlık çıkarma underexposure i.
karanlık gün dark day i.
karanlık ateş darkfire i.
alaca karanlık dusk i.
karanlık gün a dark day i.
karanlık nokta dark spot i.
zifiri karanlık utter darkness i.
karanlık olma murkiness i.
karanlık kesim dark segment i.
alaca karanlık gloaming i.
alaca karanlık twilight i.
karanlık dönem dark period i.
ayın karanlık kalan kısmı dark side of the moon i.
(güneşteki) karanlık noktalar dark spots i.
karanlık oda dark-room i.
karanlık yol by-way i.
karanlık saha mikroskobu dark-field microscope i.
karanlık oda den i.
karanlık madde dark matter i.
sabah alaca karanlık başlangıcı beginning of morning nautical twilight i.
akşam alaca karanlık başlangıcı beginning of evening nautical twilight i.
alaca karanlık dawn i.
karanlık çağ dark age i.
karanlık dönem dark age i.
bir şeyin karanlık yüzü the dark face of something i.
karanlık yüz dark face i.
koyu karanlık dense darkness i.
karanlık gölge dark shade/shadow i.
karanlık hava dark weather i.
karanlık hava dark sky i.
karanlık gökyüzü dark sky i.
karanlık konu dark topic i.
karanlık taraf the dark side i.
iyiliğin karanlık tarafı disturbia i.
karanlık bir yol a dark road i.
karanlık sanatlara karşı savunma defense against the dark arts i.
karanlık tünel dark tunnel i.
karanlık güçler dark forces i.
karanlık periyot veya dönem scotophase i.
karanlık çağlar dark ages i.
aydaki karanlık bölge mare i.
karanlık galaksi dark galaxy i.
karanlık orman dark forest i.
karanlık lamba dark lamp i.
karanlık fırtına dark storm i.
karanlık avcısı darkness hunter i.
karanlık fikirler dark ideas i.
karanlık dünya dark world i.
koyu karanlık intense darkness i.
zifiri karanlık pit-mirk [scottish] i.
karanlık kehanetleri dikkate alınmayan kimse cassandra i.
karanlık ve kapalı yer cavern i.
karanlık in cavern i.
karanlık ve kasvetli olma tenebrosity i.
abd'nin kentucky eyaletinin isminin önemine vurgu yapan, karanlık ve kanlı toprak anlamına gelen söz the dark and bloody ground i.
karanlık ve izbe yer the dark i.
mezar gibi karanlık yer tomb i.
zifiri karanlık total darkness i.
zifiri karanlık blackness i.
zifiri karanlık pitch blackness i.
eğlence parkında ziyaretçilerin içinden genellikle tekne ile geçtiği karanlık tünel tunnel of love i.
karanlık adam dark man i.
güneş lekesinin karanlık ortası umbra i.
kasvetli/karanlık entrikalar murky machinations i.
ayın yüzeyindeki karanlık ve parlak alanların benzetildiği hayali erkek figürü veya erkek yüzü man in the moon i.
derin karanlık midnight i.
derin karanlık dönemi midnight i.
loş ve karanlık hava gloomy weather i.
karanlık yol by-street i.
karanlık yol byway i.
karanlık mekan dark i.
(özellikle gay kulübünde) cinsel aktivitenin gerçekleştiği karanlık oda darkroom i.
alaca karanlık dimpsy [dialect] [uk] i.
karanlık dönemi interlunation i.
büyük karanlık zamanı dead i.
alaca karanlık öncesi predusk i.
karanlık gölgeler shades i.
gökyüzünün karanlık bölümü shadow i.
karanlık orman teorisi dark forest theory i.
karanlık mizah dark humor i.
karanlık olmak get dark f.
çökmek (karanlık/sis vb) descend f.
karanlık yapmak obscure f.
karanlık bastırmak fall f.
daha karanlık hale getirmek make darker f.
karanlık etmek block the light f.
karanlık işler yapmak traffic f.
karanlık çıkarmak (foto) underexpose f.
karanlık olmak darkle f.
karanlık basmak fall f.
karanlık bastırmak (darkness) set in f.
karanlık bastırmak (night) set in f.
karanlık çökmek darkness to fall f.
karanlık çökmek darkness to descend f.
karanlık basmak get dark f.
karanlık çökmek get dark f.
(karanlık, loş ortamı) aydınlatmak beacon f.
karanlık basmak dark [obsolete] f.
kadar karanlık as dark as s.
daha karanlık duskier s.
karanlık olan duskish s.
zifiri (karanlık) impenetrable s.
az karanlık dusk s.
alaca karanlık crepuscular s.
karanlık (ahava) sullen s.
en karanlık olanı duskiest s.
oldukça karanlık dusky s.
aşırı derece karanlık gloomful s.
hafif karanlık twilit s.
yarı karanlık dusk s.
zifiri karanlık pitch-dark s.
zifiri karanlık pitch-black s.
karanlık olmayan undimmed s.
yarı karanlık half-dark s.
oldukça karanlık quite dark s.
daha karanlık darker s.
zifiri karanlık stygian s.
hafif karanlık ile aydınlanan twilighted s.
yeterince karanlık dark enough s.
karanlık ve renksiz black s.
karanlık bir yönü olan black-faced s.
karanlık yüzlü black-faced s.
(hava) karanlık blae [scotland] s.
yoğun bir karanlık veya kasvetle nitelenen mirky s.
zifiri karanlık dark s.
karanlık güçten doğan dark s.
karanlık havada kürlenen dark s.
zifiri karanlık darkful s.
karanlık ve kasvetli murk s.
okunamayacak derecede karanlık opaque s.
karanlık bir şekilde duskily zf.
son derece karanlık biçimde darkliestly zf.
daha karanlık şekilde darklierly zf.
karanlık tarafta on the dark side zf.
karanlık çağda in the dark age zf.
karanlık bir halde obscurely zf.
karanlık bir şekilde darklings [obsolete] zf.
karanlık bir halde confusely zf.
Phrasals
(karanlık) çökmek come on f.
(karanlık/toz bulutu vb) çökmek creep over f.
yavaş yavaş karanlık çökmek creep up f.
(karanlık, sis) çökmek close down f.
Phrases
karanlık olana kadar until dark expr.
karanlık çökene kadar until dark expr.
Proverb
gecenin en karanlık anı sabaha en yakın olduğu andır darkest hour is just before the dawn
gecenin en karanlık anı sabaha en yakın olduğu andır it's always darkest just before the dawn
gecenin en karanlık anı şafağa en yakın anıdır it's always darkest just before the dawn
gecenin en karanlık anı şafağa en yakın anıdır darkest hour is just before the dawn
Colloquial
karanlık iş monkey business i.
karanlık şeytani değirmenler dark satanic mills i.
karanlık bir sır a dark secret i.
karanlık güçler shadowy forces i.
karanlık bir sokak a dark alley i.
karanlık surat a long face i.
Idioms
birinin karanlık yüzü the dark side of someone i.
karanlık ölüm vadisi valley of the shadow of death i.
derinlere gömülmüş, karanlık bir sır deep, dark secret i.
zifiri karanlık inky blackness i.
-in karanlık yanı dark side of i.
'-in karanlık tarafı dark side of i.
'-in karanlık kısmı dark side of i.
'-in karanlık yüzü dark side of i.
birinin/bir şeyin karanlık yüzü dark side of someone or something i.
karanlık bir gelecek (ironik) a brave new world i.
karanlık geçmiş shady past i.
zifiri karanlık pitch black s.
kör karanlık as dark as pitch expr.
kör karanlık as black as pitch expr.
zifiri karanlık as black as pitch expr.
zifiri karanlık as dark as pitch expr.
zifiri karanlık (as) dark as a pocket expr.
tamamen karanlık (as) dark as a pocket expr.
az karanlık between dog and wolf expr.
yarı karanlık between dog and wolf expr.
Formal
karanlık olma tenebrity i.
Speaking
burası neden bu kadar karanlık? why is it so dark in here? expr.
burası niye bu kadar karanlık? why is it so dark in here? expr.
karanlık basmadan before it gets dark expr.
karanlık bir geceydi it was a dark night expr.
karanlık olmadan before it gets dark expr.
yatak odası karanlık ve soğuktu the bedroom was dark and cold expr.
Politics
sürekli aydınlık için bir dakika karanlık one minute darkening for incessant enlightening i.
zifir karanlık pitch-black i.
zifir karanlık pitch-dark i.
Tourism
karanlık turizm dark tourism i.
Technical
aston karanlık bölgesi aston dark space i.
astronomik alaca karanlık astronomical twilight i.
faraday karanlık bölgesi faraday dark space i.
geniş açılı delikli karanlık alan algılayıcısı high-angle annular darkfield detector i.
halkasal karanlık alan algılacı annular darkfield detector i.
karanlık izli ekran dark trace screen i.
karanlık alan almacı darkfield detector i.
karanlık alan aydınlatması dark field illumination i.
karanlık alan mikroskopisi darkfield microscopy i.
karanlık alan yöntemi dark field technique i.
karanlık akım dark current i.
karanlık sınırı dark boundary i.
karanlık alan objektifi darkfield objective i.
karanlık oda ışığı safelight i.
karanlık oda dark room i.
karanlık alanlı ışık mikroskobu darkfield light microscope i.
karanlık direnci dark resistance i.
karanlık alanlı elektron mikroskopisi darkfield electron microscopy i.
karanlık alan kondenseri darkfield condenser i.
karanlık deşarj dark discharge i.
karanlık çizgi izgesi dark-line spectrum i.
karanlık alan dark field i.
karanlık alan görüntüsü dark field image i.
karanlık boşalım dark discharge i.
karanlık oda darkroom i.
karanlık alan aydınlatıcısı darkfield illuminator i.
karanlık alan mikroskobu dark field microscobe i.
karanlık gürültüsü dark noise i.
karanlık alan yoğunlacı darkfield condenser i.
katot karanlık bölgesi cathode dark space i.
langmuir karanlık uzayı langmuir dark space i.
merkezlenmiş karanlık alan centered darkfield i.
zayıf ışınlı karanlık alan mikroskopisi weak-beam darkfield microscopy i.
Computer
karanlık akımı dark current i.
karanlık ağ dark net i.
karanlık ağ dark web i.
karanlık ağ darknet i.
karanlık mod dark mode i.
çeşitli fantezi evrenlerinde yer alan bir karanlık elf ırkı drow i.
Telecom
karanlık referans beneği dark reference pixel i.
Electric
anot karanlık bölgesi anode dark space i.
faraday karanlık bölgesi faraday dark space i.
karanlık izli ekran dark trace screen i.
karanlık akım dark current i.
karanlık akımı dark current i.
karanlık direnci dark resistance i.
karanlık boşalım dark discharge i.
katot karanlık bölgesi cathode dark space i.
langmuir karanlık uzayı langmuir dark space i.
Television
karanlık nokta dark spot i.
Construction
karanlık alan geçirmeli elektron mikroskopi dark field tem i.
Medical
karanlık korkusu achluphobia i.
Psychology
boş, ıssız, karanlık yerlerden korkma cenophobia i.
boş, ıssız, karanlık yerlerden korkma kenophobia i.
karanlık korkusu achluophobia i.
karanlık yerlerdeki ormanlardan geçme korkusu nyctohylophobia i.
karanlık üçlü (psikolojide üç tane kötücül kişilik özelliğini kapsayan grup) dark triad i.
karanlık korkusu scotophobia i.
karanlık korkusu myctophobia i.
Optics
karanlık odada mercek veya ayna düzenlemeleriyle parlak görüntü sergileme sanatı scioptics i.
karanlık alan ile ilgili dark-field s.
karanlık alana ait dark-field s.
karanlık odada görüntü oluşumuyla ilgili scioptic s.
karanlık odada görüntü oluşumuyla ilgili scioptric s.
Food Engineering
karanlık saha mikroskobu dark field microscope i.
Physics
süper yerçekimi teorilerindeki gravitonla ilişkilendirilen ve karanlık maddenin bir parçası olduğunu kabul edilen varsayımsal bir fermiyon gravitino i.
crookes karanlık bölgesi crookes dark space i.
lambda-soğuk karanlık madde modeli lambda-cold dark matter model i.
Biology
karanlık alan aydınlatma dark ground illumination i.
karanlık reaksiyon dark reaction i.
karanlık evre dark reaction i.
karanlık alan mikroskobu darkfield microscope i.
Marine Biology
sadece fotosentetik olmayan organizmaların var olabileceği kadar karanlık su derinliği aphotic region i.
Astronomy
satürn'ün en parlak iki halkası arasındaki karanlık bölge cassini division i.
(gezegenin, ayın, vb.) karanlık tarafı nightside i.
kuğu takımyıldızı'nda yer alan karanlık bir nebula northern coalsack i.
uzayda var olan, gaz ve tozlardan oluşan, karanlık veya ışıklı bulutsu küme nebula i.
dünyadan yansıyan güneş ışığ tarafından ayın karanlık bölümünün zayıf şekilde aydınlatılması earths ine i.
dünyanın karanlık ve aydınlık taraflarını birbirinden ayıran çizgi terminator i.
dünyanın karanlık ve aydınlık taraflarını birbirinden ayıran çizgi twilight zone i.
dünyanın karanlık ve aydınlık taraflarını birbirinden ayıran çizgi grey line i.
karanlık bulutsu absorption nebula i.
karanlık enerji dark energy i.
ışık saçmayan bir kütleden oluşan varsayımsal bir karanlık madde cismi macho i.
ay'ın yüzeyinde görülen birkaç geniş ve karanlık alandan birine verilen ad maria i.
mars'ın yüzeyinde görülen birkaç geniş ve karanlık alandan birine verilen ad maria i.
karanlık yıldız dark star i.
birçok astronomun evrenin temelini oluşturduğuna inandığı karanlık maddeden oluşan filament ağı cosmic web i.
gök cisminin karanlık yüzü disaster [obsolete] i.
ay ve mars yüzeyindeki karanlık bölgelere verilen ad sea i.
karanlık madde yıldızı dark matter star i.
karanlık enerjinin baskın olduğu çağ dark energy-dominated era i.
karanlık toz bulutu dark dust cloud i.
karanlık galaksi dark galaxy i.
karanlık hiyanus gezegeni dark hycean planet i.
karanlık madde hâlesi dark matter halo i.
karanlık enerji yıldızı dark energy star i.
karanlık akış dark flow i.
ay'ın karanlık yüzü dark side of the moon i.
ay'ın karanlık yüzü far side of the moon i.
karanlık gökada dark galaxy i.
güneşin üzerindeki teleskopla görülebilen karanlık bölgeler solar spots i.
güneşin üzerindeki teleskopla görülebilen karanlık bölgeler sun spots i.
mars'ın kuzey yarım küresinde bulunan karanlık bölge syrtis major i.
Zoology
karanlık orman esmeri pararge aegeria i.
karanlık orman esmeri speckled wood i.
(sıcak bölgelerde nemli karanlık habitatta yaşayan) solucan benzeri omurgasız bir hayvan sınıfı class onychophora i.
Fishery
(morina balığını) tuzlayıp karanlık bir yerde üstünü kapatarak kürlemek dun f.
Literature
mum ışığıyla aydınlatılamayan (karanlık) uncandled s.
History
(19 mayıs 1780'de) kanada'nın new england bölgesinde açıklanamayan sebepten ortaya çıkan yoğun karanlık the dark day i.
karanlık sokaklarda yayalara fener tutan erkek çocuk linkboy i.
karanlık sokaklarda yayalara fener tutan erkek çocuk linkman i.
Religious
zerdüştlük dininde karanlık ve kötülük tanrısı ahriman i.
zerdüştlük dininde karanlık ve kötülük tanrısı ariman i.
(hinduizm) karanlık çağ kali yuga i.
Geography
açık denizde ışık yansımaması nedeniyle gökyüzünün ufuk hizasındaki karanlık görünmesi blink i.
Meteorology
bulutla kaplanıp karanlık olma nubilation i.
buluttan kaynaklı karanlık nubilation i.
alaca karanlık ışınları crepuscular rays i.
karanlık segman dark segment i.
karanlık kesim dark segment i.
Military
akşam alaca karanlık sonu end of evening nautical twilight i.
ışıkların söndürülmesi ile oluşturulan karanlık dimout i.
Art
(resimli sanat eserinde) aydınlık ve karanlık elementlerin düzenlenmesi claire-obscure i.
(resimli sanat eserinde) aydınlık ve karanlık elementlerin düzenlenmesi clair-obscur i.
(resimli sanat eserinde) aydınlık ve karanlık elementlerin düzenlenmesi clair-obscure i.
(resimli sanat eserinde) aydınlık ve karanlık elementlerin düzenlenmesi clare-obscure i.
(resimli sanat eserinde) aydınlık ve karanlık elementlerin düzenlenmesi claro-obscuro i.
Theatre
karanlık bir sahnede oynanan, çoğunlukla gece yaşanan olayları konu alan oyun nocturnal i.
Cinema
(filmde) parlak, eşit ve sahnenin aydınlık ve karanlık bölgeleri arasında çok az kontrast oluşturan aydınlatma şekli high-key i.
Photography
karanlık arka plana cam negatif yerleştirerek yapılan bir fotoğraf türü ambrotype i.
karanlık oda dark room i.
karanlık oda camera obscura i.
karanlık oda dark chamber i.
karanlık oda darkroom i.
objenin fotoğrafını filmi karanlık bir odadan sonra ışığa maruz bırakarak çekme işlemi kirlian photography i.
karanlık oda gerektirmeden üretilmiş fotoğraf melotype i.
karanlık oda gerektirmeyen bir işlemle fotoğraf üretme melotype i.
(fotoğraf) düşük kontrastlı karanlık bölge low-key i.
(fotoğrafta) karanlık yerler shadow i.
Mythology
iskandinav mitolojisinde evrenin en altındaki soğuk, karanlık ve sisli yer niflheim i.
toltek ve aztek'lerde karanlık ve nifak tanrısı tezcatlipoca i.
karanlık ve ateş krallığı arasında yer alan insanlar dünyası midgard i.
karanlık canavarı darkling i.
Latin
ışık olmadığı için karanlık gibi mantıksız/absürt bir açıklama/neden sunma lucus a non lucendo expr.
Archaic
karanlık yerde çalışan kimse mole i.
karanlık ve kasvetli mirk s.
Slang
karanlık iş bidness i.
kocaayak'ı gösterdiği iddiasında bulunan video ve fotoğraflardaki karanlık/belirsiz leke blobsquatch i.
Star Wars
karanlık taraf kilisesi church of the dark side i.
karanlık taraf taarruz mekiği dark side assault shuttle i.
karanlık taraf seçkinleri dark side elite i.
güç'ün karanlık tarafı dark side of the force i.
karanlık taraf (uzay istasyonu) darkside (space station) i.
yüzyıllık karanlık hundred-year darkness i.
karanlık tarafın kuyusu well of the dark side i.