|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
likör içerikli bir irlanda viskisi |
baileys n.
|
|
2 |
General |
şefkat içerikli sevgi |
affectionate love n.
|
|
3 |
General |
sanatsal içerikli |
art n.
|
|
4 |
General |
şiddet içerikli medya |
violent media n.
|
|
5 |
General |
cinsel içerikli fotoğraflar |
sexually explicit photographs n.
|
|
6 |
General |
cinsel içerikli mesajlar |
sexually explicit messages n.
|
|
7 |
General |
cinsel içerikli mesajlaşma |
sexting n.
|
|
8 |
General |
şiddet içerikli soygun veya baskın |
blag n.
|
|
9 |
General |
pornografik içerikli anime |
hentai n.
|
|
10 |
General |
cinsel içerikli sms gönderip alma |
sexting n.
|
|
11 |
General |
cep telefonundan cinsel içerikli mesajlaşma |
sexting n.
|
|
12 |
General |
demir içerikli ilaç, su vb. |
chalybeate n.
|
|
13 |
General |
gizli içerikli iletişim |
whisper n.
|
|
14 |
General |
baş makale kadar önemi olmayıp gazetelerde veya haftalık yayınlarda basılan veya basılmaya uygun, popüler veya hafif içerikli edebi deneme veya makale |
middle n.
|
|
15 |
General |
özellikle ayrılık sonrası rıza dışı paylaşılan cinsel içerikli görüntü |
revenge porn n.
|
|
16 |
General |
(dinsel içerikli sanat yapıtlarını inceleyen) sanat tarihi alanı |
iconology n.
|
|
17 |
General |
ucuz içerikli dergi |
pulpy n.
|
|
|
18 |
General |
sürpriz içerikli turta |
surprise n.
|
|
19 |
General |
sürpriz içerikli gösterişli yemek |
surprise n.
|
|
20 |
General |
sürpriz içerikli turta |
surprize n.
|
|
21 |
General |
sürpriz içerikli gösterişli yemek |
surprize n.
|
|
22 |
General |
sosyal içerikli mesaj vermek |
give social message v.
|
|
23 |
General |
sanatsal içerikli |
art themed adj.
|
|
24 |
General |
sanatsal içerikli |
(with) artistic content adj.
|
|
25 |
General |
bilimsel içerikli |
scientific adj.
|
|
26 |
General |
moda içerikli |
fashion-oriented adj.
|
|
27 |
General |
geniş içerikli |
sweeping adj.
|
|
28 |
General |
cinsel içerikli |
sexually explicit adj.
|
|
29 |
General |
geniş içerikli |
contentful adj.
|
|
30 |
General |
zengin içerikli |
contentful adj.
|
|
31 |
General |
pornografik içerikli manga, anime, bilgisayar oyunu ile ilgili |
hentai adj.
|
|
32 |
General |
uygun içerikli |
clean adj.
|
|
33 |
General |
çok içerikli |
shotgun adj.
|
|
34 |
General |
zengin içerikli |
superrich adj.
|
|
35 |
General |
içerikli bir şekilde |
sophisticatedly adv.
|
|
36 |
General |
kalay içerikli anlamına gelen bir ön ek |
stann- pref.
|
|
37 |
General |
kalay içerikli anlamına gelen bir ön ek |
stanni- pref.
|
|
|
38 |
General |
kalay içerikli anlamına gelen bir ön ek |
stanno- pref.
|
|
Colloquial |
|
39 |
Colloquial |
cinsel içerikli şarkı sözleri |
leerics n.
|
|
40 |
Colloquial |
cinsel içerikli mesajlaşmak |
sext v.
|
|
Idioms |
|
41 |
Idioms |
masumane bir cümlenin cinsel içerikli anlama gelen durumlarına vurgu yapmak için şaka yollu kullanılan bir deyim |
said the actress to the bishop expr.
|
|
42 |
Idioms |
masumane bir cümlenin cinsel içerikli anlama gelen durumlarına vurgu yapmak için şaka yollu kullanılan bir deyim |
as the actress said to the bishop expr.
|
|
Trade/Economic |
|
43 |
Trade/Economic |
gizli içerikli iletişim |
confidential communication n.
|
|
Law |
|
44 |
Law |
kutsala karşı küfür içerikli hakaret |
scornful blasphemy n.
|
|
45 |
Law |
sosyal içerikli içtihatlar |
sociological jurisprudence n.
|
|
46 |
Law |
evlilik sırasında taraflardan ikisinin de eşi ile sahip olduğu gizli içerikli iletişimi saklı tutma hakkı |
marital communications privilege n.
|
|
Media |
|
47 |
Media |
kısa belgesel uzunluğunda bilgi içerikli televizyon reklamı |
infomercial n.
|
|
48 |
Media |
kısa belgesel uzunluğunda bilgi içerikli televizyon reklamı |
informercial n.
|
|
49 |
Media |
şiddet vb. içerikli programlardan önce seyircilere verilen bir çeşit ikaz |
viewer discretion is advised n.
|
|
Technical |
|
50 |
Technical |
altın içerikli kum |
banket n.
|
|
51 |
Technical |
azot içerikli reçine |
nitrogen-containing resin n.
|
|
52 |
Technical |
basınç içerikli parçalar |
pressure containing parts n.
|
|
53 |
Technical |
bakır içerikli camlar |
chalcogenite glasses n.
|
|
54 |
Technical |
yüksek silisyum içerikli dökme demirin ince taneli ve açık gri olan bir çeşidi |
silvery iron n.
|
|
55 |
Technical |
esasen stanik oksit içerikli parlatma malzemesi |
jewelers' putty n.
|
|
56 |
Technical |
piroksilin içerikli ürün |
pyroxylin n.
|
|
57 |
Technical |
alkalin içerikli yüzey temizleyici |
sugar soap n.
|
|
58 |
Technical |
altın içerikli |
auriferous adj.
|
|
59 |
Technical |
asit içerikli |
acid content adj.
|
|
60 |
Technical |
karbon içerikli |
carbonaceous adj.
|
|
61 |
Technical |
karbon içerikli |
carboniferous adj.
|
|
Computer |
|
62 |
Computer |
şiddet veya müstehcen içerikli tv programlarının sinyallerini engelleyen bilgisayar çipi |
v-chip n.
|
|
63 |
Computer |
bilgisayarda yer alan cinsel içerikli materyal |
cybersex n.
|
|
Informatics |
|
64 |
Informatics |
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi |
sandbox n.
|
|
65 |
Informatics |
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi |
sandboxing n.
|
|
66 |
Informatics |
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi |
sandbox effect n.
|
|
Telecom |
|
67 |
Telecom |
bilgi içerikli ticari reklamlar |
infomercials n.
|
|
68 |
Telecom |
zengin içerikli ses |
rich voice n.
|
|
Petrol |
|
69 |
Petrol |
(yakıt) düşük sülfür içerikli |
low-sulphur adj.
|
|
Mining |
|
70 |
Mining |
demir içerikli koyu renkli kaba lal taşı çeşidi |
ceylonite n.
|
|
71 |
Mining |
(madencilikte kullanılan) nitrat içerikli patlayıcı karışım |
favier explosive n.
|
|
Medical |
|
72 |
Medical |
bikarbonat içerikli diyaliz sıvısı |
bicarbonate-containing dialysis fluid n.
|
|
73 |
Medical |
l-arjinin içerikli amino asid diyalizatı |
l-arginine-containing amino acid dialysate n.
|
|
74 |
Medical |
sülfür içerikli ürünler |
sulphur-containing products n.
|
|
75 |
Medical |
yağlı içerikli kist |
cyst containing oily material n.
|
|
76 |
Medical |
yüksek yağ içerikli diyet |
high-fat diet n.
|
|
77 |
Medical |
demir içerikli bant |
strengthening plaster n.
|
|
|
Pharmaceutics |
|
78 |
Pharmaceutics |
genellikle cilt enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan cıva içerikli çeşitli bileşiklere verilen ad |
mercury n.
|
|
79 |
Pharmaceutics |
koryonik gonadotropin içerikli ilaç |
chorionic gonadotropin n.
|
|
Food Engineering |
|
80 |
Food Engineering |
çeşitli yiyeceklerde kullanılan yarı katı (yarı sıvı) şeker içerikli yağ |
sugar shortening n.
|
|
81 |
Food Engineering |
yüksek karbonhidrat içerikli |
high-carb n.
|
|
Gastronomy |
|
82 |
Gastronomy |
doğranmış ve haşlanmış kestane, maraska kirazı, meyve şekerlemesi, likör veya rom ile yapılan zengin içerikli, donmuş puding |
nesselrode pudding n.
|
|
83 |
Gastronomy |
yüksek alkol içerikli sek ve kırmızı italyan şarabı |
amarone n.
|
|
84 |
Gastronomy |
noel'de servis edilen zengin içerikli bir puding türü |
plum pudding n.
|
|
85 |
Gastronomy |
(yiyecek) zengin içerikli |
rich adj.
|
|
Chemistry |
|
86 |
Chemistry |
bazı bombalarda ve lav silahında kullanılan, benzinle karıştırıldığında sert bir jöleye dönüşen, muhtelif yağ asitlerinden oluşan bir tür alüminyum içerikli sabun |
napalm n.
|
|
Marine Biology |
|
87 |
Marine Biology |
okyanus ve tatlısularda bulunan klorofil ve besleyici lipit içerikli bir tek hücreli cinsi |
amphipleura n.
|
|
Agriculture |
|
88 |
Agriculture |
türünün en iyisi olan, yüksek şeker içerikli sulu saplı şeker kamışı |
noble cane n.
|
|
Literature |
|
89 |
Literature |
pastoral içerikli kısa kantat |
serenata n.
|
|
90 |
Literature |
baş makale kadar aciliyeti veya önemi olmayıp gazetelerde veya haftalık yayınlarda basılan veya basılmaya uygun, popüler veya hafif içerikli edebi deneme veya makale |
middle article [uk] n.
|
|
Linguistics |
|
91 |
Linguistics |
içerikli söz |
content word n.
|
|
92 |
Linguistics |
içerikli sözcük |
content word n.
|
|
93 |
Linguistics |
(içerikli sözcüğü) işlevsel sözcüğe dönüştürmek |
grammaticalize v.
|
|
94 |
Linguistics |
(içerikli sözcüğü) işlevsel sözcüğe dönüştürmek |
grammaticalize v.
|
|
History |
|
95 |
History |
(eski yunan'da) gerçek ve efsanevi hayvanlar hakkında ahlaki içerikli hikayeler ve masallar içeren kitap |
physiologus n.
|
|
Environment |
|
96 |
Environment |
granit içerikli toprak |
decomposed granite soil n.
|
|
Geology |
|
97 |
Geology |
sülfür içerikli düşük tenörlü cevherler |
low-grade sulphur-bearing ores n.
|
|
98 |
Geology |
tropik bölgelerde zemindeki kayaların ayrışması ile oluşan demir içerikli kızıl toprak |
laterite n.
|
|
99 |
Geology |
su ile birikmesi sonucu oluşan demir içerikli kızıl toprak |
laterite n.
|
|
100 |
Geology |
yüksek tuz içerikli intrazonal bir toprak tipi |
solonets n.
|
|
101 |
Geology |
yüksek tuz içerikli intrazonal bir toprak tipi |
solonetz n.
|
|
Military |
|
102 |
Military |
radyoaktif içerikli bomba |
dirty bomb n.
|
|
Theatre |
|
103 |
Theatre |
hiciv içerikli sahne oyunu |
satyr play n.
|
|
Cinema |
|
104 |
Cinema |
günlük olarak yayınlanan hikaye içerikli karikatür veya çizgi roman |
continuity n.
|
|
105 |
Cinema |
müstehcen içerikli |
x-certificate adj.
|
|
Archaic |
|
106 |
Archaic |
bilimsel içerikli |
scientifical adj.
|
|
Slang |
|
107 |
Slang |
seks/cinsel içerikli konuşma/sohbet |
locker room talk n.
|
|
108 |
Slang |
seks/cinsel içerikli mizah/espri |
locker-room talk n.
|
|
109 |
Slang |
tedavi amaçlı masaj kisvesi altında verilen cinsel içerikli yasadışı hizmetler |
massage n.
|
|
110 |
Slang |
tedavi amaçlı masaj kisvesi altında cinsel içerikli yasadışı hizmetler veren işletme |
massage parlor n.
|
|
111 |
Slang |
sert/ağır içerikli porno |
(the) hard core [uk] n.
|
|
112 |
Slang |
birine cinsel içerikli/rahatsızlık verici mesajlar göndererek yapılan taciz |
textual harassment n.
|
|
113 |
Slang |
birini cinsel içerikli/rahatsızlık verici mesajlar göndererek taciz etmek |
textually harass v.
|
|
114 |
Slang |
(batı hint adaları'nda) cinsel içerikli |
slack adj.
|
|
Modern Slang |
|
115 |
Modern Slang |
18 yaşından küçüklerin izlemesinin yasak olduğu cinsel içerikli film |
adult film n.
|
|
116 |
Modern Slang |
18 yaşından küçüklerin izlemesinin yasak olduğu cinsel içerikli filmler |
adult movies n.
|
|
117 |
Modern Slang |
reşit olmadan katılmanın mümkün olmadığı genellikle cinsel içerikli eğlence |
adult entertainment n.
|
|