beş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

beş



"beş" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
Mythology
bes i. mısır mitolojisinde müzik ve eğlence tanrısı

"beş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
beş five i.
General
beş cinque i.
beş 5 i.
beş little phoebe i.
beş quintet i.
beş sinque [obsolete] i.
Colloquial
beş fin i.
beş fivesome i.
beş little phoebe i.
beş phoebe i.
Math
beş quint i.
beş quintuplet i.
beş pentad i.
British Slang
beş jack's alive i.

"beş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
abd beş sentlik para nickel i.
beş heceli mısra pentameter i.
iki veya beş kişiyle oynanan top oyunu fives i.
beş parasızlık poorness i.
yaklaşık beş kilometreye eşit bir uzaklık ölçüsü league i.
beş para etmez tip rip i.
beş galonluk bidon tutamağı jerrican handler i.
beş paralık şey picayune i.
beş yüz five hundred i.
beş şeyden meydana gelen takım quintuplet i.
beş düzlem yüzü olan katı bir şekil pentahedron i.
tevratın ilk beş kitabı pentateuch i.
beş dolarlık hesap five dollar bill i.
beş vakit namaz five time prayer i.
beş kişilik grup quintet i.
beş taş oyunu jacks i.
on beş sayısı (15, XV) fifteen i.
beş duyu the five senses i.
iskambilde en yüksek dört beş koz honor i.
beş dizelik bölümler halinde yazılmış eser pentastich i.
on beş günde bir olan hafif gelgit neap i.
beş sent jitney i.
beş sentlik madeni para jitney i.
beş vakit namaz five time salath i.
beş metrelik uzunluk pole i.
beş yüzüncü yıldönümü quincentenary i.
beş para etmez adam trash i.
beş rakamı (5, V) five i.
beş yıl half a decade i.
beş açısı ve beş kenarı olan bir düzlem şekil pentagon i.
beş top ile oynanan bir çeşit bilardo pool on i.
beş dolarlık banknot fin i.
beş parçadan olma durumu peniamerism i.
yüzde yirmi beş twenty five percent i.
beş kenarlı pentagon i.
beş mısralık esprili şiir limerick i.
beş yüzlü şekil pentahedron i.
beş faktörlü five factor i.
beş sentlik metal para picayune i.
beş köşeli yıldız pentagram i.
beş köşeli yıldız pentacle i.
beş paund fiver i.
beş dolar fiver i.
on beş fifteen i.
beş yüzlü pentahedron i.
beş sentlik para nickel i.
eskiden beş sente film seyredilen sinema nickelodeon i.
beş para etmez kimse clamjamphrie i.
beş dakikalık yürüyüş a five minute's walk i.
beş sterlin fiver i.
beş yıldızlı otel a five-star hotel i.
beş yıllık kalkınma planı five-year development plan i.
haftada beş gün çalışma five-day working week i.
beş galonluk bidon jerrican i.
otuz beş thirty five i.
kırk beş forty five i.
ilk beş top five i.
ilk beş first five i.
beş çayı five o'clock tea i.
zarda beş quincunx i.
islam'ın beş şartı five pillars of islam i.
yirmi beş twenty five i.
elli beş fifty five i.
altmış beş sixty five i.
yetmiş beş seventy five i.
seksen beş eighty five i.
doksan beş ninety five i.
ciğeri beş para etmez scalawag i.
ciğeri beş para etmez rotter i.
ciğeri beş para etmez worthless person i.
ciğeri beş para etmez milk livered man i.
ciğeri beş para etmez badmash i.
beş saatlik uygulama five-hour application i.
beş vakit namaz 5 times prayer i.
geleneksel kelt müziğini modernize edip sergileyen beş kadından oluşan müzik grubu celtic woman i.
beş çayı elbisesi tea gown i.
beş çayı elbisesi tea-gown i.
on beş bin fifteen thousand i.
beş günlük tatil five-day vacation i.
beş günlük tatil five-day holiday i.
ilk beş ülke first five countries i.
iki bin beş yüz on bir two thousand five hundred eleven i.
beş yıllık gizem 5-year mystery i.
beş dilimli yapı süsü cinquefoil i.
beş liman konfederasyonu cinque ports i.
iskambilde en yüksek dört beş koz honour i.
ciğeri beş para etmez scallywag i.
beş duyudan herhangi biri any one of the five senses i.
beş katlı bina 5-storey building i.
beş katlı bina five-storey building i.
beş kedi yavrusu five kittens i.
beş yaş altı çocuklar children under five years of age i.
binde beş five per thousand i.
binde beş 5 per thousand i.
beş duyu organımız our five sense organs i.
beş kitap five books i.
olgunluğa ulaşmış beş yaşında geyik boynuzu a buck of the first head i.
irokuaların beş kolundan biri olan amerikan yerli halkı cayugas i.
beş taş (oyun) knucklebones i.
beş taş (oyun) tali i.
beş taş (oyun) fivestones i.
beş taş (oyun) jacks i.
zarlarla beş ve dokuz atılması hedeflenerek oynanan bir şans oyunu novum [obsolete] i.
otuz beş birim thirty-five i.
beş neden yöntemi 5 whys i.
beş neden yöntemi five whys i.
beş benzer kağıdın art arda gelmesi (piket) quint i.
beş benzer kağıdın art arda gelmesi quint i.
kurmay başkanlarınca belirlenen ve tip birimleri tanımlayan beş karakterlik kod unit type code i.
üç beş kuruş nickel i.
yaklaşık beş sente eşit bir avusturya gümüş sikkesi zehner i.
ayuverda'da beş temel element bhutas i.
saat başını on beş dakika geçe quarter-hour i.
saat başına on beş dakika kala quarter-hour i.
bin kırk beş quattuordecillion i.
en iyi üç veya beş maç match i.
cadılarca kullanılan tören bıçağı, tütsülük, kadeh, sicim, beş köşeli yıldız ve asa gibi eşyalar witches' tools i.
beş yüz yıllık etkinlik quincentennial i.
beş yüzüncü yıldönümü kutlaması quincentennial i.
on beş kişilik grup quindecemvirate i.
beş yüzüncü yıldönümü quingentenary i.
beş yüzüncü yıldönümü quinquecentenary i.
beş yıllık dönem quinquennial i.
özel bir göreve atanmış beş temsilciden biri quinquevir i.
beş kopyadan oluşan set quintuplicate i.
beş katına çıkarma quintupling i.
beş yüz mease [uk] i.
beş para etmez kimse hash [scotland] i.
beş para etmez kimse lown [obsolete] i.
beş çayı lunch [caribbean] i.
beş çayı daveti luncheon i.
beş yıllık zaman dilimi lustra i.
isa'nın hayatındaki önemli olaylar üzerine yapılan on beş tefekkür mystery i.
beş fitlik bir ölçü geometrical pace i.
müziksel gösterimde çubukları çizmek için kullanılan, aynı anda beş paralel çizgi çizebilen kalem music pen i.
beş taş oyunu dibs i.
beş para etmez kimse good-for-nothing i.
beş yapraklı bir çiçeği temsil eden arma işareti cinquefoil i.
beş yapraklı bir çiçeği temsil eden arma işareti cinqfoil i.
beş para etmez kimse do-naught i.
beş para etmez kimse donnat i.
beş para etmez kimse donnot [dialect] i.
beş roma fiti pace i.
beş roma arşını pace i.
beş para etmez biri a bad lot i.
beş para etmez kimse feist [dialect] i.
(hindistan'da) yönetimde söz sahibi olan beş kişilik yaşlı erkek grubu panchayat i.
(hindistan'da) yönetimde söz sahibi olan beş kişilik yaşlı erkek grubu panchayet i.
(hindistan'da) yönetimde söz sahibi olan beş kişilik yaşlı erkek grubu punchayet i.
(el ve ayakta) beş parmaklılık pendactylism i.
üç beş kuruş penny i.
beş yıllık süre pentad i.
beş çizgiden oluşan şekil pentagram i.
(özellikle tıpta veya sanatta) yakından bağlantılı beş şeyin kombinasyonu pentalogy i.
17. ve 18. yüzyıllardaki ingiliz şiirlerinde kullanılan iambik bir beş heceli mısra pentameter i.
beş uçlu yıldız pentangle i.
beş veya daha fazla kişiden oluşan kaşif grubu post i.
beş para etmez şey sawdust i.
beş kuruş doggone i.
sayılabilir bir dizideki on beş numaralı eleman fifteenth i.
on beş eş parçaya bölünmüş bir birimin her bir parçası fifteenth i.
beş eşit parçadan biri fifth i.
sayılabilir bir dizideki elli beş numara fifty-fifth i.
elli beş eşit parçadan biri fifty-fifth i.
beş üyeli grup five i.
beş parçalı şey five i.
beş birimli şey five i.
(saat) beş five i.
beş duyu five senses i.
beş taş oyunu five stones i.
beş atın yan yana araç çekmesini sağlayan düzenek five-abreast i.
yan yana araç çeken beş at five-abreast i.
(günlük tavsiye edilen) beş öğün meyve ve sebze five-a-day i.
beş iş günlük hafta five-day week i.
beş gün mesaisi olan hafta five-day week i.
beş atın yan yana araç çekmesini sağlayan düzenek five-horse string out i.
yan yana araç çeken beş at five-horse string out i.
beş yüzüncü five-hundredth i.
leeward adaları'ndaki ingiliz kolonisinin dört veya beş eski bölümünden biri presidency i.
(dartta) yirmi beş puan getiren çember semicenter i.
ciğeri beş para etmez kimse shinkin [dialect] i.
(bir birime ait) kırk beş eş parça forty-fifth i.
bir şeye ait kırk beş eş parçadan biri forty-fifth i.
kırk beş sayısı forty-five i.
kırk beş kişilik grup forty-five i.
kırk beş birim forty-five i.
kırk beş nesne forty-five i.
kırk beş beden giysi forty-five i.
beş kartlı poker eli four-flush i.
altmış beş eşit parçadan biri sixty-fifth i.
altmış beş sixty-five i.
altmış beş birim sixty-five i.
altmış beş nesne sixty-five i.
ciğeri beş para etmez kimse slubberdegullion i.
aristoteles'in deniz kestanesi fenerinin beş büyük dikey bölümünden her biri pyramid i.
(boy scout izciler takımında) en az beş hava araştırmacısından oluşan grup squadron i.
kurmaylık makamını temsil eden beş çizgiden her biri staff line i.
beş paralık etmek expose another's shameful secrets f.
beş vakit namaz kılmak perform five time prayer f.
şerefini beş paralık etmek dishonor f.
şerefini beş paralık etmek dishonour f.
şeşi beş görmek get confused f.
beş katına çıkarmak quintuple f.
beş paralık etmek expose shameful secrets f.
şeşi beş görmek see double f.
beş para etmemek not to be worth a shit f.
günde beş vakit namaz kılmak perform five time salaat in a day f.
beş paralık olmak be wasted f.
beş parasız kalmak be totally broke f.
beş kuruşsuz bırakmak leave someone penniless f.
on beş gün sürmek last a fortnight f.
lotoda beş tutturmak get five numbers in the lottery f.
sabah dokuz akşam beş bir iş istemek want a nine-to-five job f.
peş peşe beş maç kazanmak win five games in a row f.
arka arkaya beş maç kazanmak win five games in a row f.
ayda bin beş yüz dolar getirmek bring 1500 dollars in a month f.
beş yıla mahkum edilmek be sentenced to five years f.
beş yıla mahkum olmak be sentenced to five years f.
on beş dakika ara vermek take a fifteen minute break f.
on beş dakika mola vermek take a fifteen minute break f.
on beş gün sürmek last for fifteen days f.
beş dolar para üstü vermek give 5 dollars back in change f.
para üstü olarak beş dolar vermek give 5 dollars back in change f.
zamanı beş dakika daha uzatmak extend the time by 5 minutes f.
beş dakika mola vermek take five f.
(beş taş oyununda) taşı yukarıya atıp yerdeki eklemleri tutmak knuckle f.
beş nüshasını yapmak quintuplicate f.
beş katını almak quintuplicate f.
şerefini beş paralık etmek depudicate f.
şerefini beş paralık etmek disglorify f.
şerefini beş paralık etmek file [dialect] f.
beş kartlı poker eli ile blöf yapmak four-flush f.
beş para etmez worthless s.
beş paralık spoilt s.
beş misli fivefold s.
ciğeri beş para etmez base s.
ciğeri beş para etmez dishonourable s.
beş yüzlüye ait pentahedral s.
beş yüzlü şeklinde olan pentahedral s.
beş parasız penniless s.
beş paralık useless s.
beş parasız broke s.
beş paralık ruined s.
beş katı fivefold s.
beş kat fivefold s.
beş parasız poor s.
beş köşeli pentagonal s.
beş parasız flat broke s.
beş para etmez bum s.
beş açıya sahip olan pentangular s.
beş misli quintuple s.
beş yılda bir olan lustral s.
beş parasız bad off s.
beş para etmez tinpot s.
beş para etmez trashy s.
beş parasız badly off s.
beş katı quintuple s.
beş paralık picayune s.
beş para etmez footling s.
beş paralık (şey/kimse) picayune s.
beş yıldızlı five-star s.
beş parasız stone-broke s.
beş parasız stony-broke s.
beş kuruşsuz flat broke s.
on beş günde bir oluşan (gelgit) neap s.
beş kat quintuple s.
ciğeri beş para etmez dishonorable s.
beş katlı 5-storey s.
beş para etmez tabloidy s.
beş para etmez naughty [scottish] s.
otuz beş adet thirty-five s.
beş para etmez tin-pan s.
beş para etmez tin-panny s.
beş para etmez ten-cent s.
beş para etmez tripey s.
beş para etmez tripy s.
yirmi beş tane olan twenty-five s.
beş dakikalık five-minute s.
beş dakika süren five-minute s.
beş para etmez baggage [obsolete] s.
(roma rakamıyla) doksan beş xcv s.
(roma rakamıyla) kırk beş xlv s.
beş parçaya ayrılmış quinarian s.
beş yüzüncü yıldönümü ile ilgili quincentenary s.
beş yüz yıllık bir döneme ait quincentenary s.
beş yüzüncü yıldönümü ile ilgili quincentennial s.
on beş yıllık quindecennial s.
beş kenarlı quinquangular s.
beş köşeli quinquangular s.
beş kenarlı quinqueangled s.
beş köşeli quinqueangled s.
beş çizgili quinquecostate [obsolete] s.
beş kirişli quinquecostate [obsolete] s.
beş dişli quinquedentate s.
beş bölüme ayrılmış quinquefarious [obsolete] s.
beş sıralı quinquefarious [obsolete] s.
beş harfli quinqueliteral s.
beş dilimli quinquelobate s.
beş loblu quinquelobate s.
beş loblu quinquelobed s.
beş hücreli quinquelocular s.
beş yılda bir olan quinquennial s.
beş katı quintuplicate s.
beş misli quintuplicate s.
beş nüshanın beşincisi olan quintuplicate s.
(romen rakamları ile) elli beş lv s.
beş kuruşsuz busted s.
yüz on beş olan one hundred fifteen s.
yüz ondan beş fazla olan one hundred fifteen s.
yüz elli beş olan one hundred fifty-five s.
yüz elliden beş fazla olan one hundred fifty-five s.
yüz beş olan one hundred five s.
yüz ondan beş fazla olan one hundred five s.
yüz kırk beş olan one hundred forty-five s.
yüz kırktan beş fazla olan one hundred forty-five s.
yüz yetmiş beş olan one hundred seventy-five s.
yüz yetmişten beş fazla olan one hundred seventy-five s.
yüz altmış beş olan one hundred sixty-five s.
yüz altmıştan beş fazla olan one hundred sixty-five s.
yüz otuz beş one hundred thirty-five s.
yüz otuzdan beş fazla olan one hundred thirty-five s.
yüz yirmi beş olan one hundred twenty-five s.
yüz yirmiden beş fazla olan one hundred twenty-five s.
beş para etmez rotten s.
beş benekli cinque-spotted s.
yüz elli beş clv s.
yüz elli beş one hundred fifty-five s.
yüz altmış beş clxv s.
yüz yetmiş beş clxxv s.
yüz kırk beş cxlv s.
yüz on beş cxv s.
yüz yirmi beş cxxv s.
yüz otuz beş cxxxv s.
beş para etmez drossy s.
aklı beş karış havada fatuous s.
beş ışınlı pentact s.
parmak benzeri beş çıkıntıya sahip pentadactyl s.
parmak benzeri beş bölümü olan pentadactyl s.
beş dilli pentaglot s.
beş parçadan oluşan pentamerous s.
beş parçaya ayrılmış pentamerous s.
(ordu bölümü) beş bölükten oluşan pentomic s.
beş kuruşsuz plackless s.
sayılabilir bir seride elli beş numaraya denk gelen fifty-fifth s.
elli beş eşit parçadan biri olan fifty-fifth s.
beş bölümlü five-fold s.
beş parçadan oluşan five-fold s.
beş birimli five-fold s.
beş bileşenli five-fold s.
beş loblu five-lobed s.
beş bölümlü five-lobed s.
beş odacıklı five-lobed s.
beş noktalı five-pointed s.
beş uçlu five-pointed s.
beş köşeli five-pointed s.
beş kenarlı five-sided s.
beş yüzlü five-sided s.
beş yıllık five-year s.
beş yılda bir olan five-year s.
beş yıllık zaman diliminde gerçekleşen five-year s.
beş yaşında five-year-old s.
beş yıllık five-year-old s.
(ironi amaçlı) beş para etmez precious s.
on beş ve on altıncı yüzyıllara özgü avrupa dansına ait veya ilgili preclassical s.
on beş ve on altıncı yüzyıllara özgü avrupa dansına ait veya ilgili preclassic s.
ciğeri beş para etmez scullion s.
ciğeri beş para etmez scullionly s.
beş parasız shillingless s.
beş para etmez shotten [dialect] s.
beş parasız silverless s.
beş parasız fortuneless s.
kırk beş eş parçaya denk gelen forty-fifth s.
kırk beş eş parçadan biri olan forty-fifth s.
altmış beş eş parçaya denk gelen sixty-fifth s.
altmış beş eş parçadan biri olan sixty-fifth s.
beş para etmez sodding s.
beş dil konuşan quintilingual s.
beş dil konuşan pentalingual s.
beş para etmez putid s.
beş para etmez stinko s.
neredeyse beş açılı subpentangular s.
yaklaşık beş açılı subpentangular s.
neredeyse beş parçalı subquinquefid s.
beş parçalı sayılan subquinquefid s.
beş katı subquintuple s.
beş karış suratla gezen sullen s.
son beş yıl içinde over the last five years zf.
beş ila on arasında from five to ten zf.
üç aşağı beş yukarı approximately zf.
beş aşağı beş yukarı approximately zf.
beş katı five times zf.
beş kere five times zf.
haftada beş kez five times a week zf.
haftada beş kere five times a week zf.
haftada beş defa five times a week zf.
hafta sonları günde beş kere five times a day on a weekend zf.
hafta sonları günde beş kere five times a day on weekends zf.
on beş günde bir hafta sonu every other weekend zf.
on beş günde bir every 15 days zf.
beş parasız haldeyken pinchingly zf.
beş yıl içerisinde in five years zf.
beş yıl içinde in five years zf.
kırk beş tanesi forty-five zm.
altmış beş tanesi sixty-five zm.
beş anlamında bir önek penta ök.
beş anlamı veren ön ek quinque- ök.
beş kısımlı anlamı veren ön ek quinque- ök.
beş anlamına gelen ön ek pen- ök.
beş atom içeren anlamına gelen ön ek pen- ök.
beş grup içeren anlamına gelen ön ek pen- ök.
beş eş değerlikli anlamına gelen ön ek pen- ök.
beş anlamı veren ön ek pent- ök.
beş atom, grup veya eşdeğerlikli anlamı veren ön ek pent- ök.
beş anlamı veren ön ek penta- ök.
beş atom, grup veya eşdeğerlikli anlamı veren ön ek penta- ök.
Phrases
beş altı tane five or six i.
beş aşağı beş yukarı close bargaining i.
beş hamle sonrası five moves ahead i.
aramızda üç beş kuruşun lafı mı olur? what's a few bucks between friends? expr.
beş adım önde five moves ahead expr.
üç aşağı beş yukarı close bargaining expr.
(bir şeye) üç aşağı beş yukarı benzer on the lines of (something) expr.
on numara beş yıldız 10 points to gryffindor expr.
Proverb
beş parmak bir olmaz men are not all alike
Colloquial
beş parasız skid-row bum i.
beş parasız stew bum [old-fashioned] i.
yirmi beş sent two bits i.
beş para two cents i.
on numara beş yıldız a 10 i.
on numara beş yıldız a ten i.
beş para etmez shucks i.
beş kuruş etmez shucks i.
beş yaşında bir erkek çocuk a 5-year-old boy i.
beş şey five things i.
beş dolar five bucks i.
beş kardeş a fourpenny one i.
beş kişilik bir iş a five-man job i.
gergin geçen beş dakika 5 white-knuckled minutes i.
korku dolu beş dakika 5 white-knuckled minutes i.
on beş saat fifteen hours i.
ciğeri beş para etmez kimse crumb i.
ciğeri beş para etmez cull i.
beş en tehlikeli afrika memelisi olan gergedan, fil, bufalo, aslan ve leopara avcıların verdiği isim the big five i.
beş para etmez a hill of beans i.
beş para etmez a row of beans i.
beş para etmez kimse ket [dialect] [uk] i.
pokerde rastgele seçilen beş karttan oluşan ve o oyundaki diğer ellere koz olarak kullanılabilecek ilk sahte el lollapalooza i.
beş para etmez herif/tip pond scum i.
w harfiyle başlayan beş soru the w5 questions i.
beş kuruşluk adam ha'p'orth i.
ciğeri beş para etmez kimse/şey the son of a gun [us] i.
beş para etmez kimse/şey the son of a gun [us] i.
ciğeri beş para etmez kimse/şey a son of a gun [us] i.
beş para etmez kimse/şey a son of a gun [us] i.
beş para etmez şey small beer i.
beş para etmez kimse ha'p'orth i.
beş para etmez şey horror i.
yirmi beş sent two-bits i.
sınavdan yüz çekmek/yıldızlı beş almak ace f.
beş parasız kalmak not have a bean f.
beş sene yemek get five years f.
beş yıl yemek get five years f.
birini beş parasız bırakmak get someone strapped f.
beş parasız kalmak be down f.
beş numaraya yerleşmek reach up to number five f.
katile beş yıl vermek give the murderer five f.
beş kere zafer kazanmak (napolyon olarak da bilinen bir iskambil oyununda) go nap f.
beş puan yapmak (napolyon olarak da bilinen bir iskambil oyununda) go nap f.
beş el kazanmak (napolyon olarak da bilinen bir iskambil oyununda) go nap f.
beş parasız olmak be badly off f.
beş parasız kalmak be cleaned out f.
beş parasız poor in money s.
beş parasız dead broke s.
beş paralık olmuş flushed down the tubes s.
beş parasız beat s.
beş saat önce five hours ago expr.
beş parasız hard up expr.
beş parasız kalmış on one's beam ends expr.
dört beş sene önce four or five years ago expr.
dört veya beş yıl önce four or five years ago expr.
dört beş yıl önce four or five years ago expr.
dört veya beş sene önce four or five years ago expr.
haftada beş gece five nights a week expr.
en az yetmiş beş yıl seventy-five years at least expr.
on beş dakika önce fifteen minutes ago expr.
son beş yıldır for the last five years expr.
son beş senedir for the last five years expr.
üç aşağı beş yukarı more or less expr.
yirmi beş kez twenty-five times expr.
on numara beş yıldızdı the craic was ninety expr.
üç aşağı beş yukarı give or take expr.
üç aşağı beş yukarı plus or minus expr.
üç aşağı beş yukarı plus-minus expr.
beş para bile not one red cent expr.
beş para bile not a red cent [us] expr.
üç aşağı beş yukarı (bir şey) give or take (something) expr.
beş para etmez that and (some amount of money) will get you a cup of coffee [uk] expr.
beş yaşındaymışım gibi açıkla eli5 (explain like I'm 5) expr.
seni ciğeri beş para etmez you crumb exclam.
on numara beş yıldız chef's kiss exclam.