araç - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

araç



"araç" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
araç vehicle i.
araç tool i.
araç means i.
araç instrument i.
General
araç instrumentality i.
araç means to an end i.
araç implement i.
araç car i.
araç device i.
araç facility i.
araç tool i.
araç means i.
araç medium i.
araç conveyance i.
araç vehicle i.
araç appliance i.
araç craft i.
araç motor i.
araç organ i.
araç transport i.
araç aid i.
araç facilities i.
araç voiture [obsolete] i.
araç hand i.
araç loom [scotland] i.
araç door i.
araç doorway i.
araç intermediary i.
araç intermedium i.
araç vehicular s.
Colloquial
araç door opener i.
Trade/Economic
araç equipment i.
araç appliance i.
araç implement i.
araç organ i.
araç means i.
Technical
araç means i.
araç medium i.
araç carrier i.
araç vehicle i.
araç appliance i.
araç agent i.
Computer
araç mobile i.
araç transport i.
Informatics
araç instrument i.
Automotive
araç conveyance i.
araç vehicle i.
Food Engineering
araç agent i.
Chemistry
araç vehicle i.
Linguistics
araç instrument i.
Engineering
araç instrumentation i.
British Slang
araç set of wheels i.

"araç" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
araç gereç equipment i.
General
araç endüstrisi vehicle industry i.
ürün veya hizmetlerin müşterilere ulaştırıldığı araç distribution channel i.
araç mekaniği car mechanic i.
marifetli küçük araç gadget i.
tekerlekli araç wheeler i.
mekanik araç mechanical device i.
araç şase numarası vehicle identification number i.
araç ruhsatı vehicle licence i.
tekerlekli araç wheeled vehicle i.
genişletici araç divulsor i.
çekici araç wrecker i.
suçluların taşındığı araç tumbrel i.
amfibi araç amphibian i.
araç dışı manevra birimi extravehicular maneuvering unit i.
uzaktan kumandalı araç remote operating vehicle i.
odun taşımak için kullanılan araç jinker i.
motorlu araç machine i.
silindir (motorlu araç olarak) steamroller i.
araç gereç outfit i.
rahimiçi araç intrauterine device i.
araç park yeri parking lot i.
su akışını düzenleyen araç sluice i.
sürücülü kiralanan araç chauffeur drive i.
araç kiralama rent a car i.
vücuda idman yaptıran araç exerciser i.
araç ikaz levhası vehicle warning placard i.
yürüyen kişi tarafından kuşanılan ve yürünen mesafeyi ölçen araç pedometer i.
araç alt düzeni running gear i.
araç trafiği vehicular traffic i.
yangın söndürme ekipmanını taşıyan motorlu araç fire engine i.
dizel motorlu araç diesel i.
araç gereç findings i.
araç gereç kit i.
resmi araç official car i.
ehliyetsiz araç kullanma unlicensed driving i.
yolcuların veya malların taşınmasına yönelik tasarlanmış her türlü araç vehicle i.
araç trafiği vehicle traffic i.
trafikte diğer araçların arkasına yapışan araç tail gater i.
araç gereç plant i.
kar üzerinde kaymak üzere üretilmiş araç sledge i.
yanmayı başlatan her hangi bir araç incendiary device i.
üç tekerli araç tricycle i.
otobüs gibi kamunun ihtiyaçlarına yönelik işletilen araç public service vehicle i.
su kayağı araç water ski i.
külüstür araç crock i.
araç muayanesi vehicle inspection i.
uzun araç long vehicle i.
limanlarda ya da havaalanlarında araç kiralayan şirketlerden alınan bedel port surcharge i.
araç gereç instruments i.
ağır araç heavy vehicle i.
askeri motorlu araç military motor vehicle i.
boş araç deadheading i.
tohum taşıyan araç seedcase i.
hatalı araç kullanma vehicle misuse i.
motorlu araç parkı vehicle park i.
araç kullanıcıları vehicle operators i.
araç yoğunluğu vehicle density i.
araç parkı vehicle park i.
kayak yapan kişinin bir at ya da araç tarafından buzlu bir yüzeyin üzerinden çekilmesi skijoring i.
araç motoru vehicle’s engine i.
araç telefonu car phone i.
cevizin içini çıkarmak için kullanılan sivri uçlu araç nutpick i.
araç kapısı car door i.
araç yıkama car wash i.
araç filosu car fleet i.
araç filosu vehicle fleet i.
araç çakmağı car lighter i.
araç takip sistemi vehicle tracking system i.
özel araç private car i.
araç alımı vehicle purchase i.
askeri personel taşıyan araç the vehicle carrying military personnel i.
araç alımı vehicle buying i.
araç kabini vehicle cabin i.
motorlu araç tüneli vehicular tunnel i.
araç gereç paraphernalia i.
motorlu araç motor vehicle i.
çalıntı araç stolen vehicle i.
dört tekerli araç four wheeler i.
araç çekme çubuğu towbar i.
araç tanıma sistemi vehicle identification system i.
yana doğru hareket eden (araç) understeering i.
yana doğru hareket etme (araç) understeering i.
araç ve gereçler tools and materials i.
grafik araç çubuğu graphic toolbar i.
pert araç scrap car i.
pert araç waste car i.
araç yakıtı vehicle fuel oil i.
motorsuz araç motorless vehicle i.
tercihli araç yolu bus lane i.
ticari araç commercial vehicle i.
geniş araç large vehicle i.
paletli araç crawler i.
her tür arazide kullanılan araç all-terrain vehicle i.
askeri araç half-track i.
araç-gereç tasarımı equipment design i.
araç anahtarı car-key i.
araç-gereç ve donanımlar equipment and supplies i.
araç-gereç equipment i.
motorsuz araç non-motorized vehicle i.
tasarım olarak bisiklete benzeyen ancak tekerlek yerine kayakları olan araç ski-bob i.
araç kullanabilen eski insan homo faber i.
motorlu araç tescil belgesi motor vehicle registration certificate i.
itici araç pushing vehicle i.
sızıntı önleyen araç seal i.
alkollü araç kullanma drunk driving i.
sarhoş araç kullanma drunk driving i.
araç seçimi media selection i.
dikkatsiz araç sürme reckless driving i.
dikkatsiz araç sürme careless driving i.
dikkatsiz araç kullanma reckless driving i.
dikkatsiz araç kullanma careless driving i.
bir maddenin etkisi altında araç kullanma dui i.
araç takip ve güvenlik sistemleri vehicle tracking and security system i.
misafir araç visitor vehicle i.
misafir araç guest vehicle i.
yürümeye yardımcı araç walker i.
özel bir amaç için üretilmiş araç purpose built vehicle i.
özel üretim araç purpose built vehicle i.
araç konvoyu autocade i.
binek araç passenger car i.
hafif ticari araç light commercial vehicle i.
bomba yüklü araç bomb-laden vehicle i.
zırhlı araç armoured vehicle i.
yabancı plakalı araç a vehicle with foreign license plates i.
bombalı araç bomb vehicle i.
binek araç kiralama passenger car rental i.
ticari araç kiralama commercial car rental i.
uyuşturucu maddenin etkisinde araç kullanma drug driving i.
yaşamları tehlikeye atmadan zamandan ve paradan tasarruf edecek şekilde araç kullanma defensive driving i.
ticari araç sürücü belgesi commercial driver's licence (uk) i.
ticari araç sürücü belgesi commercial driver's license (usa) i.
araç altı ziftleme undercoating i.
zırhlı araç armored car i.
zırhlı araç armor-plated car i.
tek kişi tarafından çekilen iki tekerli araç rickshaw i.
araç devrilmesi rollover i.
ayrılmış araç park yeri reserved parking space i.
sıkışmalı araç kazası stuck-inside vehicle accident i.
park halindeki araç yangını parked vehicle fire i.
park edilmiş araç parked vehicle i.
park halindeki araç parked vehicle i.
araç tasarımcısı vehicle designer i.
balık avı araç gereçlerinin satıldığı dükkan tackle store i.
araç şasi numarası vin number i.
araç filosu" fleet of vehicles i.
benzinli araç gasoline-powered vehicle i.
dizel araç diesel-powered vehicle i.
araç göstergesi vehicle gauge i.
özel araç private vehicle i.
sıradan görünüşünün aksine çok yüksek motor gücüne sahip araç sleeper car [us] i.
sıradan görünüşünün aksine çok yüksek motor gücüne sahip araç q-car [uk] i.
hususi araç private vehicle i.
öncü araç opening car i.
öncü araç zero car i.
araç markası vehicle make i.
(araç) takip cihazı tracking device i.
araç ruhsatı car title i.
araç ruhsatı vehicle title i.
formula 1 gibi yarışlarda kaza durumlarında piste girip güvenlik sağlamak amacıyla yarışçıların hızlarını ayarlayan araç safety car i.
formula 1 gibi yarışlarda kaza durumlarında piste girip güvenlik sağlamak amacıyla yarışçıların hızlarını ayarlayan araç pace car i.
lunaparklardaki gibi eğlence amacıyla kullanılan mekanik araç amusement i.
araç tamircisi vehicle mechanic i.
araç için bebek koltuğu baby car seat i.
bir eşyayı hareket ettirmek ya da taşımak için kullanılan araç caddie i.
motorlu araç yarışı motor racing i.
narkotik madde kullanım amaçlı araç gereçler drug paraphernalia i.
hızlı araç racer i.
trafiğin sıkışması nedeniyle oluşan araç kuyruğu tailback i.
mum yakmak için kullanılan herhangi bir araç veya nesne candlelighter i.
yüksek hızlı araç cannon ball i.
yüksek hızlı araç cannonball i.
üstü kapalı büyük yolcu veya yük arabası, taşıt/araç katarı caravan i.
araç paylaşarak bir yere giden kimse(ler) carpooler i.
araç paylaşarak bir yere giden kimse(ler) carshare i.
sırayla gelen araç veya gemiler cavalcade i.
ritüelde kullanılan sembol veya araç ceremony [obsolete] i.
arka arkaya oturan iki veya daha fazla kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış bisiklet veya kano benzeri araç tandem i.
bir şeyi karıştırmada kullanılan çubuk vb. araç oar i.
araç (izlenecek yol/yöntem) channel i.
at arabasının okunu aksa bağlamakta kullanılan araç thill coupling i.
birinci sınıf araç thoroughbred i.
hindistan'ın kırsal bölgelerinde kullanılan iki tekerlekli hafif bir araç tonga i.
kule biçimli araç veya süs (şamdan) turricula i.
alışılmadık ve dikkat çekici araç plaka numaralarının incelenmesi autonumerology i.
dengeleyici araç ballast i.
ana araç primary tool i.
ana araç primary means i.
ana araç main tool i.
(bir şeyi) dik tutan araç underpinning i.
çok hızlı araç hotshot i.
kapalı araç park yeri barn i.
araç gereç equipt i.
itfaiye ve kanun uygulayıcı personel tarafından bir yere zorla girerken kullandıkları metal araç halligan bar i.
itfaiye ve kanun uygulayıcı personel tarafından bir yere zorla girerken kullandıkları metal araç halligan tool i.
itfaiye ve kanun uygulayıcı personel tarafından bir yere zorla girerken kullandıkları metal araç hooligan tool i.
istenen sonuca ulaşmak için kullanılan araç key i.
erişim için gerekli araç key i.
kontrol etmek için gerekli araç key i.
alkollüyken araç kullanmaya karşı annelerin oluşturduğu bir örgüt madd (mothers against drunk driving) i.
italya'ya özgü dört tekerlekli bir araç vettura i.
italya'ya özgü dört tekerlekli bir araç vetturino i.
bıçaklı araç blader i.
parıltısız ve donuk yüzey yaratmaya yarayan araç mat i.
baskıda kullanılan matbaa harfi, linotip gibi araç gereç matter i.
kiralanabilir araç hackney i.
araç basamağı block i.
araç basamağı horse block i.
editörün silme işlemi yapmak için kullandığı bir araç blue pencil i.
makine ve araç-gereç yapımında usta kimse mechanician i.
araç mezarlığı boneyard i.
ingiltere'nin doğusunda kullanılan, üstü gelişigüzel biçimde kapatılmış araç veya koltuk booby hutch i.
sihirbazın illüzyon yaratmak için kullandığı araç fake i.
sihirbazın illüzyon yaratmak için kullandığı araç feke i.
taşımacılık veya kamyonculukta kullanılan araç hauler i.
taşımacılıkta kullanılan araç haulier i.
kamyonculukta kullanılan araç haulier i.
bot gövdesini çizmek için kullanılan araç boot crimp i.
avcıları ve ekipmanını taşıyan araç brake i.
(gemi, araç) hurdacı breaker [uk] i.
(hindistan'da) üstü katlanan iki tekerlekli hafif bir araç buggy i.
araç kaçırma hijacking i.
araç gereçleri taşımak için halkaları veya yuvaları olan kemer holster i.
sürücüsünün fiziksel gücü ile çalışan tek tekerlekli araç monocycle i.
araç kiralama şirketi livery i.
rezaleti ifşa etmek için kullanılan araç muckrake i.
araç ile yolculuk yapmak rider i.
(kirlilik ve trafiği azaltma amacıyla gerçekleştirilen) araç paylaşımı ridesharing [us] i.
finansal araç deliverable i.
karada veya suda seyahat etmek için kullanılan hava yastıklı bir araç ground-effect machine i.
araç ve lokomotif arasındaki bağlantı hitch i.
çoğaltma için gerekli araç multiply i.
yerel trafik için araç yolu road i.
yollarda araç kullanılarak yapılan tanıtım faaliyetleri roadshow i.
yön veren araç rudder i.
yön değiştiren araç rudder i.
araç görevi üstlenen kimse implement i.
araç durumu instrumental i.
kelimenin araç durumu instrumental i.
nihai hedef için araç good i.
uzaktan kumandalı araç radio-controlled car i.
araç sürücüsü coacher [obsolete] i.
araç sürme becerisi coachmanship i.
(birlik, araç) tüm unsurların birbirini takip ettiği oluşum column i.
kavramayı desteklemek için ayakkabılara takılan sivri uçlu demir araç crampoons i.
araç sürerek yapılan kısa yolculuk drive i.
araç gereç doodah [uk] i.
alkollüyken araç kullanan kimse drink-driver i.
bir arada giden araç grubu pack i.
araç arkasına bağlı paraşüt ile gerçekleştirilen bir spor parakiting i.
araç filosu pool i.
eylemi tamamlamaya yönelik araç mean i.
bisiklet sürerken pantolon paçasının altını koruyan araç clip i.
finansal araç item i.
(bisiklet araç sepeti panier i.
özel araç pov (privately owned vehicle) i.
ıslak kum pompalayan araç sandpump i.
bir konuşmacının veya yazarın başka bir kişi veya nesne olarak konuşarak izleyiciyle iletişim kurduğu retorik bir araç prosopopoeia i.
birinci sınıf araç first-class car i.
araç gereç fit-out i.
beş atın yan yana araç çekmesini sağlayan düzenek five-abreast i.
yan yana araç çeken beş at five-abreast i.
beş atın yan yana araç çekmesini sağlayan düzenek five-horse string out i.
yan yana araç çeken beş at five-horse string out i.
her bir parçasının hem bir araç hem de amaç olduğu bir varlık organism i.
araç park eden kimse parker [obsolete] i.
araç akslarında kullanılan bir tür yastık perch i.
tutukları taşıyan araç prison van i.
çiftlik işletmek için gerekli mobilya, araç gereç ve hayvan plenishing i.
bilimsel araç scientific instrument i.
amfibi araç seep i.
kendinden ittirmeli tekerlekli araç self-propelled vehicle i.
konuşmacının farklı bir nesne veya kimse üzerinden izleyici ile iletişim kurduğu retorik bir araç türü sermocination [obsolete] i.
sevkiyata veya bir şeyi taşımaya yarayan kayış avara kolu gibi araç shipper i.
araç yan darbe koruyucusu side-impact protection i.
altı kişilik araç six-seater i.
alkollü araç kullanma drink driving [uk] i.
içkili araç kullanma drink driving [uk] i.
izole personelin kurtarılmasında kullanılan araç, taşıt ve personel csar-dedicated assets i.
arama kurtarma araç ve personeli csar-dedicated assets i.
dört kişilik araç four-seater i.
dört koltuklu araç four-seater i.
araç üstü kayak taşıyıcı ski rack i.
yatak mekanizmalı araç koltuğu sleeping berth i.
çok yolculu araç şeritlerini kullanabilmek için arabaya alınan yabancı slug [dialect] i.
yavaş hareket eden araç smv (slow-moving vehicle) i.
uzaktaki orman yangınlarının yerini tespit eden bir araç protractor i.
araç park yerlerini tayin eden sistem spotter i.
aerodinamik araç streamliner i.
seçimde kullanılan araç gereç suffrage i.
hantal araç sulky i.
otomatik vitesli araç automatic i.
vitesli araç stick i.
bir yandan bir yana hafifçe sallanarak gitmek/ilerlemek (motorlu araç) careen f.
motorlu araç yan yatarak köşeyi dönmek careen around the corner f.
motorlu araç bir yandan bir yana hafifçe sallanarak ilerlemek careen down the road f.
gitmek (tekerlekli bir araç) wheel f.
araç kaldırmak lift a vehicle f.
araç ile çiğnemek run over f.
araç ile ezmek run over f.
araç kiralamak rent a vehicle f.
ehliyetine geçici olarak el konulmuş olmasına rağmen araç kullanmak be driving on a suspended driving licence f.
araç kiralamak rent a car f.
araç ile çiğnemek crush f.
araç tahsis etmek allocate a vehicle f.
araç kaçırmak highjack f.
araç olarak kullanmak use as a means of f.
alkollü araç kullanmak drink and drive f.
araç kullanmak drive f.
(araç vb) el konulmak be impounded f.
(araç) kafa kafaya çarpışmak head on crash f.
alkollü araç kullanmakla suçlanmak be charged with drunk driving f.
hareketli bir araç/uçak grubundan ayrılarak farklı yöne gitmek peel f.
bir araç/araba çalmak steal a vehicle f.
motorlu araç kullanmak drive a motor vehicle f.
araç kullanırken sms atmak text while driving f.
araç kullanırken mesajlaşmak text while driving f.
(araç) kiraya vermek job f.
(araç veya kaykayı) akrobasi sırasında yerden yükseltmek huck f.
(araç) sürmek hurl [scotland] f.
(araç) sürekli tümsekten geçermiş gibi takır takır gitmek bump f.
araç ile seyahat etmek rider f.
araç ile gitmek rider f.
araç görevi görmek go f.
araç teşkil etmek implement f.
açıklayıcı bir araç yoluyla sunmak clothe f.
araç ile göndermek packet f.
araç göndermek packet f.
araç ile götürmek feeze [obsolete] f.
(araç) dönüşümlü kullanmak co-drive f.
kazanç elde etmek için araç olarak kullanmak parlay f.
istenilen hedefe giden yolda araç olarak kullanmak parlay f.
çok yolculu araç şeritlerini kullanabilmek için arabasına yabancıları alanlara otostop çekmek slug f.
(araç hareketini) tek yönlü kavrama ile kontrol etmek sprag f.
(araç) uçmak run f.
(araç vb. içine kişi) almak take f.
arkasına başka bir araç takılmış tailgated s.
araç dışı extravehicular s.
araç üzeri on-vehicle s.
tamamıyla tahrip olmuş (araç) totaled s.
tamamıyla tahrip olmuş (araç) totalled s.
uzay yolculuğu yapan veya uzaya araç gönderen spacefaring s.
özel şoförlü (araç) chauffeur-driven s.
şoförlü (araç) chauffeured s.
hareketsiz (araç) neutral s.
araç görevi gören vehicular s.
araç görevi gören vehiculary s.
araç görevi gören vehiculatory s.
araç veya yöntem olarak işlev gören ministerial s.
ortalamadan daha yüksek gelir sağlayan (finansal araç) high-income s.
hareket halindeki (motorlu araç) moving s.
araç ile gitmeye uygun ridable s.
araç ile geçilebilen ridable s.
(araç, plan) kaçışa ait getaway s.
sağdaki araç olan off s.
araç ile ilgili implemental s.
araç olan implemental s.
(yasal hak, araç, çıkar) henüz netleştirilmemiş inchoate s.
kar amacıyla yolcu veya mal taşıyan (araç) commercial s.
sivil ve kamuya ait (araç) commercial s.
insanların motorlu araç sürerken izleyebileceği şekilde tasarlanmış drive-through s.
insanların motorlu araç sürerken izleyebileceği şekilde tasarlanmış drive-thru s.
araç gereç yardımı olmadan yapılmış seat-of-the-pants s.
standby yolcuyu kabul eden (araç) standby s.
(araç) yağ gibi kayan surefooted s.
(araç) yola iyi tutunan surefooted s.
(araç) yağ gibi kayan sure-footed s.
(araç) yola iyi tutunan sure-footed s.
bir araç olarak as a means zf.
alkollü araç kullanma ve kazaya neden olma şüphesiyle on suspicion of driving while intoxicated and on causing an accident zf.
araç veya eleman anlamı veren isim son eki -le snk.
belirli bir araç ile üretmeye uygun anlamı veren son ek -genic snk.
belirli bir araç ile çoğaltmaya uygun anlamı veren son ek -genic snk.
'-li (araç, makine) -powered snk.
gözlemlemek için kullanılan araç -scope snk.
görmek için kullanılan araç -scope snk.
zırhlı araç ironclad i.
Phrasals
bir araç üstünde veya içerisinde çömelerek gitmek ride down on (something) f.
(tekerlekli bir araç, top) bir yerden aşağı doğru gitmek roll down something f.
(bir araç) içerisinde/üzerinde kayıt almak record on (something) f.
(bir araç) içerisinde/üzerinde çekim yapmak record on (something) f.
(ticari bir araç) içinde/üzerinde kayıt almak record on (something) f.
(ticari bir araç) içinde/üzerinde çekim yapmak record on (something) f.
bir araç/hayvan üzerinde bir yerden geçmek ride over f.
tekerlekli bir araç bir yerden aşağı yuvarlanmak/yürümek wheel off f.
tekerlekli bir araç ilerleyip bir yerden aşağı düşmek wheel off f.
tekerlekli bir araç ilerleyip bir şeyin dışına çıkmak wheel off f.
(buharlı bir araç) ilerlemek/uzaklaşmak/yola çıkmak steam ahead f.
(buharlı bir araç) uzaklaşmak/yola çıkmak/ayrılmak steam out f.
(buharlı bir araç bir şeyden/bir yerden) uzaklaşmak/yola çıkmak/ayrılmak steam out of (something or some place) f.
(tekerlekli bir araç) gitmek/uzaklaşmak wheel away f.
Phrases
amaç değil araç a means rather than an end i.
Colloquial
bir tür dört çekerli araç remuera tractor [new zeland] i.
sevişmek ya da küçük kaçamaklar yapmak için kullanılan yataklı minibüs/karavan gibi araç sin-bin i.
mercedes-benz marka araç/araba benz i.
araç hareket eder etmez yolcunun uykuya dalması carcolepsy i.
polisin suçluları taşıdığı araç black maria i.
uzun araç stretch i.
mafsallı araç artic i.
arkasında kurulan mutfakta yiyecek yapıp satılan araç gut truck i.
araç hareket halindeyken lastiğin yerinden fırlaması blowout i.
römorkun araç üzerine katlandığı kamyon kazası jack-knife i.
belirli bir araç, makine veya eşya kullanan kimse jockey i.
(belirli bir iş için) doğru araç the boy [ireland] i.
çok hızlı araç hot-shot i.
fırsat yaratan araç door opener i.
römork araç üzerine katlanacak şekilde kontrolden çıkmak jackknife f.
jet gibi araç sürmek bomb f.
jet gibi araç sürmek bomb (off) f.
jet gibi araç sürmek bomb (along) f.
(motorlu araç) hızlanmak open up f.
(birden fazla araç) hızla çarpışmak pile up f.
turboşarjlı (araç) blown s.
(araç) oldukça hızlanabilir hot s.
elektronik sigara ile araç kullanma don't drip and drive expr.
alkollü/uyuşturucu etkisinde araç kullanma dwai (driving while ability impaired) expr.
boşta (araç vitesi) in neutral expr.
(kaza veya kaza tehlikesi durumunda bir araç sürücüsü tarafından bir bisikletliye ya da motor sürücüsüne bahane olarak söylenen) pardon görmedim/seni fark etmedim smidsy (sorry, mate, I didn't see you) [uk] expr.
Idioms
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey a peg on which to hang (something) i.
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey a peg on which to hang something i.
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey a peg to hang (something) on i.
kavranması zor bir iç işleyişi olan herhangi bir sistem ya da araç black box i.
tamponuna yapışan araç bumper sticker i.
dibine giren araç bumper sticker i.
yakın takip yapan araç bumper sticker i.
dışkıları taşımada kullanılan araç honey cart i.
dışkıları taşımada kullanılan araç honey wagon i.
tüm dünyayı tanımaya yarayan araç window on the world i.
tüm dünyayı tanımaya yarayan araç a window on the world i.
nedeni bilinmeyen şekilde içindekilerle birlikte terk edilmiş yer/araç marie celeste i.
ipotek borçlusunun sahip olduğu her şeyin (araç, kredi, iş, arsa) borcu güvence altına almak için kullanıldığı ipotek türü anaconda mortgage i.
amaca götüren bir araç (olmak) (be) a means to an end i.
tehlikeli araç kullanan sürücü a road hog i.
emniyetsiz/kuralsız araç kullanan sürücü a road hog i.
(uçak veya araç için) düştü düşecek/her an parçalarına ayrılacakmış gibi gelmek arrive on a wing and a prayer f.
(uçak veya araç için) düştü düşecek/her an parçalarına ayrılacakmış gibi gelmek come in on a wing and a prayer f.
(araç) yoldan çıkmak run out of road f.
(araç) yoldan çıkıp kaza yapmak run out of road f.
benzini/yakıtı koklamak (araç) run off smell of an oily rag [australia/new zealand] f.
benzini/yakıtı koklamak (araç) run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f.
gösterişli bir araç sürmek ride in style f.
kullanılan araç mesajı yansıtır the medium is the message expr.
araç mesajdır the medium is the message expr.
araç hazır your chariot awaits [cliché] expr.
Speaking
kazaya kaç araç karıştı? how many vehicles were involved in the crash? expr.
üç gün önce bir araç çalarken güvenlik kamerasına yakalanmışlar they were spotted on a security camera three days ago stealing a vehicle expr.
Trade/Economic
aynı türden birden fazla finansal araç satın alındığında riskin arttığı, döviz kuru riskine karşı vadeli piyasalarda işlem yapmanın tam tersi olan işlem texas hedge i.
araç sigortası motor insurance i.
araç anlayışı instrumentality i.
araç gereçler tools i.
araç giydirme reklam on-car advertising i.
araç giydirme reklam on-vehicle advertising i.
araç kredisi auto loan i.
araç para birimi vehicle currency i.
araç tahsisi vehicle allocation i.
araç üzeri reklam on-vehicle advertising i.
araç üzeri reklam on-car advertising i.
araç-gereç accessory equipment i.
araç-sonuç zinciri mean-end chain i.
asal finansal araç host instrument i.
bileşik araç compound instrument i.
bir televizyonun ayarlanmış olduğu kanalı kaydetmeye yarayan mekanik bir araç audiometer i.
ciro edilebilir ticari araç negotiable instrument i.
finansal araç piyasaları direktifi markets in financial instruments directive i.
finansal araç financial instrument i.
hurda araç teşviki clunkers incentive i.
hisse alma hakkı veren finansal araç warrant i.
hurda araç teşviki car scrappage incentive i.
ikame araç replacement car/vehicle i.
kaçakçılığı önlemekle görevli zırhlı araç revenue cutter i.
kiralık araç rental i.
kullanılan araç sayısı vehicle population i.
mala dayalı türev araç commodity derivatives i.
likidite yönetimi araç çeşitliliği instrument variety for liquidity management i.
mali araç financial intermediary i.
makine araç gereçleri machinery i.
nakdi araç pecuniary means i.
özkaynağa dayalı finansal araç equity instrument i.
pazarlama planlan hazırlanmasında yardımcı bir araç action item list i.
sigorta edilen araç insured vehicle i.
sibiu para finansal araç ve emtia borsası sibiu monetary financial and commodities exchange (smfce) i.
transfer edilen finansal araç karşılığında teminata bağlanmış borç collaterised borrowing i.
ticari araç commercial vehicle i.
yaratıcılık araç kutusu creativity tool box i.
yerli araç domestic vehicle i.
piyasalardaki dalgalanmayı yansıtan finansal araç karması basket i.
araç kiralama vehicle hire i.
işletmelerde veya finansal faaliyetlerde dalgalanma şokuna karşı kullanılan araç buffer i.
ihraç edildiği ülkede eşdeğer modeli bulunmayan ithal araç gray import i.
ihraç edildiği ülkede eşdeğer modeli bulunmayan ithal araç grey import i.
belediye tarafından tedavüle çıkarılan finansal araç municipal i.
finansal araç issue i.
izole personelin kurtarılmasında kullanılan araç, taşıt ve personel csar-capable assets i.
arama kurtarma araç ve personeli csar-capable assets i.
araç kiralama hizmeti veren firmaya ait veya ilişkin rent-a-car s.
araç kiralama hizmeti veren firmaya ait veya ilişkin self-drive s.
araç-çek poliçe kambiyo senedi gibi instrument expr.
Law
alkollü araç kullanma drinking and driving i.
alkollü araç kullanma drunk driving i.
alkollü araç kullanma driving under the influence of alcohol i.