İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | be alive to f. | ayrımında olmak |
Genel | be alive to f. | bilincinde olmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | be alive to (something) f. | farkında olmak |
Phrases | ||
İfadeler | what a time to be alive expr. | daha iyisi olamazdı |
İfadeler | what a time to be alive expr. | yaşasın |
İfadeler | what a time to be alive expr. | daha ne isterim |
İfadeler | what a time to be alive expr. | daha iyisi can sağlığı |
İfadeler | what a time to be alive expr. | bu gözler daha neler görecek |
İfadeler | what a time to be alive expr. | ne biçim/nasıl bir dünyada yaşıyoruz |
İfadeler | what a time to be alive expr. | ne günlere kaldık |
İfadeler | what a time to be alive expr. | bir yaşıma daha girdim |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | what a time to be alive expr. | ne günler ama |
Konuşma Dili | what a time to be alive expr. | insan daha ne ister |
Speaking | ||
Konuşma | you're lucky to be alive expr. | hayatta olduğun için şanslısın |
Konuşma | I'm lucky to be alive expr. | hayatta olduğum için şanslıyım |