Geçmiş

hepsi

"hepsi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	hepsi	all zm.
General
2	Genel	hepsi	caboodle i.
3	Genel	hepsi	aggregate i.
4	Genel	hepsi	the whole shoot i.
5	Genel	hepsi	total i.
6	Genel	hepsi	the whole lot i.
7	Genel	hepsi	all i.
8	Genel	hepsi	each and every one i.
9	Genel	hepsi	jingbang i.
10	Genel	hepsi	entire s.
11	Genel	hepsi	all of s.
12	Genel	hepsi	gross s.
13	Genel	hepsi	whatever s.
14	Genel	hepsi	root and branch zf.
15	Genel	hepsi	to a man zf.
16	Genel	hepsi	in all zf.
17	Genel	hepsi	all told zf.
18	Genel	hepsi	whatever zm.
19	Genel	hepsi	one and all zm.
20	Genel	hepsi	whatsoever zm.
21	Genel	hepsi	anything zm.
22	Genel	hepsi	whatsoe'er zm.
Colloquial
23	Konuşma Dili	hepsi	every man jack/mother's son i.
24	Konuşma Dili	hepsi	hypothec i.
25	Konuşma Dili	hepsi	kaboodle i.
26	Konuşma Dili	hepsi	every man jack of them expr.
27	Konuşma Dili	hepsi	all in all expr.
28	Konuşma Dili	hepsi	all the expr.
29	Konuşma Dili	hepsi	all the expr.
30	Konuşma Dili	hepsi	omne expr.
31	Konuşma Dili	hepsi	the whole thing expr.
Idioms
32	Deyim	hepsi	every mother's son i.
33	Deyim	hepsi	all and some [obsolete] expr.
34	Deyim	hepsi	the whole shebang expr.
35	Deyim	hepsi	the whole hog expr.
36	Deyim	hepsi	the whole shooting match expr.
37	Deyim	hepsi	the whole megillah expr.
38	Deyim	hepsi	every last man of them [dated] expr.
39	Deyim	hepsi	every man jack of them [dated] expr.
40	Deyim	hepsi	the whole jimbang expr.
41	Deyim	hepsi	the whole jingbang expr.
42	Deyim	hepsi	the whole schmear expr.
43	Deyim	hepsi	the whole works expr.
Speaking
44	Konuşma	hepsi	all of it expr.
45	Konuşma	hepsi	all of them expr.
Latin
46	Latince	hepsi	omnium expr.
Archaic
47	Eski Kullanım	hepsi	whatso zm.
Slang
48	Argo	hepsi	schmear i.

"hepsi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 234 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi	humanity i.
2	Genel	bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi	party i.
3	Genel	taraftarların hepsi	following i.
4	Genel	aynı masada oturanların hepsi	table i.
5	Genel	hepsi aynı	same difference i.
6	Genel	izleyicilerin hepsi	entire audience i.
7	Genel	hepsi bir arada/dahil	tout ensemble i.
8	Genel	hepsi belirli bir mesele veya iş ile bağlantılı olan şey	the whole concern i.
9	Genel	teker teker hepsi	each and every one i.
10	Genel	insanların hepsi veya çoğunun soyundan geldiği ilk kadın	eve i.
11	Genel	bir şeyin hepsi	whole hog i.
12	Genel	bir şeyin hepsi	whole-hog i.
13	Genel	yarışmacıların hepsi	heap i.
14	Genel	hepsi aynı büyüklükte	all of a size s.
15	Genel	hepsi tek pakette	all in one package s.
16	Genel	hepsi satılmış	sold-out s.
17	Genel	neredeyse hepsi	subtotal s.
18	Genel	dışında hepsi	all but zf.
19	Genel	hepsi bir	all the same zf.
20	Genel	onların hepsi	to a man zf.
21	Genel	hemen hepsi	almost all zf.
22	Genel	hepsi aynı zamanda	all in unison zf.
23	Genel	hepsi birden	to a man zf.
24	Genel	hepsi içinde	in all zf.
25	Genel	hepsi birden	all at once zf.
26	Genel	hepsi birden	neck and crop zf.
27	Genel	hepsi beraber	all told zf.
28	Genel	hepsi beraber	all together zf.
29	Genel	hepsi çok iyi	all too well zf.
30	Genel	neredeyse hepsi	almost all zf.
31	Genel	-den gayri hepsi	all but zf.
32	Genel	hepsi bir yana	everything aside zf.
33	Genel	biri hariç hepsi	all but one zf.
34	Genel	biri hariç hepsi	all except one zf.
35	Genel	kalanların hepsi	all the rest zm.
36	Genel	(bir şeylerin, birilerinin) hepsi	all zm.
37	Genel	teker teker hepsi	every each zm.
38	Genel	hepsi anlamı veren son ek	-ome snk.
39	Genel	hepsi bu kadar	that is all expr.
40	Genel	hepsi bu kadar	that is that expr.
41	Genel	hepsi bu kadar	so much expr.
Phrases
42	İfadeler	(genellikle kadınlara erkekler için söylenir) hepsi bir/o şeyin peşinde	they're only after one thing expr.
43	İfadeler	hepsi birbirinin aynı	seen one, seen them all expr.
44	İfadeler	hepsi birden düşünüldüğünde	taken all together expr.
45	İfadeler	neredeyse hepsi	nearly all of (them) expr.
46	İfadeler	şirketin, hepsi genç olan dört üyesi var	the company has four members, all of whom are young expr.
47	İfadeler	hepsi/tamamı değilse de çoğu	many if not all expr.
Colloquial
48	Konuşma Dili	bir tanesi hariç hepsi	all except one i.
49	Konuşma Dili	hepsi bir	all the same i.
50	Konuşma Dili	istisnasız hepsi	every man jack/mother's son i.
51	Konuşma Dili	biri için hepsi bir olmak	be all one to f.
52	Konuşma Dili	(biri) için hepsi bir/aynı olmak	be all the same to (one) f.
53	Konuşma Dili	(birine) hepsi uymak	be all the same to (one) f.
54	Konuşma Dili	biri için hepsi bir/aynı olmak	be all the same to somebody f.
55	Konuşma Dili	birine hepsi uymak	be all the same to somebody f.
56	Konuşma Dili	(biri için/birine) hepsi aynı olmak	be just the same (to someone) f.
57	Konuşma Dili	hepsi satılıp tükenmiş	sold out s.
58	Konuşma Dili	hepsi satılmış	sold out s.
59	Konuşma Dili	hepsi doğru	all right s.
60	Konuşma Dili	hepsi doğru	all right s.
61	Konuşma Dili	hepsi aynı	it's all the same expr.
62	Konuşma Dili	hepsi bu kadar	twenty-three expr.
63	Konuşma Dili	hepsi/tümü birden	whole kit and caboodle expr.
64	Konuşma Dili	hepsi bir	all one expr.
65	Konuşma Dili	hepsi içinde	all in all expr.
66	Konuşma Dili	hepsi birden	whole kit expr.
67	Konuşma Dili	hepsi birden	kit and boodle expr.
68	Konuşma Dili	hepsi aynı	all the same expr.
69	Konuşma Dili	hepsi bir arada	all in one expr.
70	Konuşma Dili	hepsi birlikte	in a lump expr.
71	Konuşma Dili	hepsi birden	whole caboodle expr.
72	Konuşma Dili	hepsi doğru	all correct expr.
73	Konuşma Dili	hepsi birden	whole kit and caboodle expr.
74	Konuşma Dili	hepsi aynı	all one expr.
75	Konuşma Dili	hepsi birden	whole kit and boodle expr.
76	Konuşma Dili	hepsi dahil	all included expr.
77	Konuşma Dili	hepsi birden	whole shebang expr.
78	Konuşma Dili	hepsi geçti	there, now expr.
79	Konuşma Dili	erkek değil mi hepsi aynı	man among men expr.
80	Konuşma Dili	hepsi öldü	they're all dead expr.
81	Konuşma Dili	hepsi bir arada	all rolled in one expr.
82	Konuşma Dili	tek tek hepsi	every man jack of them expr.
83	Konuşma Dili	tümü/hepsi bitmiş	all gone expr.
84	Konuşma Dili	(bir şeyin) hepsi/tamamı	of all expr.
85	Konuşma Dili	(bir şeyin) hepsi/tamamı arasında	among all expr.
86	Konuşma Dili	eğer hepsi aynıysa	if it's all the same expr.
87	Konuşma Dili	hepsi bu	is all [rural] expr.
88	Konuşma Dili	benim için hepsi bir	it's all (the) one to me expr.
89	Konuşma Dili	hepsi bu	that's about all expr.
90	Konuşma Dili	hepsi bu	that’s about it expr.
91	Konuşma Dili	hepsi bu kadar	that's about all expr.
92	Konuşma Dili	hepsi bu kadar	that’s about it expr.
93	Konuşma Dili	hepsi bir	seen one, seen them all expr.
94	Konuşma Dili	hepsi bir	if/when you've seen one, seen them all expr.
95	Konuşma Dili	hepsi birbirinin aynısı	seen one, seen them all expr.
96	Konuşma Dili	hepsi birbirinin aynısı	if/when you've seen one, seen them all expr.
97	Konuşma Dili	(bir şeyin) tümü/hepsi	all of (something) expr.
98	Konuşma Dili	(biri için) hepsi bir/aynı	all the same (to someone) expr.
99	Konuşma Dili	(biri için) hepsi bir/aynı	just the same (to someone) expr.
100	Konuşma Dili	hepsi senin	all yours expr.
101	Konuşma Dili	hepsi senin	it's all yours expr.
102	Konuşma Dili	hepsi senin	they're all yours expr.
103	Konuşma Dili	(biri için) hepsi bir/aynı	all's one to (one) [obsolete] expr.
104	Konuşma Dili	(bir şeyin) tümü/hepsi	all of (something) expr.
105	Konuşma Dili	(biri için) hepsi bir/aynı	all the same (to someone) expr.
106	Konuşma Dili	(biri için) hepsi bir/aynı	just the same (to someone) expr.
107	Konuşma Dili	hepsi senin	all yours expr.
108	Konuşma Dili	hepsi senin	it's all yours expr.
109	Konuşma Dili	hepsi senin	they're all yours expr.
110	Konuşma Dili	(biri için) hepsi bir/aynı	all's one to (one) [obsolete] expr.
111	Konuşma Dili	hepsi senin kafanda/zihninde (hepsi gerçek olmayan senin hayal ettiğin şeyler)	it's all in your mind expr.
112	Konuşma Dili	(biri) için hepsi aynı	just the same (to one) expr.
113	Konuşma Dili	(birine) hepsi aynı	just the same (to one) expr.
Idioms
114	Deyim	elinden gelenin hepsi bu olma	bottom of the bag i.
115	Deyim	hepsi/tümü zırva	a lot of bunk [uk] i.
116	Deyim	istisnasız hepsi	every mother's son i.
117	Deyim	hepsi/tümü birden	the kit and caboodle i.
118	Deyim	olmaya/yapmaya (tamamen/tümüyle/hepsi) hazır/aday olmak	look (all) set (to do something) f.
119	Deyim	olmaya/yapmaya (tamamen/tümüyle/hepsi) hazır/aday olmak	be(all) set (for something) f.
120	Deyim	olmaya/yapmaya (tamamen/tümüyle/hepsi) hazır/aday olmak	be(all) set (to do something) f.
121	Deyim	hepsi birden hızla gelmek	come thick and fast f.
122	Deyim	hepsi birden saldırmak/hücum etmek	come thick and fast f.
123	Deyim	hepsi/tümüyle orada olmak	be out in force f.
124	Deyim	hepsi birden sökün etmek	come thick and fast f.
125	Deyim	hepsi aynı olmak	be (all) of a piece f.
126	Deyim	(hepsi) kandırmaca	(all) done by mirrors s.
127	Deyim	(hepsi) aldatmaca	(all) done by mirrors s.
128	Deyim	(hepsi) hileyle yapılmış	(all) done by mirrors s.
129	Deyim	hepsi içinde	(all) rolled into one s.
130	Deyim	hepsi boşmuş	dust and ashes expr.
131	Deyim	hemen hemen hepsi bu kadar	that's about all expr.
132	Deyim	hepsi bu kadar sayılır	that's about all expr.
133	Deyim	hepsi bu kadar	that's about all expr.
134	Deyim	hepsi bu kadar	that’s about it expr.
135	Deyim	hepsi aynı/hepsi bir	all (the) one expr.
136	Deyim	hepsi bu kadar olsa iyi	not know the half of it expr.
137	Deyim	hepsi bu da değil	not the half of it expr.
138	Deyim	hepsi aynı kapıya çıkar	all roads lead to rome expr.
139	Deyim	hepsi bu kadar olsa iyi	have not heard the half of it expr.
140	Deyim	hepsi bir arada	rolled into one expr.
141	Deyim	hepsi bir arada	all rolled into one expr.
142	Deyim	hepsi/tümü birden	the whole kit and caboodle expr.
143	Deyim	hepsi bu kadar olsa iyi	you don't know the half of it expr.
144	Deyim	hepsi birden	in one blow expr.
145	Deyim	ödüllerin hepsi	all the marbles expr.
146	Deyim	ganimetlerin hepsi	all the marbles expr.
147	Deyim	kazanımların hepsi	all the marbles expr.
148	Deyim	avantanın hepsi	all the marbles expr.
149	Deyim	ödüllerin hepsi	all the marbles expr.
150	Deyim	ganimetlerin hepsi	all the marbles expr.
151	Deyim	kazanımların hepsi	all the marbles expr.
152	Deyim	avantanın hepsi	all the marbles expr.
153	Deyim	tek tek hepsi	every last man of them [dated] expr.
154	Deyim	tek tek hepsi	every man jack of them [dated] expr.
155	Deyim	hepsi bir	it's as broad as it is long [uk] expr.
156	Deyim	hepsi bir	it's as broad as it's long expr.
157	Deyim	'-in hepsi bu değil	not the half of expr.
158	Deyim	(bir şeyin) hepsi bu değil	not the half of (something) expr.
159	Deyim	(bir şeyin) hepsi bu kadar olsa iyi	not the half of (something) expr.
160	Deyim	hepsi/tümüyle (orada)	out in force expr.
161	Deyim	koca dünyanın hepsi	the whole wide world expr.
162	Deyim	(bir türdeki şeylerin) hepsi birbirinin aynısı	when you've seen one (something), you've seen them all expr.
163	Deyim	(bir türdeki şeylerin) hepsi birbirinin aynısı	when you've seen, heard one, you've seen heard them all expr.
164	Deyim	hepsi birden	whole schmear expr.
Speaking
165	Konuşma	hepsi senin suçun	this is all your fault i.
166	Konuşma	hepsi bir	it's all one to me i.
167	Konuşma	bunların hepsi babandan mı?	are these all from your dad? expr.
168	Konuşma	bunların hepsi iyi güzel de	all fine and well but expr.
169	Konuşma	bunların hepsi	all of them expr.
170	Konuşma	bana hepsi aynı	it's all the same to me expr.
171	Konuşma	bunların hepsi yalan	these are all lies expr.
172	Konuşma	benim için hepsi aynı	it's all the same to me expr.
173	Konuşma	benim için hepsi aynı	it's just the same to me expr.
174	Konuşma	benim için hepsi bir	it is all one to me expr.
175	Konuşma	bırak hepsi ölsün	let them all die expr.
176	Konuşma	bana hepsi aynı	it's just the same to me expr.
177	Konuşma	hepsi bu	that's all she wrote expr.
178	Konuşma	hepsi bu	that's all expr.
179	Konuşma	hepsi bu kadar	that's all expr.
180	Konuşma	hepsi bir yana	all aside expr.
181	Konuşma	hepsi iyi hoş ama	that's all very well and good but expr.
182	Konuşma	hepsi bir	it makes no difference expr.
183	Konuşma	hepsi olmasa bile	if not all expr.
184	Konuşma	hepsi benim hatam	it's all my fault expr.
185	Konuşma	hepsi bu mu?	that's all of it? expr.
186	Konuşma	hepsi aynı bana	it's all the same to me expr.
187	Konuşma	hepsi bu kadar	that's that expr.
188	Konuşma	hepsi ne kadar tuttu?	what is the total? expr.
189	Konuşma	hepsi bu	that's what she wrote expr.
190	Konuşma	hepsi benim suçum	it's all my fault expr.
191	Konuşma	hepsi iyi hoş ama	that's all very well but expr.
192	Konuşma	hepsi senin kafanda (hepsi gerçek olmayan senin hayal ettiğin şeyler)	it is all in your head expr.
193	Konuşma	hepsi bu kadar mı?	is that all? expr.
194	Konuşma	hemen hemen hepsi bu kadar	that's about it expr.
195	Konuşma	hepsi bu kadar da değil	nor is this all expr.
196	Konuşma	fakat hepsi bu kadar değil	but that's not all expr.
197	Konuşma	hepsi bir rüya	it's all a dream expr.
198	Konuşma	hepsi aynı bana	it's just the same to me expr.
199	Konuşma	hepsi bu değil	nor is this all expr.
200	Konuşma	hepsi iyi hoş ama	it's all very well but expr.
201	Konuşma	hepsi bu kadar	and that's that expr.
202	Konuşma	hepsi benim fikrim	it's all my idea expr.
203	Konuşma	hepsi çalıştığım yerlerden geldi	all the stuff I studied for came up expr.
204	Konuşma	hepsi bu	that's it expr.
205	Konuşma	hepsi ne kadar tuttu?	what is the damage ? expr.
206	Konuşma	eminim hepsi kabul ederdi	I'm sure they'd all agree expr.
207	Konuşma	hepsi düzmeceydi	this whole thing was a setup expr.
208	Konuşma	hepsi bu	end of story expr.
209	Konuşma	hepsi senin suçun!	this is all your fault! expr.
210	Konuşma	hepsi bu kadar	that's it expr.
211	Konuşma	ne var ne yok hepsi	whole nine yards expr.
212	Konuşma	umarım hepsi bu kadardır	I hope this is all of it expr.
213	Konuşma	yapabileceğimin hepsi bu	it's all I can do expr.
Trade/Economic
214	Ticaret/Ekonomi	hepsi birden verilen para	lump sum i.
215	Ticaret/Ekonomi	müşterilerin hepsi	clientele i.
216	Ticaret/Ekonomi	müşterilerin hepsi	customers collectively i.
217	Ticaret/Ekonomi	hepsi içinde	all-inclusive s.
218	Ticaret/Ekonomi	hepsi bir arada	all-in-1 expr.
Computer
219	Bilgisayar	hepsi bir arada bilgisayar	all in one computer i.
Biology
220	Biyoloji	(memeli olmayan omurgalılarda) hepsi aynı tipte dişlere sahip olan	homodont s.
Card
221	İskambil	remide 10 kartının hepsi setler halinde eşleşen	gin s.
222	İskambil	remide 10 kartının hepsi setler halinde eşleşerek	gin zf.
Printery
223	Matbaa	hepsi küçük harfle	all lower case expr.
224	Matbaa	hepsi bitişik (yazılacak)	all one word expr.
Latin
225	Latince	hepsi birden sahneden çıkarlar	exeunt omnes i.
Slang
226	Argo	hepsi aynı bok!	they are all the same shit! expr.
227	Argo	hepsi aynı bokun soyu!	they are all the same shit! expr.
Modern Slang
228	Modern Argo	hepsi bir arada	aio (all in one) expr.
229	Modern Argo	hepsi yalan	all cap expr.
230	Modern Argo	hepsi bu	all she wrote expr.
231	Modern Argo	hepsi ve daha fazlası	all that and a bag of chips expr.
232	Modern Argo	hepsi ve daha fazlası	all that and a bag of potato chips expr.
233	Modern Argo	hepsi bir yana	all jokes aside expr.
234	Modern Argo	hepsi yassı	all flats expr.